Van`da 5.6 Büyüklüğündeki Deprem

görüntülü) SAKARYA (A.

Van`da 5.6 Büyüklüğündeki Deprem
A) - 10.11.2011 - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü ve İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Muzaffer Elmas, ``Aslında 5,6`lık depremde normalde hiçbir yapının yıkılmaması gerekirdi ama Türkiye`nin yine 1999`daki depremde yaşadığı benzer bir senaryo burada da gerçekleşti`` dedi

Prof. Dr. Elmas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999`daki Marmara depreminde yıkılmayan binaların 12 Kasım 1999`da meydana gelen Düzce depremiyle yıkıldığını hatırlatarak, Van`da da aynı durumun ortaya çıktığını söyledi

Betonarme binaların kolon ve birleşim bölgelerinde depremin ardından kılcal çatlaklar meydana geldiğine dikkati çeken Elmas, şöyle konuştu: ``Aslında 5,6`lık depremde normalde hiçbir yapının yıkılmaması gerekirdi ama Türkiye`nin yine 1999`daki depremde yaşadığı benzer bir senaryo burada da gerçekleşti. Sakarya`da, 17 Ağustos`ta yıkılmayan binaların 12 Kasım depreminde çoğu yıkıldı. Çünkü betonarme binalar depremi gördüğü zaman, özelikle kılcal çatlaklar meydana geliyor, kolonlarda ve birleşim bölgelerinde. Bunun anlamı şu; depreme karşı güvenliğini yüzde 50`ye yakın azaltıyor bina. Şimdi iki tane olumsuzluk var. Hem deprem geçirmiş ve muhtemelen çatlamıştır bu binalar hem de eski yönetmeliğe göre yapılmıştır. İki olumsuzluk bir araya gelince aslında hiçbir yıkımın olmaması gereken 5.6 büyüklüğündeki bir deprem nedeniyle binalar yıkıldı. Bunlar aslında Türkiye için sürpriz değil. Türkiye`de bugün için tek çözüm yönetmeliğe uygun bina yapmak.`` -``Sorunu tam anlamıyla yeni anlamış olduk``- Depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için bina sahiplerine önemli görevler düştüğünü belirten Prof. Dr. Elmas, bina sahiplerinin daha duyarlı olmaları gerektiğini bildirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın depreme karşı dayanıksız binaların yıkılacağını ilişkin açıklamasının son dörece önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Elmas, ``1999 depremini yaşamış Yalova, İstanbul, İzmit, Gölcük, Düzce ve Sakarya`daki depremi yaşamış çok sayıda binada da var bu durum. O yüzden bunu süratle çözülmesi gereken bir sorun olarak söylüyoruz. Türkiye`nin bugüne gelmesi, bugün tam odağında bu sorunu yakalıyor ve çözüme gidiyor olması sevindirici bir durum. Gelecek kuşakları bu şekilde kurtarmış oluruz. Çünkü sorunu tam anlamıyla yeni anlamış olduk`` şeklinde konuştu

Yetkililerin deprem gerçeğini anlamakta gecikmesinin biraz da bilim adamlarının uzun zamandır depremin yeri ve zamanıyla ilgili yaptıkları açıklamaların rolü bulunduğunu öne süren Elmas, ``Çünkü Türkiye için bunlar bölgeleri belirlenmiş yerler. Deprem haritasının olduğu bölgelerde bu tartışmaları yapmak bence boşuna vakit geçirmek anlamına gelir. Karaman`da deprem olsa, bunları uzun uzun tartışsak bir anlamı var. Çünkü oraya demişiz ki biz, `deprem olmaz`. Bu bakımdan Türkiye bugün itibariyle en azından sorunu odağından yakalamıştır ve gelecekte bunu çözecektir. Belirlenmiş bölgelerde deprem tahmini yapmanın veya `burada olacak` demenin de bir anlamı yok. Zaten belli bu. Bu, malumun ilanı`` ifadesini kullandı

Van`da yıkılan otelin sahibinin yetkililerin binayı incelediklerini ve hasarsız olduğunu söylediğine de dikkati çeken Elmas, ``Halbuki bu binalara bakan kişilere de biraz şaşırıyorum. Büyük bir cesaret işi bu. 2007`de bildiğiniz gibi yönetmelik çıktı. Mevcut yönetmelikte binalara sağlam diyebilmenin uzun adımları ve prosedürü var. Bunları yapmadan, görsel olarak binaya `sağlam, oturulabilir` demek. Orada bir acayip iş var. Aslında bunlar mühendislerimizin çoğunun bildiği şeyler. Öyle bir an oluyor ki kimin uzman, kimin bilgili olduğu da ayıklanamıyor. Bu da bizim bir şekilde ayıbımız`` dedi

-Sakarya`da 50 örnek binada inceleme yapılacak- Bakanlığın hazırlayacağı kentsel dönüşüm projelerinin en iyi çözüm yolu olarak değerlendirildiğini anımsatan SAÜ Rektörü Elmas, insanların bildikleri halde deprem yönetmeliğine aykırı evlerde yaşadıklarını savundu

Sakarya`da deprem geçirmiş 15 bin konutla ilgili olarak Valilik ve Büyükşehir Belediyesinin yeni bir hazırlık içinde olduklarını kaydeden Elmas, ``Bunlar da uzmanların gidip de `hasarsız` dediği konutlar. Bugün açıklama yapıyor otel sahibi. `Otele geldi uzmanlar bu binada oturulur dediler`, diyor. Aynen Adapazarı`ndaki bu 15 bin konutun özelliği de bu. Mühendisler gitmişler, hakikaten `hasar yok demişler`. `Hasar yok` demek, `bina güvenlidir` anlamına gelmez`` diye konuştu

Elmas, bina sahiplerini bilinçli hale getirmek için yeni bir proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, 15 bin konutu kapsayan 2 bin 500 binadan 50 örnek bina üzerinde inceleme yapacaklarını söyledi

İnceleme yapılacak 50 örnek bina arasında 10 tane de kamu binası bulunacağını kaydeden Elmas, sözlerini şöyle tamamladı: ``Sakarya`da deprem geçirmiş 50 binada inceleme yapacağız. Üniversite olarak projelerini yapacağız. Sonuçta bunlar için kararları açıklayacağız. `Şu şu binalarda oturulur veya oturulamaz` ama sonucun yüzde 90 oturulamaz çıkacağı şu anda da ifade edilebilir. Çünkü bunlar önceki yönetmeliğe göre yapılmış ve deprem geçirmiş binalar. Bundan sonraki çözüm adımlarını da şu anda çıkacak kanunlardaki esaslar belirleyecek. Kat mı alınacak, yeni bina mı yapılacak, güçlendirilecek mi? Adapazarı için sorunun çözümünün esası bunlar. Bu zaman kadar bu söyleniyordu ama şimdi Türkiye`de genel bir irade oldu. Bu iradeyle bu sorun çözülür. Çünkü Türkiye için 20-30 bin konut artık hiç sorun değil. 5-6 katlı yapıların sahiplerine de çağrı yapacağız. İsteyenlerinkini yapacağız. Yine de tahminimi söylüyorum, 5-10 kişiden daha fazla başvuru olmayabilir, o zaman da bu binaları biz seçeceğiz. Belediyeye gidip 6 katlı binaları rastgele seçeceğiz ve inceleyeceğiz.`` Prof. Dr. Elmas, 1999 Marmara Depremi`nin üzerinden 12 yıl geçtiğini hatırlatarak, her yıl 100 binanın yenilenmiş olması halinde, hasarlı konut sorununun yarıya indirilmiş olacağını sözlerine ekledi

(VKR-KMK-HMD)
Kaynak: AA