Ömer Lütfi Akad vefat etti (Kimdir?)
Ünlü yönetmen Ömer Lütfi Akad (95) hayatını kaybetti.Türk sinemasının "koca çınarı" olarak bilinen ömer Lütfi Akad 95 yaşında hayatını kaybetti.Sinemamıza yüzlerce film kazandıran Akad'ın cenazesi; Pazartesi günü Levent Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Ulus Mezarlığı'na defnedilecek.
Ünlü yönetmen Ömer Lütfi Akad (95) hayatını kaybetti.Türk sinemasının "koca çınarı" olarak bilinen ömer Lütfi Akad 95 yaşında hayatını kaybetti.Sinemamıza yüzlerce film kazandıran Akad'ın cenazesi; Pazartesi günü Levent Camii'nde kılınacak ikindi namazından sonra Ulus Mezarlığı'na defnedilecek.
Alınan bilgiye göre, yaşlılığa bağlı olarak evinde vefat eden Akad için ilk olarak, 20 yılı aşkın süre öğretim üyeliği yaptığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sinema Televizyon Bölümünde 21 Kasım Pazartesi günü saat 13.00'te tören düzenlenecek.
Aynı gün ikindi vakti Levent Camisi'nde gerçekleştirilecek cenaze töreninin ardından Akad'ın naaşı, Ulus Mezarlığı'na defnedilecek.
AKAD KİMDİR?
Türk sinemasının ''koca çınarı'' olarak bilinen Ömer Lütfi Akad, 2 Eylül 1916'da doğdu. Fransız Sainte Jeanne d'Arc Okulu, Galatasaray Lisesi, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Maliye Bölümünde okudu. Tiyatro ve sinema yazıları yazan Akad, Sema Film'de mali danışmanlık ve yapım yönetmenliği yaptı.
1947 yılında Seyfi Havaeri'nin ''Damga'' filminde yönetmenliğe başlayıp, 1949 yılında ''Vurun Kahpeye'' filmini çeken Akad, halk masalları uyarlamaları da yaptı. Polisiye filmleriyle sinema dilini geliştirdi. Akad, kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinema tekniği ve diline yeni bir anlayış getirdi.
Belgeseller çeken ve senaryo yazarlığı yapan Akad'ın, 100'ü aşkın filmi bulunuyor.
Kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinema tekniği ve diline yeni bir anlayış getirdi. Belgeseller çekti, senaryo yazarlığı yaptı. Işıkla Karanlık Arasında adlı deneme biyografisini yazdı. Türk sinemasının başlangıç ve gelişim kesitinin görülebildiği ilginç bir denemedir.
AMERA SOKAKTA
Aynı yıl Seyfi Havaeri'nin yarım kalan Damga filmini bitirerek yönetmenliğe başladı. Sonra da tek başına Vurun Kahpeye filmini çekti. Yabancı dergileri, sinema kitaplarını inceleyen Akad, sezgilerine güveniyordu film çekerken. Sinemayı, yönetmenliği kendi kendine öğrendi. 1952 yılında Kanun Namına filmini çeken Akad, İstanbul sokaklarında yaptığı çekimlerle 'kamerayı sokağa indirdi.' "Sinema olsa olsa bir tutkudur. Akıllı uslu insan işi değildir. Tutkulu insan işidir" diyen Akad, sinema hayatı boyunca Türk sinemasının şekillenmesinde önemli rol oynadı. Ustası yoktu, ama çektiği filmler kendinden sonraki sinemacılar kuşağını (Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney) derinden etkiledi.
SON UNVAN PROFESÖR
Akad, yeniliklere açıktı, yaşadığı ülkenin sorunlarına duyarlıydı, bu coğrafyanın insanına da hep 'sevecen' bakmayı bildi. Kanun Namına, Beyaz Mendil, Üç Tekerli Bisiklet, Hudutların Kanunu, Kızılırmak- Karakoyun, Irmak, Gökçe Çiçek, Vesikalı Yarim, göç üçlemesi Gelin, Düğün, Diyet gibi filmografisinin yüz akı eserlerinde de bu bakışın etkisi görüldü. 1974'de, zirvedeyken film çekmeyi bıraktı. Sonrasında belgeseller ve TRT için diziler çekse de, 1975'ten itibaren bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanat Üniversitesi'nde sinema dersleri vermeye başlayarak geleceğin sinemacılarını yetiştirdi. Akad'a 1997 yılında üniversite onursal profesörlük unvanı verdi. Böylece Akad, tutkunu olduğu ve ustasız başladığı sinemanın resmi olarak da profesörü oldu.
ERDOĞAN VE GÜL'DEN TAZİYE
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Oluşturduğu etkili anlatım diliyle Türk sinemasında farklı ve özel bir yer edinmiştir. Her zaman sevgi ve saygıyla hatırlanacaktır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:"Türk sinemasının usta yönetmeni Ömer Lütfi Akad'ın vefatını derin bir teessürle öğrendim. Ömrünü sinemaya vakfeden Akad, topluma ışık tutan bir sanatçıydı.
Alınan bilgiye göre, yaşlılığa bağlı olarak evinde vefat eden Akad için ilk olarak, 20 yılı aşkın süre öğretim üyeliği yaptığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sinema Televizyon Bölümünde 21 Kasım Pazartesi günü saat 13.00'te tören düzenlenecek.
Aynı gün ikindi vakti Levent Camisi'nde gerçekleştirilecek cenaze töreninin ardından Akad'ın naaşı, Ulus Mezarlığı'na defnedilecek.
AKAD KİMDİR?
Türk sinemasının ''koca çınarı'' olarak bilinen Ömer Lütfi Akad, 2 Eylül 1916'da doğdu. Fransız Sainte Jeanne d'Arc Okulu, Galatasaray Lisesi, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu Maliye Bölümünde okudu. Tiyatro ve sinema yazıları yazan Akad, Sema Film'de mali danışmanlık ve yapım yönetmenliği yaptı.
1947 yılında Seyfi Havaeri'nin ''Damga'' filminde yönetmenliğe başlayıp, 1949 yılında ''Vurun Kahpeye'' filmini çeken Akad, halk masalları uyarlamaları da yaptı. Polisiye filmleriyle sinema dilini geliştirdi. Akad, kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinema tekniği ve diline yeni bir anlayış getirdi.
Belgeseller çeken ve senaryo yazarlığı yapan Akad'ın, 100'ü aşkın filmi bulunuyor.
Kendinden önceki sinemacılardan farklı olarak sinema tekniği ve diline yeni bir anlayış getirdi. Belgeseller çekti, senaryo yazarlığı yaptı. Işıkla Karanlık Arasında adlı deneme biyografisini yazdı. Türk sinemasının başlangıç ve gelişim kesitinin görülebildiği ilginç bir denemedir.
AMERA SOKAKTA
Aynı yıl Seyfi Havaeri'nin yarım kalan Damga filmini bitirerek yönetmenliğe başladı. Sonra da tek başına Vurun Kahpeye filmini çekti. Yabancı dergileri, sinema kitaplarını inceleyen Akad, sezgilerine güveniyordu film çekerken. Sinemayı, yönetmenliği kendi kendine öğrendi. 1952 yılında Kanun Namına filmini çeken Akad, İstanbul sokaklarında yaptığı çekimlerle 'kamerayı sokağa indirdi.' "Sinema olsa olsa bir tutkudur. Akıllı uslu insan işi değildir. Tutkulu insan işidir" diyen Akad, sinema hayatı boyunca Türk sinemasının şekillenmesinde önemli rol oynadı. Ustası yoktu, ama çektiği filmler kendinden sonraki sinemacılar kuşağını (Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney) derinden etkiledi.
SON UNVAN PROFESÖR
Akad, yeniliklere açıktı, yaşadığı ülkenin sorunlarına duyarlıydı, bu coğrafyanın insanına da hep 'sevecen' bakmayı bildi. Kanun Namına, Beyaz Mendil, Üç Tekerli Bisiklet, Hudutların Kanunu, Kızılırmak- Karakoyun, Irmak, Gökçe Çiçek, Vesikalı Yarim, göç üçlemesi Gelin, Düğün, Diyet gibi filmografisinin yüz akı eserlerinde de bu bakışın etkisi görüldü. 1974'de, zirvedeyken film çekmeyi bıraktı. Sonrasında belgeseller ve TRT için diziler çekse de, 1975'ten itibaren bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanat Üniversitesi'nde sinema dersleri vermeye başlayarak geleceğin sinemacılarını yetiştirdi. Akad'a 1997 yılında üniversite onursal profesörlük unvanı verdi. Böylece Akad, tutkunu olduğu ve ustasız başladığı sinemanın resmi olarak da profesörü oldu.
ERDOĞAN VE GÜL'DEN TAZİYE
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Oluşturduğu etkili anlatım diliyle Türk sinemasında farklı ve özel bir yer edinmiştir. Her zaman sevgi ve saygıyla hatırlanacaktır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:"Türk sinemasının usta yönetmeni Ömer Lütfi Akad'ın vefatını derin bir teessürle öğrendim. Ömrünü sinemaya vakfeden Akad, topluma ışık tutan bir sanatçıydı.