Batman Üniversitesi Gizemli Çukur Hakkında Ön Raporunu Açıkladı
Batman Üniversitesi Jeoloji Bölümü öğretim üyelerinden oluşan ekip, Esentepe mevkisindeki 300 metre derinliğindeki çukur hakkındaki ön raporu açıkladı.
Raporda çukurun oluştuğu yerin fay hattının üzerinde olduğu ve fay hattının ölü bir hat olabileceği belirtilirken, 300 metre derinliğinde olduğu öne sürülen çukurun dibine inilememesinin belirtilmesi de dikkatlerden kaçmadı
Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından Prof. Dr. Yaşar Eren, Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Yrd. Doç. Dr. Salih Dinç. Yrd. Doç. Dr. Murat Ünal, Jeoloji Yüksek Mühendisi Şükrü Aslan ve Süleyman Polat`tan oluşan komisyonun oluşturduğu ekip, Esentepe mevkisindeki çukura ait ön raporu açıkladı. Raporda, "6 Ekim 2011`de belediye ekiplerinin yol yapımı esnasında üstte bulunan yaklaşık 20-30 cm kalınlığındaki toprak örtünün dozer tarafından kaldırılmasıyla yer içine doğru uzanan bir boşluğarastlanmıştır. Ekiplerin Batman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümüne haber vermesiyle, çöküntünü olduğu alana Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından Prof. Dr. Yaşar Eren, Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Yrd. Doç. Dr. Turgay Beyaz, Yrd. Doç. Dr. Salih Dinç.Yrd. Doç. Dr. Murat Ünal, Jeoloji Yüksek Mühendisi Şükrü Aslan ve Süleyman Polat `tan oluşan ekip intikal etmiştir. İnceleme ekibi 6, 9 ve 18 Ekim tarihlerinde ön incelemelerini gerçekleştirmiştir. Çukurun yer aldığı kesim yeşil-alanolup, sulama yapılmakta ve tepe üzerinde bulunan havuzdan suyun bu kesime boşaltıldığı yörede ikamet edenlerce ifade edilmektedir. Üç çöküntü de aynı doğrultu üzerinde olup yaklaşık K 40-50 B gidiş vermektedir. 9 Ekim`deki incelemelerde 150 m hassasiyetli lazermetre ile 87 m, 117 m derinlikler ölçülmüş bazı noktalarda ise cihaz ölçüm alamamıştır. 300 m`lik seviye ölçer ile iki kez yapılan ölçümlerde tabana inilememiştir. 18 Ekim de ise 200 m hassasiyetli lazermetre kullanılmış, sırasıyla 170, 200,5 ve hataişaretli 260 m derinlikleri ölçülmüştür. Mevcut çukurun jeolojik özellikleri ise, çukurun yaklaşık 7-8 m derinliklerinde bu kesimdeki düzgün gidişi oluşturan 2-3 m aralıklı iki kırık yüzeyi yer alır. Çukurun batı duvarı boyunca yer alan diğer kırık-fay düzlemleri boyunca yatay gidişli kayma çizikleri gözlenmektedir. Her iki kırık yüzeye kadar ulaşmamakta üstü yaklaşık 3 m kalınlığında bir kalişli-çamur tabakası tarafından örtülmektedir .Bu gözlemlere dayalı olarak çukurun jeolojik bir oluşum olduğugörülmektedir. Buna göre, bir kırık zonu (fay zonu) üzerinde gözlenen çukur, söz konusu fayın ezik zonunda meydana gelmiştir. Litolojik olarak çamurtaşı ile kumtaşından oluşan ve çukuru da bünyesinde barındıran birim içerisinde yoğun kalsit ve karbonat mercekleri dikkati çekmektedir. Çukurun doğrudan görülebilen ilk 30 metresinin oluşumunda, fay hattı boyunca kayaçların eziklenmesi, Kalsit ve karbonat merceklerinin zaman içerisinde su ve karbondioksit etkisi ile erimesinin, etkili olduğudüşünülmektedir. Esentepe hattı üzerinde oluşan çöküntülerin, ebatlarının geniş olmaması ve ortaya çıkış noktasının konumu itibarıyla olumsuz gelişmelere neden olmaması sevindiricidir. Söz konusu hat üzerinde yüzeye yakın tümden eriyebilecek kayaçların bulunmaması nedeniyle bu hat boyunca büyük boyutlu çöküntüler beklenmemektedir. Ayrıca, kırık-fay zonunun en az 3 m kalınlığındaki kayaçlar tarafından örtülmesi fayın yaşlı bir fay olduğunu kanıtlamaktadır. Dolayısıyla fay, büyük bir olasılıklaaktif değildir. Morfolojik olarak, olasılıkla 2-3 km`lik bir uzunluk göstermektedir. Fayın, çukurdan kuzeybatıya ve güneydoğuya doğru olan uzanımı belirsizdir" denildi.
Hazırlanan teknik ön raporun sonuç ve öneriler kısmında mevcut çukurun jeolojik bir oluşumun olduğuna yer verilirken, hat boyunca benzer oluşumlar beklenebileceği için, dikkatli olunmalı, bölge jeolojik, jeofizik ve jeoteknik açıdan ayrıntılı olarak incelenmeli vurgusu yapıldı. Batman Üniversitesi`nin Esentepe mevkisinde bulunan çukuru için hazırlanan teknik ön raporunun "Sonuç ve Öneriler" kısmında ise şunlara dikkat çekildi: "Mevcut çukur jeolojik bir oluşumdur. Çukurun oluşumunda kayaç türünün, su-gaz ve kırık zonunun etkisi bulunmaktadır. Hat üzerinde yüzeye yakın tümden eriyebilecek kayaçların bulunmaması nedeniyle bu hat boyunca büyük boyutlu çukur oluşumları beklenmemektedir. Hat boyunca benzer oluşumlar beklenebileceği için, dikkatli olunmalı, bölge jeolojik, jeofizik ve jeoteknik açıdan ayrıntılı olarak incelenmelidir. Fayın gidişi ve özellikleri ile ilgili daha net bilgiler elde edilmesi için ayrıntılı araştırmalaraihtiyaç bulunmaktadır. Ancak, ilk incelemelere göre, fayın en az 3m kalınlığındaki çökeller tarafından örtülü olması ve uzunluğunun görünürde fazla olmaması nedeniyle yöre için faydan kaynaklanacak bir tehditin olmadığı söylenebilir. Aşırı sulamadan kaynaklanabilecek olumsuzluklara karşı, yeşil alandaki sulamalar dikkatli bir şekilde yapılmalıdır."
Kaynak: İHA
Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından Prof. Dr. Yaşar Eren, Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Yrd. Doç. Dr. Salih Dinç. Yrd. Doç. Dr. Murat Ünal, Jeoloji Yüksek Mühendisi Şükrü Aslan ve Süleyman Polat`tan oluşan komisyonun oluşturduğu ekip, Esentepe mevkisindeki çukura ait ön raporu açıkladı. Raporda, "6 Ekim 2011`de belediye ekiplerinin yol yapımı esnasında üstte bulunan yaklaşık 20-30 cm kalınlığındaki toprak örtünün dozer tarafından kaldırılmasıyla yer içine doğru uzanan bir boşluğarastlanmıştır. Ekiplerin Batman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümüne haber vermesiyle, çöküntünü olduğu alana Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından Prof. Dr. Yaşar Eren, Doç. Dr. M. Tahir Nalbantçılar, Yrd. Doç. Dr. Turgay Beyaz, Yrd. Doç. Dr. Salih Dinç.Yrd. Doç. Dr. Murat Ünal, Jeoloji Yüksek Mühendisi Şükrü Aslan ve Süleyman Polat `tan oluşan ekip intikal etmiştir. İnceleme ekibi 6, 9 ve 18 Ekim tarihlerinde ön incelemelerini gerçekleştirmiştir. Çukurun yer aldığı kesim yeşil-alanolup, sulama yapılmakta ve tepe üzerinde bulunan havuzdan suyun bu kesime boşaltıldığı yörede ikamet edenlerce ifade edilmektedir. Üç çöküntü de aynı doğrultu üzerinde olup yaklaşık K 40-50 B gidiş vermektedir. 9 Ekim`deki incelemelerde 150 m hassasiyetli lazermetre ile 87 m, 117 m derinlikler ölçülmüş bazı noktalarda ise cihaz ölçüm alamamıştır. 300 m`lik seviye ölçer ile iki kez yapılan ölçümlerde tabana inilememiştir. 18 Ekim de ise 200 m hassasiyetli lazermetre kullanılmış, sırasıyla 170, 200,5 ve hataişaretli 260 m derinlikleri ölçülmüştür. Mevcut çukurun jeolojik özellikleri ise, çukurun yaklaşık 7-8 m derinliklerinde bu kesimdeki düzgün gidişi oluşturan 2-3 m aralıklı iki kırık yüzeyi yer alır. Çukurun batı duvarı boyunca yer alan diğer kırık-fay düzlemleri boyunca yatay gidişli kayma çizikleri gözlenmektedir. Her iki kırık yüzeye kadar ulaşmamakta üstü yaklaşık 3 m kalınlığında bir kalişli-çamur tabakası tarafından örtülmektedir .Bu gözlemlere dayalı olarak çukurun jeolojik bir oluşum olduğugörülmektedir. Buna göre, bir kırık zonu (fay zonu) üzerinde gözlenen çukur, söz konusu fayın ezik zonunda meydana gelmiştir. Litolojik olarak çamurtaşı ile kumtaşından oluşan ve çukuru da bünyesinde barındıran birim içerisinde yoğun kalsit ve karbonat mercekleri dikkati çekmektedir. Çukurun doğrudan görülebilen ilk 30 metresinin oluşumunda, fay hattı boyunca kayaçların eziklenmesi, Kalsit ve karbonat merceklerinin zaman içerisinde su ve karbondioksit etkisi ile erimesinin, etkili olduğudüşünülmektedir. Esentepe hattı üzerinde oluşan çöküntülerin, ebatlarının geniş olmaması ve ortaya çıkış noktasının konumu itibarıyla olumsuz gelişmelere neden olmaması sevindiricidir. Söz konusu hat üzerinde yüzeye yakın tümden eriyebilecek kayaçların bulunmaması nedeniyle bu hat boyunca büyük boyutlu çöküntüler beklenmemektedir. Ayrıca, kırık-fay zonunun en az 3 m kalınlığındaki kayaçlar tarafından örtülmesi fayın yaşlı bir fay olduğunu kanıtlamaktadır. Dolayısıyla fay, büyük bir olasılıklaaktif değildir. Morfolojik olarak, olasılıkla 2-3 km`lik bir uzunluk göstermektedir. Fayın, çukurdan kuzeybatıya ve güneydoğuya doğru olan uzanımı belirsizdir" denildi.
Hazırlanan teknik ön raporun sonuç ve öneriler kısmında mevcut çukurun jeolojik bir oluşumun olduğuna yer verilirken, hat boyunca benzer oluşumlar beklenebileceği için, dikkatli olunmalı, bölge jeolojik, jeofizik ve jeoteknik açıdan ayrıntılı olarak incelenmeli vurgusu yapıldı. Batman Üniversitesi`nin Esentepe mevkisinde bulunan çukuru için hazırlanan teknik ön raporunun "Sonuç ve Öneriler" kısmında ise şunlara dikkat çekildi: "Mevcut çukur jeolojik bir oluşumdur. Çukurun oluşumunda kayaç türünün, su-gaz ve kırık zonunun etkisi bulunmaktadır. Hat üzerinde yüzeye yakın tümden eriyebilecek kayaçların bulunmaması nedeniyle bu hat boyunca büyük boyutlu çukur oluşumları beklenmemektedir. Hat boyunca benzer oluşumlar beklenebileceği için, dikkatli olunmalı, bölge jeolojik, jeofizik ve jeoteknik açıdan ayrıntılı olarak incelenmelidir. Fayın gidişi ve özellikleri ile ilgili daha net bilgiler elde edilmesi için ayrıntılı araştırmalaraihtiyaç bulunmaktadır. Ancak, ilk incelemelere göre, fayın en az 3m kalınlığındaki çökeller tarafından örtülü olması ve uzunluğunun görünürde fazla olmaması nedeniyle yöre için faydan kaynaklanacak bir tehditin olmadığı söylenebilir. Aşırı sulamadan kaynaklanabilecek olumsuzluklara karşı, yeşil alandaki sulamalar dikkatli bir şekilde yapılmalıdır."