``herkesin Bir Şarkısı Vardır``
Seyirci oyunda yer alacak şarkılarda işlenen konuları dramatizasyonla görme şansı bulacak -Eseri sahneye koyan Göksu: -``Oyunla tutunmak zorunda olduğumuz hayatı hatırlayacaksınız.
Mevsimlerle birlikte rengi değişse de dalından ayrılmayacak olan o bir tek yaprağın şarkısını duyacaksınız`` (fotoğraflı) ANKARA (A.A) - 29.10.2011 - Elif Koçak - Notaların kişilerin yaşamındaki öneminden yola çıkan ``Şarkılarla Yaşamak`` isimli oyun, 1 Kasım`da Operet Sahnesi`nde seyirciyle buluşacak. Seyirci oyunda yer alacak şarkılarda işlenen konuları dramatizasyonla görme şansı bulacak
Oyunu sahneye koyan Murat Göksu, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, herkesin favorisi olan en az bir şarkı bulunduğunu söyledi. Ezgisinden, çoğunlukla sözlerinden ötürü sevilen, özümsenen ve benliğe işlenen şarkıların kimi zaman tebessüm kimi zaman hüzünle dinlenildiğini ifade eden Göksu, ``İçinde bulunduğumuz ruh haline göre değişse de hep aynı kalsa da herkesin bir şarkısı vardır`` dedi
Şarkılarla Yaşamak`` adlı müzikli oyunun seyirciyi şarkılara götürdüğünü, yeni şarkılarla tanıştırdığını dile getiren Göksu, ``Bu oyunda şarkıları, ne anlama geldiklerini anlattığımız şiirlerle birlikte izleyeceksiniz. Oyunla tutunmak zorunda olduğumuz hayatı hatırlayacaksınız. Mevsimlerle birlikte rengi değişse de dalından ayrılmayacak olan o bir tek yaprağın şarkısını duyacaksınız`` diye konuştu
Eserin de heyecanını yüreğinin derinliklerinde hissettiğini belirten Göksu, bunun seyirciye de yansıyacağını söyledi
Eserin yazarı olduğu için ayrıca bir heyecan duyduğunu vurgulayan Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Şarkılarla Yaşamak, operacıların nasıl iyi tiyatrocu olmaları gerektiğini gösteren bir oyun. Biz şarkı söyleyen tiyatrocularız, artımız var, eksiğimiz yok. Biraz daha fazla operayı anlatabilmek için bu yola çıktık. Oldukça güçlü bir dramamız var. Oyun bir çiftin evinde ve 1945`li yıllarda geçiyor. Bu çiftin evlerine operacı arkadaşları misafir geliyor, evin içerisine bir sahne kurup opera şarkıları söylüyorlar
Eserde seyircilerimiz şarkıların ne demek istediğini anlayacaklar. Üst yazıya bakmalarına gerek kalmayacak. Önce şarkıların şiirlerini daha sonra şarkıyı dinleyecekler. Drama olduğu için oyunun sonuna kadar heyecan bitmeyecek.`` Minimal bir dekor kullandıklarını, sahnede piyanist de dahil olmak üzere 11 kişinin yer alacağını anlatan Göksu, ``Piyanistin de replikleri olacak. Oyunda kişi adı yok, bu zor bir dramatizasyondur, ama provalarda oldukça başarılı gidiyoruz`` dedi
-Şarkılarla Yaşamak- Seyirciye 1 Kasım`da merhaba diyecek oyunun dekor tasarımı Gazal Erten`e, ışığı Bülent Arslan`a, sesi Uzay Özhan`a, video prodüksiyonu Ali Karaköse`ye ait
Oyunda, Zeynep Burcu Altınel, İdil Millioğulları, Ezgi Karakaya, Aslıhan Yıldırım, Fatih Kayhan, Volkan Şen, Emre Uluocak, Umut Kosman, Sabri Doğan Çapanoğlu, Fatih Özkaya sahne alıyor
(ELF-EAY)
Kaynak: AA
Oyunu sahneye koyan Murat Göksu, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, herkesin favorisi olan en az bir şarkı bulunduğunu söyledi. Ezgisinden, çoğunlukla sözlerinden ötürü sevilen, özümsenen ve benliğe işlenen şarkıların kimi zaman tebessüm kimi zaman hüzünle dinlenildiğini ifade eden Göksu, ``İçinde bulunduğumuz ruh haline göre değişse de hep aynı kalsa da herkesin bir şarkısı vardır`` dedi
Şarkılarla Yaşamak`` adlı müzikli oyunun seyirciyi şarkılara götürdüğünü, yeni şarkılarla tanıştırdığını dile getiren Göksu, ``Bu oyunda şarkıları, ne anlama geldiklerini anlattığımız şiirlerle birlikte izleyeceksiniz. Oyunla tutunmak zorunda olduğumuz hayatı hatırlayacaksınız. Mevsimlerle birlikte rengi değişse de dalından ayrılmayacak olan o bir tek yaprağın şarkısını duyacaksınız`` diye konuştu
Eserin de heyecanını yüreğinin derinliklerinde hissettiğini belirten Göksu, bunun seyirciye de yansıyacağını söyledi
Eserin yazarı olduğu için ayrıca bir heyecan duyduğunu vurgulayan Göksu, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Şarkılarla Yaşamak, operacıların nasıl iyi tiyatrocu olmaları gerektiğini gösteren bir oyun. Biz şarkı söyleyen tiyatrocularız, artımız var, eksiğimiz yok. Biraz daha fazla operayı anlatabilmek için bu yola çıktık. Oldukça güçlü bir dramamız var. Oyun bir çiftin evinde ve 1945`li yıllarda geçiyor. Bu çiftin evlerine operacı arkadaşları misafir geliyor, evin içerisine bir sahne kurup opera şarkıları söylüyorlar
Eserde seyircilerimiz şarkıların ne demek istediğini anlayacaklar. Üst yazıya bakmalarına gerek kalmayacak. Önce şarkıların şiirlerini daha sonra şarkıyı dinleyecekler. Drama olduğu için oyunun sonuna kadar heyecan bitmeyecek.`` Minimal bir dekor kullandıklarını, sahnede piyanist de dahil olmak üzere 11 kişinin yer alacağını anlatan Göksu, ``Piyanistin de replikleri olacak. Oyunda kişi adı yok, bu zor bir dramatizasyondur, ama provalarda oldukça başarılı gidiyoruz`` dedi
-Şarkılarla Yaşamak- Seyirciye 1 Kasım`da merhaba diyecek oyunun dekor tasarımı Gazal Erten`e, ışığı Bülent Arslan`a, sesi Uzay Özhan`a, video prodüksiyonu Ali Karaköse`ye ait
Oyunda, Zeynep Burcu Altınel, İdil Millioğulları, Ezgi Karakaya, Aslıhan Yıldırım, Fatih Kayhan, Volkan Şen, Emre Uluocak, Umut Kosman, Sabri Doğan Çapanoğlu, Fatih Özkaya sahne alıyor
(ELF-EAY)