İdil Biret: Lüzumsuz Müzik Yapmaktansa Hiç Yapmamayı Tercih Ederim
Dünyaca ünlü piyano sanatçısı ve Uludağ Üniversitesi Onursal Müzik Doktoru İdil Biret, Bursa’da müzik eğitimi alan gençlerle sohbet ederek piyano çaldı.
Öğrencilerin bir sorusu üzerine Biret, “Lüzumsuz müzik yapmaktansa hiç yapmamayı tercih ederim.” dedi.
Uludağ Üniversitesi’nin Görükle Yerleşkesi`ndeki Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde genç müzisyenler ve öğretim üyeleriyle buluşan sanatçı İdil Biret, yöneticiliğini Prof. Dr. Erhan Karaesmen`in yaptığı söyleşide, izleyicilerin sorularını da cevapladı. İdil Biret’in sanatını ve kişiliğini anlatan görsel bir sunum yapan Prof. Dr. Karaesmen, Uludağ Üniversitesi’nin yeni yapılan kültür merkezi salonlarını çok beğendiklerini, Türkiye’de 6. Söyleşilerini burada yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Sanatçı İdil Biret ise bir zamanlar alınması için konser verdiği piyanonun başına geçerek Bethoven ve Liszt’den örnekler sunduğu söyleşide öğrencilerin ve izleyenlerin sorularını cevapladı.
Bir öğrencinin sorusu üzerine, beste yapmayı düşünmediğini belirten İdil Biret, “Kafamda çok şey var ama yeteri kadar iyi bulmuyorum. Kolaya kaçmaktan endişe ediyorum. Dünyada o kadar güzel besteler, kompozisyonlar var ki, birçoğu çalınmıyor bile. Bu yüzden lüzumsuz müzik yapmak istemiyorum. Lüzumsuz müzik yapmaktansa hiç yapmamayı tercih ederim.” karşılığını verdi.
Genç müzisyenleri nasıl bulduğu konusundaki bir soruya da Biret, “Çok yetenekli gençlerimiz var. Ama ne yazık ki ülkemizde konser veremiyorlar, onlara konser verme şansı tanınmalı. Bunun için de öncelikle dinleyici yetiştirmek lazım. Çünkü ülkemizde konser isteyen izleyici yok yeterince. Dinleyici yetiştirmek için de insanlara, müziğin korkunç bir şey olmadığını anlatmak lazım.” şeklinde cevap verdi.
Günde ortalama 8, bazen de 16 saat çalıştığını dile getiren sanatçı Biret, “Çalışırken hiç sıkılmıyorum. Çünkü ben de bir bilim adamı gibi bir şeyleri bulmaya çalışıyorum, sürekli yeni bir şey keşfediyorum. Sıkılmıyorum, çünkü müziği seviyorum. Sevince, çalışmak eziyet gibi gelmiyor. Sıkılınca bırakmak lazım.” ifadelerini kullandı.
Bedenini sağlıklı tutmak için yüzdüğünü belirten ünlü piyanist, “Nefes çok önemli ve bunu iyi kullanmak gerekiyor. Yüzerek nefesi iyi kullanmayı öğreniyorum ve nefesimi iyi kullandığım için yorulmuyorum.” dedi.
Söyleşiyi takip eden Rektör Prof. Dr. Kâmil Dilek de programın sonunda ünlü sanatçıya teşekkür plaketi verdi.
Uludağ Üniversitesi’nin Görükle Yerleşkesi`ndeki Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde genç müzisyenler ve öğretim üyeleriyle buluşan sanatçı İdil Biret, yöneticiliğini Prof. Dr. Erhan Karaesmen`in yaptığı söyleşide, izleyicilerin sorularını da cevapladı. İdil Biret’in sanatını ve kişiliğini anlatan görsel bir sunum yapan Prof. Dr. Karaesmen, Uludağ Üniversitesi’nin yeni yapılan kültür merkezi salonlarını çok beğendiklerini, Türkiye’de 6. Söyleşilerini burada yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Sanatçı İdil Biret ise bir zamanlar alınması için konser verdiği piyanonun başına geçerek Bethoven ve Liszt’den örnekler sunduğu söyleşide öğrencilerin ve izleyenlerin sorularını cevapladı.
Bir öğrencinin sorusu üzerine, beste yapmayı düşünmediğini belirten İdil Biret, “Kafamda çok şey var ama yeteri kadar iyi bulmuyorum. Kolaya kaçmaktan endişe ediyorum. Dünyada o kadar güzel besteler, kompozisyonlar var ki, birçoğu çalınmıyor bile. Bu yüzden lüzumsuz müzik yapmak istemiyorum. Lüzumsuz müzik yapmaktansa hiç yapmamayı tercih ederim.” karşılığını verdi.
Genç müzisyenleri nasıl bulduğu konusundaki bir soruya da Biret, “Çok yetenekli gençlerimiz var. Ama ne yazık ki ülkemizde konser veremiyorlar, onlara konser verme şansı tanınmalı. Bunun için de öncelikle dinleyici yetiştirmek lazım. Çünkü ülkemizde konser isteyen izleyici yok yeterince. Dinleyici yetiştirmek için de insanlara, müziğin korkunç bir şey olmadığını anlatmak lazım.” şeklinde cevap verdi.
Günde ortalama 8, bazen de 16 saat çalıştığını dile getiren sanatçı Biret, “Çalışırken hiç sıkılmıyorum. Çünkü ben de bir bilim adamı gibi bir şeyleri bulmaya çalışıyorum, sürekli yeni bir şey keşfediyorum. Sıkılmıyorum, çünkü müziği seviyorum. Sevince, çalışmak eziyet gibi gelmiyor. Sıkılınca bırakmak lazım.” ifadelerini kullandı.
Bedenini sağlıklı tutmak için yüzdüğünü belirten ünlü piyanist, “Nefes çok önemli ve bunu iyi kullanmak gerekiyor. Yüzerek nefesi iyi kullanmayı öğreniyorum ve nefesimi iyi kullandığım için yorulmuyorum.” dedi.
Söyleşiyi takip eden Rektör Prof. Dr. Kâmil Dilek de programın sonunda ünlü sanatçıya teşekkür plaketi verdi.