Diyabet Hastası Kardeşler Yardım Bekliyor

``20 yıldır diyabet hastasıyım.

İki kardeş, şeker hastalığı nedeniyle görmede sorunlar yaşıyoruz. Kardeşim gözlerini kaybetti, ben tek gözle görüyorum. Maddi imkansızlıklardan dolayı tedavi olamıyoruz`` (fotoğraflı-görüntülü) BİTLİS - 20.11.2011 - Şener Toktaş ve Servet Taşdemir - Bitlis`in Tatvan ilçesinde yaşayan diyabet hastası iki kardeş, birbirlerine destek vererek hayata tutunuyor

Şeker hastalığından dolayı ayağının iki parmağı kesilen, böbrek yetmezliği bulunan Mahmut Yalvaç (32), aynı hastalık nedeniyle gözlerini kaybeden 31 yaşındaki kardeşine bakarak onun ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor

Tatvan Devlet Hastanesi Ek-2 hizmet binası diyaliz ünitesinde tedavi gören Mahmut Yalvaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 20 yıldır diyabet hastası olduğunu, maddi imkansızlıklardan dolayı kendisinin ve kardeşinin tedavi olamadığını söyledi

Diyabetle birlikte gözlerini kaybettiğini, hayırseverlerin katkısıyla İstanbul`daki bir hastanede lazerle yapılan 8 ameliyattan sonra bir gözünün görebildiğini ifade eden Yalvaç, şöyle konuştu: ``20 yıldır diyabet hastasıyım. 11 kardeşiz. 5 kardeşimde şeker hastalığı var. Annem de şeker hastalığından ve ardından gelişen kronik böbrek yetmezliğinden 17 yıl önce vefat etti. Ailem bizimle ilgilenmiyor. Hastane odasında gelip bizi sormuyorlar. Bende haftada 3 gün diyalize giriyorum. 2002`de ayağımın iki parmağı kesildi. Diyabetten dolayı o günden bu yana parmağımdaki açık yaralar kapanmıyor. Yürütmekte ve ayakta durmakta zorlanıyorum. Şeker hastalığı kardeşimin gözlerine vurdu ve şimdi gözleri görmüyor. Ona bu halimle ben bakıyorum. Bakıma ihtiyacım varken kardeşime de ben bakıyorum. Bize bakan yok. Ailemizden kimse bizi sormuyor. Bu çok zorumuza gidiyor. Benim ve kardeşimin ameliyat olması gerekiyor. Ancak şartlarımız ve maddi imkanımız olmadığı için ameliyat ve tedavi olamıyoruz.`` Tatvan Devlet Hastanesi Ek-2 hizmet binasında haftada 3 seans diyalize girdiğini belirten Yalvaç, kendisi diyalize girdiği sırada kardeşinin tek başına kaldığını ve saatlerce ihtiyaçlarını gideremediğini kaydetti

Yalvaç, ``İki haftadır kardeşim hastanede yatıyor. Ben de haftada 3 kez diyalize giriyorum. Diyalizde saatlerce sırt üstü yatıyorum. Zor geliyor ve acı çekiyorum. Kardeşim hastanede tek başına kalıyor. Kimse kendisine bir bardak dahi su vermiyor ve kardeşim ihtiyaçlarını saatlerce gideremiyor. Gerçekten bakıma ve tedaviye ihtiyacımız var. Tedavi olmak istiyoruz`` dedi

Kardeşinin tedavi olması ve gözlerinin yeniden görmesi için, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen ayakta durmaya çalıştığını kaydeden Yalvaç, çok zor durumda olduklarını ifade etti

Yalvaç, ``Tatvan`da kiraladığımız sobalı evde zor şartlarda yaşıyoruz. Kardeşim olmazsa yaşamı önemsemiyorum. Kardeşlerimin içinde en çok Halil`i seviyorum. 2005`te şeker hastalığı gözlerime vurdu ve ben de gözlerimi kaybetmiştim. Ancak hayırseverlerin sağladığı desteklerle İstanbul`da 8 defa lazerle ameliyat oldum ve şimdi bir gözüm görüyor. Kardeşim Halil de benim önceden geçirdiğim evreleri yaşıyor. Kardeşim de İstanbul`da beni tedavi eden doktorda 2 kez ameliyat oldu. Ancak kardeşimin 7-8 ameliyat daha olması gerekiyor`` diye konuştu

Diyabet hastalığına yakalandıktan sonra gözlerini kaybeden Halil Yalvaç ise kendisinde şeker hastalığının ilk etapta idrar yollarını etkilediğini, ardından vücudunda yaralar çıkmaya başladığını belirtti

2008`de İstanbul`da evlendiğini ancak hastalığa yakalandıktan 4,5 ay sonra eşinin kendisini terk ettiğini ifade eden Yalvaç, şöyle konuştu: ``Vücudumdaki yaraların ardından hastalık gözlerime vurdu, gözlerim görmüyor. İstanbul`da çalıştığım zamanlarda severek evlendiğim eşim, hastalığa yakalandıktan 4,5 ay sonra beni terk etti. Eşim bir daha dönmeyeceğini söyledi. Tek başına kaldım. Kötü günler geçirdim. Fakat ağabeyim beni hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Her zaman yanımda oldu. Allah ağabeyimden razı olsun. Ben ve ağabeyim tedavi olmak istiyoruz. Hiçbir gelirimiz yok ve sıkıntı içindeyiz. Gözlerim görseydi ağabeyimin yükü azalacaktı. Ayrıca ailemizin bizimle ilgilenmemesinden dolayı çok üzülüyoruz. Babam ikinci evlilik yaptı. Üvey annem bir yıldan sonra bize bakmadı. Bir gün çok hastaydım, babamı aradım, öleceğimi söyledim. Kendisini görmek istediğimi belirttim. Ancak babam bana `oğlum hepimiz bir gün öleceğiz` diyerek telefonu kapattı. Bu ilgisizlik bizi daha çok etkiliyor.`` (SER-ŞT-BRN-HAN)
Kaynak: AA