Mhp Grup Toplantısı...(2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM`de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Meclis ortamında diyalog ve işbirliğine vurgu yaparak, MHP olarak kendilerinin diyalog ve işbirliğine hazır olduklarını, millet yararına atılacak iyi niyetli adımları ve yapılan çağrıları asla karşılıksız bırakmayacaklarını söyledi

Terör konusuna değinen Bahçeli, terörün artık ölüm ve nifak saçan namlusunun herkese doğrulduğunu belirterek, öğretmenlerin, kaymakamların, polislerin ve askerlerin alenen kaçırıldığını ve sindirilmeye çalışıldığını söyledi. Başbakan`ın sözünü ettiği "Güçlü Türkiye"den eser olmadığını belirten Bahçeli, "Kendisi ciğerinin yandığını iddia etse de, bu sızlanmasının, içi boş ve hamasetten ibaret bir beyanat olduğu açıktır. Başbakan`a buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; Eğer terör saldırılarından dolayıhakikaten ciğerin yanıyorsa, yangına neden olanlara gününü göster de samimiyetini ve neler yapabileceklerini görelim ve destek olalım. Bunun için 17 Ekim tarihinde Sınır Ötesi Tezkere kararını aldıktan sonra kara harekatını başlatacak iradeyi göster ve Türk bayrağını Kandil`e inmeyecek bir şekilde göndere çek" diye konuştu

Başbakan Erdoğan`ın terör örgütü PKK ile görüşülebileceğini söylediğini ve böylece milletin aklını, haysiyetini ve idrakini ayaklar altına aldığını savunan Bahçeli, "Kendini bilmez bu müflis siyaset erbabının, Türk milletine düşmanlıkta karar kılmışlarla aynı hizada ısrarla bulunmak istemesi ya bir garabettir, ya da iflah olmaz bölücülük tutkusundan başka bir anlama gelmemektedir" dedi

Başbakan Erdoğan`ın bazı kadınların tülbentlerini yere sermesiyle ilgili sözlerini de değerlendiren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, PKK militanlarına destek vermek amacıyla tülbentlerini iki de bir yere seren bazı zavallıları muhatap kabul ederek, bundan sonra tülbentlerin nereye serileceğini sorması da teröristlerle halk arasında kurulmaya çalışılan irtibatı güncelleyecektir. Kimin nereye ne serdiği bizim umurumuzda değildir. Katilleri masumlaştırmaya çalışan güruha hatırlatmak isterim ki; anaların,gelinlerin, bacıların şühedasına yaktığı ağıtlardan dolayı sırılsıklam olmuş al yazmaları, tüm temizliği ve saflığıyla kınalı ellerde ve şerefli alınlarda yücelmektedir. Başbakan Erdoğan`ın; teröristlerin arkasından serilenleri değil, şehitlerin arkasından sallanan yazmaları hatırlaması ve hakkını teslim etmesi ahlaken ve manen bir vecibedir" şeklinde konuştu

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI Grup konuşmasında yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Bahçeli, Uzlaşma Komisyonu ile ilgili olarak, "Her şeyden önce anayasa hazırlığında takip edilecek şekil, usul ve üslup özelliklerinin açıklığa kavuşturulması ve arkasından da esası bütünüyle kavrayacak yaklaşımın temelinin atılması doğru ve yerinde olacaktır" dedi

Başbakan Erdoğan`ın yeni anayasa yapım süreciyle ilgili bir takvim belirtmesine de tepki gösteren Bahçeli, bunun uzlaşma adap ve seyrine uygun düşmediğini söyledi. "Uzlaşma ortamının filizlendiği bir zaman diliminde, aceleyle Anayasa hazırlık çalışmalarının süresini tayin etme gayreti siyasi saygı ve nezaketi dışlayan bir davranış olmuştur" diyen Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan`ın bu hassas süreçte bu tür görüş ve düşünceleri ifade etmekten kaçınması gerektiğine işaret etti

Bahçeli yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, Cumhuriyet`in ruhunu ve kurucu felsefesini teyit edecek, Türk kimliğini aşındırmayacak, etnik kimliklerini ve mahalli dillerin tanınmasına fırsat vermeyecek, değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddelere sadakatle bağlı kalacak bir görüş ve uzlaşma ufkunun oluşturulmasını beklediklerini kaydetti

GÜL`ÜN GENEL KURUL KONUŞMASI Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün, 1 Ekim tarihinde TBMM Genel Kurulu`na hitaben yaptığı konuşmaya da değinen Bahçeli, Cumhurbaşkanı`nın konuşması için, "Vasat olduğu kadar, vizyondan da mahrumdur" dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün Anayasa`nın esnek olması yönünde bir talebi olduğunu ve bunu da manidar bulduklarını ifade eden Bahçeli, "Nitekim esneklikten kasıt her yöne çekilebilen, her kalıba girebilen, köşeleri olmayan, sınırları ve kuralları bulunmayan bir anayasanın hazırlanması ise bunun ne devlete nede millete hayrının dokunmayacağını herkes iyi bilmelidir" diye konuştu