Van`a Gittiler Oranın Parçası Oldular
Gazeteci Ahu Özyurt: -``Van ile basın camiası, hiç kopmayacak şekilde birbirine bağlanmış durumda.
Oradaki insanlara karşı bir borcumuz var`` -``Ben bunu biraz da bireysel mesele olarak görüp, yüzüne baktığım, mikrofon uzattığım insanlara nasıl biraz daha fazla yardım ulaştırabilirim diye düşündüm. Bu anlamda ihtiyaçlarla bağışçıları bir arada tutmak için hem sosyal ağ, hem de televizyonun gücünü kullanmaya devam edeceğiz`` (fotoğraflı) İSTANBUL - 18.11.2011 - Nurhan Çorlu - Van`da meydana gelen depremlerden sonra bazı gazeteciler, bölgeye yardımların sürmesi için sosyal paylaşım ağları üzerinden ve televizyon yayınları ile depremzedelerin ihtiyaçlarını bağışçılarla buluşturmayı amaçlıyor
Konuyla ilgili AA muhabirine bilgi veren gazeteci Ahu Özyurt, Van`da ilk depremin meydana geldiği 23 Ekim gecesi Elazığ üzerinden bölgeye ulaştığını söyledi
Özyurt, Van merkezde ilk deprem sonrası büyük bir yıkıntı görmediklerini, çalışmalarını Erciş üzerinde yoğunlaştırdıklarını belirterek, yardım trafiği, ilk gelen yardımların dağıtımı, yaşanan sıkıntılar, çadır eksiği gibi konuları aktarma şanslı bulduklarını dile getirdi
Kurban Bayramı`nın birinci günü Van`a ikinci kez gittiğini aktaran Özyürt, ``Yaralarını olabildiğince sarmış bir Van gördüm. Van ve Erciş`te görünen sorunların büyük kısmı halledilmişti. Neredeyse çadırsız insan yok denebilecek durumdaydı. Isıtma sorunu vardı, ama o da çözülüyor gibiydi. Çarşamba gecesi bölgeden ayrıldıktan sonra ikinci büyük depremin vurması, şehrin bütün moralini alt üst etti`` diye konuştu
Gazeteci Özyurt, Van`daki ikinci depremde Bayram Oteli`nin enkazında iki meslektaşının hayatını kaybettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: ``Biz oranın bir parçası olduk. Van ile basın camiası, hiç kopmayacak şekilde birbirine bağlanmış durumda. Oradaki insanlara karşı bir borcumuz var. Ben bunu biraz da bireysel mesele olarak görüp, yüzüne baktığım, mikrofon uzattığım insanlara nasıl biraz daha fazla yardım ulaştırabilirim diye düşündüm. Diğer gazeteci arkadaşlarımızla, sosyal paylaşım siteleri üzerinden organize olduk. Bunu kendi aramızda yeniden bir seferberlik gibi düşündük. Yardımların devam etmesi gerekiyor. Bu doğrultuda biz ihtiyaçları olabildiğince yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz. Yeniden 6 maddelik bir ihtiyaç listesi çıkarıldı, ısıtıcı, battaniye, giyecek, gıda, çocuk bezi ve kadın pedi olmak üzere. Bunlar bölgede stoku hiç azalmaması gereken şeyler. `Van`ı unutma` başlığıyla bir haber dizisi başlatarak, en azından ihtiyaçları buradakilere duyurmaya devam edeceğiz. İhtiyaçlarla bağışçıları bir arada tutmak için hem sosyal ağ, hem de televizyonun gücünü kullanmaya devam edeceğiz. İhtiyaç duyuldukça Van`ın sesinin buraya duyurabilmesini sağlayacağız. Burada biz köprü görevi üstleniyoruz.`` Van`a büyük miktarlarda yardım yapıldığını ifade eden Özyurt, ``Yardım yapılırken en önemli şey, hangi kutuya neyin konulacağını bilmektir. Biz bunun çok önemli bir sorun olduğunu orada fark ettik. Tıpkı ramazan paketleri gibi içinden ne çıkacağı bilinen paketler yapmak lazım. Yardım hala var, ama Vali beyin dediğine göre, özellikle ısınma, gıda ve giyecek alanında yardım yeterli olmayacak. Bu nedenle yardımlar kesilmeden devam etmeli`` şeklinde konuştu
-Sanatçılara çağrı- Ahu Özyurt, toplum genelinde yardım konusunda bir duyarlılık olduğuna işaret ederek, sanatçılara da bu konuda görev düştüğünü vurguladı
Birçok sanatçının, çeşitli çekinceleri nedeniyle bölgeye gitmediğini düşündüğünü anlatan Özyurt, konuşmasını şöyle sürdürdü: ``Şimdi gitmelerinin tam zamanı. Çünkü artık Van`ı terk edenler terk ediyor, kalanların da kalabilmek için biraz motivasyona ihtiyacı var. Biz oradayken devlet ve şehir tiyatrolarının pek çok emektar sanatçısı çocukları eğlendirmek için bölgeye geldi. Sanatçıların bölgeye gitmelerinde çok büyük fayda var. Oradaki insanların motive olmaya, hayata bağlanmaya ihtiyacı var. Ekranlarda gördükleri isimleri yanlarında görmek istiyorlar. Çok da mutlu olacaklardır. Oradaki insanların çektiği sıkıtıyı hep birlikte hissetmemiz lazım. Böyle zamanlar dayanışma için doğru zamanlardır.`` Özyurt, çadırlarda kalanların kışı hastalıksız atlatması gerektiğini vurgulayarak, ``Van`dakilerin dertlerinin burada da algılandığını bilmeye ihtiyacı var`` dedi
(NAR-DÜR-
Kaynak: AA
Konuyla ilgili AA muhabirine bilgi veren gazeteci Ahu Özyurt, Van`da ilk depremin meydana geldiği 23 Ekim gecesi Elazığ üzerinden bölgeye ulaştığını söyledi
Özyurt, Van merkezde ilk deprem sonrası büyük bir yıkıntı görmediklerini, çalışmalarını Erciş üzerinde yoğunlaştırdıklarını belirterek, yardım trafiği, ilk gelen yardımların dağıtımı, yaşanan sıkıntılar, çadır eksiği gibi konuları aktarma şanslı bulduklarını dile getirdi
Kurban Bayramı`nın birinci günü Van`a ikinci kez gittiğini aktaran Özyürt, ``Yaralarını olabildiğince sarmış bir Van gördüm. Van ve Erciş`te görünen sorunların büyük kısmı halledilmişti. Neredeyse çadırsız insan yok denebilecek durumdaydı. Isıtma sorunu vardı, ama o da çözülüyor gibiydi. Çarşamba gecesi bölgeden ayrıldıktan sonra ikinci büyük depremin vurması, şehrin bütün moralini alt üst etti`` diye konuştu
Gazeteci Özyurt, Van`daki ikinci depremde Bayram Oteli`nin enkazında iki meslektaşının hayatını kaybettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: ``Biz oranın bir parçası olduk. Van ile basın camiası, hiç kopmayacak şekilde birbirine bağlanmış durumda. Oradaki insanlara karşı bir borcumuz var. Ben bunu biraz da bireysel mesele olarak görüp, yüzüne baktığım, mikrofon uzattığım insanlara nasıl biraz daha fazla yardım ulaştırabilirim diye düşündüm. Diğer gazeteci arkadaşlarımızla, sosyal paylaşım siteleri üzerinden organize olduk. Bunu kendi aramızda yeniden bir seferberlik gibi düşündük. Yardımların devam etmesi gerekiyor. Bu doğrultuda biz ihtiyaçları olabildiğince yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz. Yeniden 6 maddelik bir ihtiyaç listesi çıkarıldı, ısıtıcı, battaniye, giyecek, gıda, çocuk bezi ve kadın pedi olmak üzere. Bunlar bölgede stoku hiç azalmaması gereken şeyler. `Van`ı unutma` başlığıyla bir haber dizisi başlatarak, en azından ihtiyaçları buradakilere duyurmaya devam edeceğiz. İhtiyaçlarla bağışçıları bir arada tutmak için hem sosyal ağ, hem de televizyonun gücünü kullanmaya devam edeceğiz. İhtiyaç duyuldukça Van`ın sesinin buraya duyurabilmesini sağlayacağız. Burada biz köprü görevi üstleniyoruz.`` Van`a büyük miktarlarda yardım yapıldığını ifade eden Özyurt, ``Yardım yapılırken en önemli şey, hangi kutuya neyin konulacağını bilmektir. Biz bunun çok önemli bir sorun olduğunu orada fark ettik. Tıpkı ramazan paketleri gibi içinden ne çıkacağı bilinen paketler yapmak lazım. Yardım hala var, ama Vali beyin dediğine göre, özellikle ısınma, gıda ve giyecek alanında yardım yeterli olmayacak. Bu nedenle yardımlar kesilmeden devam etmeli`` şeklinde konuştu
-Sanatçılara çağrı- Ahu Özyurt, toplum genelinde yardım konusunda bir duyarlılık olduğuna işaret ederek, sanatçılara da bu konuda görev düştüğünü vurguladı
Birçok sanatçının, çeşitli çekinceleri nedeniyle bölgeye gitmediğini düşündüğünü anlatan Özyurt, konuşmasını şöyle sürdürdü: ``Şimdi gitmelerinin tam zamanı. Çünkü artık Van`ı terk edenler terk ediyor, kalanların da kalabilmek için biraz motivasyona ihtiyacı var. Biz oradayken devlet ve şehir tiyatrolarının pek çok emektar sanatçısı çocukları eğlendirmek için bölgeye geldi. Sanatçıların bölgeye gitmelerinde çok büyük fayda var. Oradaki insanların motive olmaya, hayata bağlanmaya ihtiyacı var. Ekranlarda gördükleri isimleri yanlarında görmek istiyorlar. Çok da mutlu olacaklardır. Oradaki insanların çektiği sıkıtıyı hep birlikte hissetmemiz lazım. Böyle zamanlar dayanışma için doğru zamanlardır.`` Özyurt, çadırlarda kalanların kışı hastalıksız atlatması gerektiğini vurgulayarak, ``Van`dakilerin dertlerinin burada da algılandığını bilmeye ihtiyacı var`` dedi
(NAR-DÜR-