Bdp`den Deprem Değerlendirmesi
Barış ve Demokrasi Partisi`nin (BDP) milletvekilleri ile Van Belediye Başkanı Bekir Kaya`nın katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, deprem sonrası gelişen olaylar değerlendirilerek hükümet eleştirildi.
Van`da meydana gelen deprem felaketinin ardından Van Belediyesi Deprem Koordinasyonu tarafından düzenlenen basın açıklamasına; DTK Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, DTK Koordinasyon Kurulu Üyesi ve BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, BDP Van İl Başkanı Cüneyt Caniş, Edremit Belediye Başkanı Abdulkerim Sayan ile Erciş Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser katıldı.
Burada basın açıklamasını okuyan DTK Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, hükümetin depremin başından beri ayrımcı politikalar ortaya koyduğunu ve Başbakanın tutumunun bölgeyi insansızlaştırmaya dönük bir `afet tehciri` olduğunu iddia etti. Başbakana seslenen Tuğluk, "Başbakan ve hükümet, hayalet kentlere dönen Van ile Erciş`i afet bölgesi ilan etmek için daha ne kadar insanın ölmesini ve daha ne kadar evin yıkılmasını bekliyor?" diye sordu.
Yaşanan felaketten Van, Erciş, Çelebibağı ve köylerinden 600 bin insanın doğrudan etkilendiğini, bu nüfusun büyük bir bölümünün kış şartlarına rağmen direndiğini ifade eden Tuğluk, bu şartlara dayanamayan insanların da hükümetin adeta `afet tehciri` dayatması ile göç etmek zorunda bırakıldıklarını iddia etti. Yaşanan iki deprem ve artçılardan dolayı kent nüfusunun büyük bir bölümünün başka kentlere göç ettiğini aktaran Tuğluk, bu imkanı bulamayan insanların da insani yaşam koşullarının çok altındayaşamlarını sürdürdüğünü, deprem nedeniyle ülkenin başka illerine göç eden insanların büyük bir bölümünün de yaşam mücadelesi verdiğini savundu.
"Hükümetin depremin başından beri ortaya koyduğu ayrımcı politikalar ve Başbakanın tutumu, bölgeyi insansızlaştırmaya dönük bir konseptin ürünüdür" ifadesini kullanan Tuğluk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sosyal devlet ilkesi gereği sosyal yaşam koşullarının oluşturulması, mağduriyetin ve mal kaybının giderilmesi gerekirken depremin üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen halen yeterli sayıda çadır bile dağıtılamamıştır. Hükümetin ve bakanlarının sürekli vitrin olarak kullandıkları `çadır kentlerin`durumu ise içler acısıdır. 600 bin insanın mağdur olduğu bir kentte hala çadır, konteynır sayılarının binlerle ifade edilmesi bir ülkenin ayıbıdır." "GELEN YARDIMLARIN BAŞKA YERE GÖNDERİLMESİ ALÇAKLIKTIR" Tuğluk, Başbakanın, "Yardımların nereye gideceği bellidir" açıklamalarına karşılık ise, "Van halkına depremde zarar görenlere dağıtılmak üzere gönderilen her türlü yardım, para eğer Van halkına ve ya ihtiyaç sahiplerine değil de başka yerlere gönderiliyorsa ve bunu her kim yapıyorsa biz bunu alçaklık olarak değerlendiriyoruz. Bunu yapanlar, bir bayan olarak söylemek durumundayım, alçaklık yapıyor. Bu kadar net bir cevap veriyoruz Başbakanın bu söylemlerine. Ama şunu da soruyoruz: Van Valiliği üzerindenve Afet Koordinasyonu`na gelen paralar nerede? Peki bunu açıklamaya hazırlar mı? Sayın valimizi bu paraların ne kadarı, nereye harcandı ve bundan sonra da mevcut paraların nereye harcanacağını açıklamaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Bekir Kaya da Başbakanın isim vermese bile Kandil`i kast ettiğini bildiklerini ifade ederek, "Paralar nereye gidiyor, hangi bankayla gidiyorsa bunu açıklasın. Bizi çok fazla da ilgilendirmiyor. Başbakan sürekli buna benzer açıklamalar yapıyor" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Burada basın açıklamasını okuyan DTK Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, hükümetin depremin başından beri ayrımcı politikalar ortaya koyduğunu ve Başbakanın tutumunun bölgeyi insansızlaştırmaya dönük bir `afet tehciri` olduğunu iddia etti. Başbakana seslenen Tuğluk, "Başbakan ve hükümet, hayalet kentlere dönen Van ile Erciş`i afet bölgesi ilan etmek için daha ne kadar insanın ölmesini ve daha ne kadar evin yıkılmasını bekliyor?" diye sordu.
Yaşanan felaketten Van, Erciş, Çelebibağı ve köylerinden 600 bin insanın doğrudan etkilendiğini, bu nüfusun büyük bir bölümünün kış şartlarına rağmen direndiğini ifade eden Tuğluk, bu şartlara dayanamayan insanların da hükümetin adeta `afet tehciri` dayatması ile göç etmek zorunda bırakıldıklarını iddia etti. Yaşanan iki deprem ve artçılardan dolayı kent nüfusunun büyük bir bölümünün başka kentlere göç ettiğini aktaran Tuğluk, bu imkanı bulamayan insanların da insani yaşam koşullarının çok altındayaşamlarını sürdürdüğünü, deprem nedeniyle ülkenin başka illerine göç eden insanların büyük bir bölümünün de yaşam mücadelesi verdiğini savundu.
"Hükümetin depremin başından beri ortaya koyduğu ayrımcı politikalar ve Başbakanın tutumu, bölgeyi insansızlaştırmaya dönük bir konseptin ürünüdür" ifadesini kullanan Tuğluk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sosyal devlet ilkesi gereği sosyal yaşam koşullarının oluşturulması, mağduriyetin ve mal kaybının giderilmesi gerekirken depremin üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen halen yeterli sayıda çadır bile dağıtılamamıştır. Hükümetin ve bakanlarının sürekli vitrin olarak kullandıkları `çadır kentlerin`durumu ise içler acısıdır. 600 bin insanın mağdur olduğu bir kentte hala çadır, konteynır sayılarının binlerle ifade edilmesi bir ülkenin ayıbıdır." "GELEN YARDIMLARIN BAŞKA YERE GÖNDERİLMESİ ALÇAKLIKTIR" Tuğluk, Başbakanın, "Yardımların nereye gideceği bellidir" açıklamalarına karşılık ise, "Van halkına depremde zarar görenlere dağıtılmak üzere gönderilen her türlü yardım, para eğer Van halkına ve ya ihtiyaç sahiplerine değil de başka yerlere gönderiliyorsa ve bunu her kim yapıyorsa biz bunu alçaklık olarak değerlendiriyoruz. Bunu yapanlar, bir bayan olarak söylemek durumundayım, alçaklık yapıyor. Bu kadar net bir cevap veriyoruz Başbakanın bu söylemlerine. Ama şunu da soruyoruz: Van Valiliği üzerindenve Afet Koordinasyonu`na gelen paralar nerede? Peki bunu açıklamaya hazırlar mı? Sayın valimizi bu paraların ne kadarı, nereye harcandı ve bundan sonra da mevcut paraların nereye harcanacağını açıklamaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Belediye Başkanı Bekir Kaya da Başbakanın isim vermese bile Kandil`i kast ettiğini bildiklerini ifade ederek, "Paralar nereye gidiyor, hangi bankayla gidiyorsa bunu açıklasın. Bizi çok fazla da ilgilendirmiyor. Başbakan sürekli buna benzer açıklamalar yapıyor" şeklinde konuştu.