CHP'de Dersim çatlağı büyüyor
CHP'de 'Dersim' krizi her geçen gün büyüyor. Tunceli Milletvekili Aygün'ün Atatürk ve CHP hakkındaki sözlerinin ardından gözler Kılıçdaroğlu'na çevrildi. Kılıçdaroğlu, parti yönetimini sessiz kalmakla suçlayan 12 milletvekiline sert çıktı. İsa Gök ise bildirinin arkasında durmaya devam edecekleri söyledi ve Kılıçdaroğlu'na rest çekti.
Konunun medya önüne tartışılmasını kabul etmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "O arkadaşlarımız hakkında da gereği yapılacaktır." dedi.
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Zaman'a yaptığı "Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP'dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır." açıklamalarına başlangıçta sessiz kalan CHP yönetimi, parti içi muhaliflerin baskıları sonucu Aygün'den savunma almaya karar verdi. Ancak ulusalcı isimlerden oluşan muhalif vekiller, Aygün'ün partiden ihracını istiyor. Önceki gün Genel Merkez aleyhine bildiri yayımlayan 12 milletvekili, eleştirilerinin arkasında duruyor. Samsun Milletvekili Haluk Koç, yönetimin kendilerinden de savunma alacak olmasına "Şeref duyarım, her şeye hazırlıklıyım." karşılığını verdi.
Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, bildirinin arkasında durmaya devam edeceklerini kaydederken en sert tepki Mersin Milletvekili İsa Gök'ten geldi. "Atatürk'ü savundum diye kimse benden savunma isteyemez." diyen Gök şu açıklamaları yaptı: "CHP tarihi altın harflerle yazılan bir tarihtir. Bu tarihe hiç kimse ama özellikle vekil olan veya CHP’li aile bireyleri bu tarihe ithamlarda bulunmamalı. Hele ki Büyük Önderimiz Atatürk’e hiçbir şekilde hiçbir ithamı kabul etmek mümkün değil. Bu hassasiyeti öncelikle birinci görev olarak partimizin Genel Merkezi’nin hissetmesi ve yaşama geçirmesi gerekmektedir. Parti tabanımız büyük bir üzüntü içerisindedir. Partimizin ve Büyük Önder Atatürk’e parti içinden son günlerde tarihi olaylar çarpıtılarak ağır suçlamalarda bulunulmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz."
"Ama sorun partili olmayanların partide söz söyleme makamına getirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır" diyen Gök, "Genel Merkez bu olumsuzluklara karşı bir düzeltme yapmak zorundadır. Parti sahipsiz değildir. Bu partinin sahibi gerçek CHP’liler ve oy veren 12 milyon seçmendir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunan Gök, şöyle dedi: "Genel Başkan’ın bu olaya el koyma zorunluluğu vardır. Parti ideolojik savrulma yaşamaktadır. Cumhuriyeti kurmuş partimize ideolojik savrulma yaşatmak bu partide hiç ama hiç kimsenin yetkisinde olamaz. Bu kim olursa olsun. Genel Başkanı göreve çağırıyorum.CHP tarihine sahip çıkmaya çağırıyorum."
Hüseyin Aygün'ün açıklamalarıyla başlayan tartışmalar, CHP yönetimini rahatsız etti. Kılıçdaroğlu yakın çevresine yaptığı değerlendirmede açıklamaların içeriğinden çok zamanlamasından rahatsız olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, dün öğle saatlerinde de genel merkezde Aygün'ü kabul etti. Dersim olaylarına ilişkin Kılıçdaroğlu'na bilgi veren Aygün, amacının ne Atatürk'e ne de CHP'ye yönelik bir hakaret olmadığını vurguladı. Haberin dikkatli bir şekilde okunduğunda bunun ortaya çıkacağını belirtirken, kendisine eleştiri yöneltenlerin CHP'deki değişimden rahatsız olan kesimler olduğunu söyledi.
CHP liderinin, akşam saatlerinde kendisine ziyarette bulunan Bursa heyetine yaptığı değerlendirmede de Ergün'ün açıklamaları üzerinden parti yönetimini hedef alarak bildiri yayımlayan 12 milletvekiline sert bir dille tepki gösterdiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre CHP lideri, Samsun Milletvekili Haluk Koç'un başını çektiği grupla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu konunun medyanın önünde tartışılmasını, bir bildiri halinde gündeme getirilmesini kabul etmiyorum. Herkesin parti disiplinine uyması gerekir. Herkes düşüncesini zaten kapalı grup toplantısında söylemiştir. Bu tartışmayı medya önüne taşımak doğru değildir. O arkadaşlarımız hakkında da gereği yapılacaktır." Kılıçdaroğlu, Dersim olaylarına kendisinin nasıl baktığı yönündeki sorulara da şu karşılığı verdi: "Dersim konusu tarihimizde önemli olaylardan biri. Siyasetçilerin tarihte yaşanmış olayları siyaset konusu yapmalarını doğru bulmuyorum. Başbakan 'Dersim arşivleri açıklansın' dedi. Biz de 'Açıkla, gerçekleri öğrenelim' dedik."
'Aygün tekzip etti' diyen İnce'ye cevap: O zaman niye savunma istediniz?
CHP'li Hüseyin Aygün'ün Dersim olaylarına ilişkin sözleri, önceki gece TBMM Genel Kurulu'nda da tartışma konusu oldu. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, AK Partili milletvekillerinin tarihî şahsiyetlere hakaret ettiğini savunarak, "Hiçbir CHP'linin geçmişteki liderlere kötü söz söylediğini duydunuz mu?" diye sordu. Bu sırada AK Parti sıralarından "Hüseyin Aygün'den duyduk." sözleri duyuldu. Kürsüye gelen AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş da Aygün'ün sözlerini Zaman'ın haberinden okudu. Elitaş, "10 Kasım 2011 tarihli gazete. Kim? Hüseyin Aygün. Ne diyor? 'CHP Tunceli Milletvekili Aygün, Dersim olayları konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. Olayların sorumlusunun devlet ve o dönemde iktidar olan CHP olduğunu kaydederek, CHP Kılıçdaroğlu döneminde bu konuda tarihiyle yüzleşiyor.' Arkasından diyor ki: '1937 ve 1938'de jenosite (soykırım) varan bir operasyonla Dersim meselesi tarihe havale edilmiş oluyor." şeklinde konuştu. Elitaş'ın sözlerine cevap vermek için kürsüye çıkan Muharrem İnce, Aygün'ün sözlerinin çarpıtılarak anlatıldığını savundu. İnce, "Sayın Elitaş, arkadaşımız söz konusu gazeteye bir tekzip metni gönderdi, o metnin aynısını grup başkan vekilliğine gönderdi. Orada ağzından böyle sözler çıkmadığını söylüyor. Gazete bu tekzip metnini yazmayınca MYK'mız arkadaşımızın savunmasını istedi." iddiasında bulundu. Elitaş, doğru olmayan bu iddiaya şöyle karşılık verdi: "Arkadaşımız ya tekzip göndermedi ya siz doğru bilgi vermiyorsunuz. Öyleyse niye savunmasını istiyorsunuz? Savunmasını istemek yerine, gazeteye dava açmayı önerebilirdiniz. Kendisi diyor ki 'Ben sözlerimin arkasındayım."
Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Zaman'a yaptığı "Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP'dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır." açıklamalarına başlangıçta sessiz kalan CHP yönetimi, parti içi muhaliflerin baskıları sonucu Aygün'den savunma almaya karar verdi. Ancak ulusalcı isimlerden oluşan muhalif vekiller, Aygün'ün partiden ihracını istiyor. Önceki gün Genel Merkez aleyhine bildiri yayımlayan 12 milletvekili, eleştirilerinin arkasında duruyor. Samsun Milletvekili Haluk Koç, yönetimin kendilerinden de savunma alacak olmasına "Şeref duyarım, her şeye hazırlıklıyım." karşılığını verdi.
Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, bildirinin arkasında durmaya devam edeceklerini kaydederken en sert tepki Mersin Milletvekili İsa Gök'ten geldi. "Atatürk'ü savundum diye kimse benden savunma isteyemez." diyen Gök şu açıklamaları yaptı: "CHP tarihi altın harflerle yazılan bir tarihtir. Bu tarihe hiç kimse ama özellikle vekil olan veya CHP’li aile bireyleri bu tarihe ithamlarda bulunmamalı. Hele ki Büyük Önderimiz Atatürk’e hiçbir şekilde hiçbir ithamı kabul etmek mümkün değil. Bu hassasiyeti öncelikle birinci görev olarak partimizin Genel Merkezi’nin hissetmesi ve yaşama geçirmesi gerekmektedir. Parti tabanımız büyük bir üzüntü içerisindedir. Partimizin ve Büyük Önder Atatürk’e parti içinden son günlerde tarihi olaylar çarpıtılarak ağır suçlamalarda bulunulmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz."
"Ama sorun partili olmayanların partide söz söyleme makamına getirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır" diyen Gök, "Genel Merkez bu olumsuzluklara karşı bir düzeltme yapmak zorundadır. Parti sahipsiz değildir. Bu partinin sahibi gerçek CHP’liler ve oy veren 12 milyon seçmendir" şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunan Gök, şöyle dedi: "Genel Başkan’ın bu olaya el koyma zorunluluğu vardır. Parti ideolojik savrulma yaşamaktadır. Cumhuriyeti kurmuş partimize ideolojik savrulma yaşatmak bu partide hiç ama hiç kimsenin yetkisinde olamaz. Bu kim olursa olsun. Genel Başkanı göreve çağırıyorum.CHP tarihine sahip çıkmaya çağırıyorum."
Hüseyin Aygün'ün açıklamalarıyla başlayan tartışmalar, CHP yönetimini rahatsız etti. Kılıçdaroğlu yakın çevresine yaptığı değerlendirmede açıklamaların içeriğinden çok zamanlamasından rahatsız olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, dün öğle saatlerinde de genel merkezde Aygün'ü kabul etti. Dersim olaylarına ilişkin Kılıçdaroğlu'na bilgi veren Aygün, amacının ne Atatürk'e ne de CHP'ye yönelik bir hakaret olmadığını vurguladı. Haberin dikkatli bir şekilde okunduğunda bunun ortaya çıkacağını belirtirken, kendisine eleştiri yöneltenlerin CHP'deki değişimden rahatsız olan kesimler olduğunu söyledi.
CHP liderinin, akşam saatlerinde kendisine ziyarette bulunan Bursa heyetine yaptığı değerlendirmede de Ergün'ün açıklamaları üzerinden parti yönetimini hedef alarak bildiri yayımlayan 12 milletvekiline sert bir dille tepki gösterdiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre CHP lideri, Samsun Milletvekili Haluk Koç'un başını çektiği grupla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu konunun medyanın önünde tartışılmasını, bir bildiri halinde gündeme getirilmesini kabul etmiyorum. Herkesin parti disiplinine uyması gerekir. Herkes düşüncesini zaten kapalı grup toplantısında söylemiştir. Bu tartışmayı medya önüne taşımak doğru değildir. O arkadaşlarımız hakkında da gereği yapılacaktır." Kılıçdaroğlu, Dersim olaylarına kendisinin nasıl baktığı yönündeki sorulara da şu karşılığı verdi: "Dersim konusu tarihimizde önemli olaylardan biri. Siyasetçilerin tarihte yaşanmış olayları siyaset konusu yapmalarını doğru bulmuyorum. Başbakan 'Dersim arşivleri açıklansın' dedi. Biz de 'Açıkla, gerçekleri öğrenelim' dedik."
'Aygün tekzip etti' diyen İnce'ye cevap: O zaman niye savunma istediniz?
CHP'li Hüseyin Aygün'ün Dersim olaylarına ilişkin sözleri, önceki gece TBMM Genel Kurulu'nda da tartışma konusu oldu. CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, AK Partili milletvekillerinin tarihî şahsiyetlere hakaret ettiğini savunarak, "Hiçbir CHP'linin geçmişteki liderlere kötü söz söylediğini duydunuz mu?" diye sordu. Bu sırada AK Parti sıralarından "Hüseyin Aygün'den duyduk." sözleri duyuldu. Kürsüye gelen AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş da Aygün'ün sözlerini Zaman'ın haberinden okudu. Elitaş, "10 Kasım 2011 tarihli gazete. Kim? Hüseyin Aygün. Ne diyor? 'CHP Tunceli Milletvekili Aygün, Dersim olayları konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. Olayların sorumlusunun devlet ve o dönemde iktidar olan CHP olduğunu kaydederek, CHP Kılıçdaroğlu döneminde bu konuda tarihiyle yüzleşiyor.' Arkasından diyor ki: '1937 ve 1938'de jenosite (soykırım) varan bir operasyonla Dersim meselesi tarihe havale edilmiş oluyor." şeklinde konuştu. Elitaş'ın sözlerine cevap vermek için kürsüye çıkan Muharrem İnce, Aygün'ün sözlerinin çarpıtılarak anlatıldığını savundu. İnce, "Sayın Elitaş, arkadaşımız söz konusu gazeteye bir tekzip metni gönderdi, o metnin aynısını grup başkan vekilliğine gönderdi. Orada ağzından böyle sözler çıkmadığını söylüyor. Gazete bu tekzip metnini yazmayınca MYK'mız arkadaşımızın savunmasını istedi." iddiasında bulundu. Elitaş, doğru olmayan bu iddiaya şöyle karşılık verdi: "Arkadaşımız ya tekzip göndermedi ya siz doğru bilgi vermiyorsunuz. Öyleyse niye savunmasını istiyorsunuz? Savunmasını istemek yerine, gazeteye dava açmayı önerebilirdiniz. Kendisi diyor ki 'Ben sözlerimin arkasındayım."