Dink davası 5 aralık`a ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink`in öldürülmesine ilişkin görülen dava, 5 Aralık`a ertelendi.

Dink davası 5 aralık`a ertelendi
Sanık Erhan Tuncel, "Devlet bu cinayeti çözmek istiyorsa, beni yalan makinesine oturtsun ben 3 saatte çözerim" dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal hazır bulundu. Dink Ailesi`ni ise duruşmada avukatları temsil etti. Duruşmanın başlamasının ardından Mahkeme Başkanı Rüstem Eryılmaz dosyaya gelen evrakları okudu. Mahkeme başkanı avukatların talebi üzerine akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu`na sevk edilen Yasin Hayal hakkında hazırlanan raporda Yasin Hayal`in cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak mahiyette herhangi bir akılhastalığı tespit edilmediğinin belirtildiğini açıkladı. Mahkeme, biyometrik fotoğrafı çekilen sanık Osman Hayal`in fotoğraflarının olay gününe ait güvenlik kamerasındaki kişilerle karşılaştırılmasına ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü`nden istenilen raporda görüntü kayıtlarından elde edilen fotoğraflar yetersiz olduğu için herhangi bir tespit yapılamadığının belirtildiğini açıkladı. Mahkeme Başkanı Eryılmaz, istihbarat elemanı olduğu iddia edilen SinanRaşitoğlu`nun talimat ile alınan ifadesinin mahkemeye ulaştığını belirtti. Başkan Eryılmaz, daha sonra Raşitoğlu`nun talimatla alınan ifadesini okudu.

Raşitoğlu`nun talimatla alınan ifadesinde Yasin Hayal ile Trabzon`da aynı mahallede oturduğunu ve kendisini mahalleden tanıdığını, Dink cinayeti ile ilgili herhangi bir bilgisi olmadığı gibi tanık olarak ifadesine başvurulmasını da anlamadığını belirttiği öğrenildi

Duruşmada tüm aramalara rağmen bulunamayan tanıklar Cemal Yıldırım ve Ergün Çağatay`ın soruşturma sırasındaki ifadeleri de okundu. Bunun üzerine söz alan müdahil avukatlarından Arzu Becerik, bu ifadelerin okunmasıyla yetinmeyeceklerini söyleyerek, "4,5 yıllık yargılamada Türkiye Cumhuriyeti`ndeki tanıkların bulunamaması kabul edilebilir değildir. Bulunup mahkemede dinlenmelerini talep ediyoruz" diye konuştu

Daha sonra söz alan müdahil avukatlarından Fethiye Çetin de, TİB`in söz konusu kayıtları herkesten sakladığını savunarak, "Ankara Kumrular Sokak`taki patlama ve Güngören patlamasında failler MOBESE kameraları ve TİB kayıtlarıyla bulundu. Ama bu davada elimizde görüntüler olduğu halde şahısların kimliğine ulaşamıyoruz" dedi.

Taleplere ilişkin görüşü sorulan savcı Hikmet Usta, bir önceki duruşmada mütalaa sunulurken müdahil avukatlarının salonu terk ettiğini hatırlatarak, müdahil avukatlarının bu tavırla olumsuz bir tutum takınıldığını belirtti. Savcı Usta daha sonra şöyle devam etti: "Mütalaa ile hiçbir davanın bitirilmesi gibi bir tutum ortaya çıkarılamaz. Çünkü böylece belki davaya yeni bir safha açılmış, taraflara yeni bir değerlendirme imkanı sunulmuştur. Kimsenin umutsuzluğa kapılmasını istemiyorum. Devletimize güvenmek zorundayız. Devletimiz hasım ilan edilemez. Katil varsa, azmettirici varsa bu ancak gerçek kişi olabilir. Masumiyet karinesi de unutulmamalıdır. Hakkımızı yasal olarak aramalıyız. Sanırım bu davanın maktulü de böyle düşünürdü. Hakikat asla gizlenemeyecek birgerçektir. Karanlık noktalar aydınlatılacaktır. Kimse merak etmesin." Savcının açıklamaları üzerine söz alan müdahil avukatlarından Şiyar İşvanoğlu, savcının açıklamasını titreyerek dinlediğini ifade ederek, "Belli ki savcının vicdanı sızlamış. Biz kimseden adalet dilenmiyoruz. Sizden merhamet beklemiyoruz. Sizden görevinizi yapmanızı bekliyoruz. Hakikatler mutlaka ortaya çıkar. Ancak hakikatleri geciktirmek de kamunun vicdanını yaralamaktır" dedi.

Müdahil avukatlarının dinlenmesinin ardından mütalaaya karşın görüşleri sorulan sanık avukatlarından Yasin Hayal`in avukatı Eda Salman, mütalaada yapılan Ergenekon vurgusunu hatırlatarak, "Ergenekon davasının görüldüğü mahkemenin 41. duruşmada aldığı kararla, Ergenekon`dan `iddia olunan Ergenekon örgütü` diye bahsediliyor. Varlığı hala tartışılan bir örgütten bahsedilmesi durumunda savcının mütalaasını geri çekmesi gerekiyor. Savcı ya bu davanın Ergenekon ile birleştirilmesi yönünde mütalaa vermeli ya daErgenekon`dan bağımsız bir mütalaa vermeli" diye konuştu

Duruşmada söz alan diğer sanık avukatları da, müdahil avukatlar gibi şu aşamada mütalaaya karşın savunmalarını yapmayacaklarını, dosyadaki eksikliklerin giderilmesinin ardından savunmalarını yapacaklarını belirtti.

Mütalaaya karşın savunması sorulan sanıklardan Erhan Tuncel, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e mektup yazdığını belirterek, "Ceza yasasında yalan makinesi yok ama emniyette var. Bunlar cüzi rakamlarla alınabilir. Devlet bu cinayeti çözmek istiyorsa, beni yalan makinesine oturtsun ben 3 saatte çözerim. Ben bu durumu Cumhurbaşkanı`na yazdım. Adalet Bakanı`na da buradan sesleniyorum" ifadelerini kullandı

Tuncel`in savunmasının ardından izleyiciler arasında yer alan sanık Yasin Hayal`in babası Bahattin Hayal, mahkemeden söz isteyerek önemli şeyler anlatacağını ifade etti. Mahkeme, Bahattin Hayal`e anlatacağı hususları Cumhuriyet Savcılığı`na başvurarak anlatmasını isteyerek, baba Hayal`e söz vermedi. Mahkeme heyeti, sanık ve müdahil avukatlarının mütalaaya karşın savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, duruşmayı 5 Aralık`a erteledi

Kaynak: İHA