Üniversiteye ait Osman Bey yerleşkesinde bulunan Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Seyrani Koncagül, Yrd. Doç. Dr. Şahin Çadırcı ve Dr. Selahattin Kiraz`ın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı - Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü`nden (TAGEM) aldıkları "İvesi Koyunlarında Süt Verim Özellikleri ve Belirteç Genler Arası İlişkinin Belirlenmesi" ve "Karacadağ Zom Koyunları ile Güney Karaman Koyunlarının Filogenetik Yapılarının Moleküler Tekniklerle Belirlenmesi" adı altındabaşlattıkları çalışmayla hayvan DNA`larından yola çıkarak (kan, kıl ve salya örnekleriyle) her hayvana moleküler bir kimlik belgesi verme imkanı olabilecek. Türkiye`de ilk çalışma olan bu araştırma Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinin bir başarısı olarak kabul edilirken, özellikle bu çalışma halk arasında ivesi tabir edilen ırkı koyunların süt verimini artırma veya hayvandan daha fazla süt alım için mi yoksa et verimi için mi ya da her iki amaç için mi beslenmesini, hayvan hala kuzu iken karar verme imkanı sağlayabilecek. Bu iki proje hakkında açıklamada bulunan Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Seyrani Koncagül, "Şanlıurfa yöresi, Fırat-Dicle havzaları arasında, Göbekli tepe ve Nevali Çori gibi antik yerleşim yerlerinin bulunduğu zengin coğrafik yapı ve kültürün yanında zengin biyoçeşitliliğe sahiptir. Arkeolojik ve moleküler çalışmalara göre; sığır, koyun ve keçilerin yaklaşık 10.000 yıl önce bu coğrafyada evcilleştirildiği ve birçok bölgeye yayıldığı belirtilmektedir. Yakın gelecekte Şanlıurfa yöresineözgü kelaynak kuşları, Balıklı göl`de bulunan balıklar ve Ceylanlar ile Arap Atları ve Halep Keçileri`nin orjini ve filo genetik yapıları tespit edilerek diğer bölge ve ülkelerdeki türlerle akrabalık ilişkilerinin araştırılması, bununla birlikte laboratuarımızda DNA bankalarının oluşturulması ve DNA bilgilerinin Dünya Gen Bankasına sunulması planlanmaktadır. Hayvansal Biyoteknoloji Laboratuarı`nda, çiftlik hayvanlarında moleküler tanımlama, verim-gen ilişkisi ve Genomik analizler yapılmaktadır. Koyunlardasüt veriminin artırılmasına yönelik Genomik seleksiyon alt yapısı kurma çalışmaları sürdürülmektedir. Çalışmalarımızda bölgedeki yetiştiricilerin yüksek süt verimli damızlık koyun ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır
Genomik seleksiyon ile verim özelliklerini kontrol eden genlerin moleküler düzeyde tespiti (marker destekli ıslah yöntemi) klasik üretim sürecini önemli ölçüde kısaltabilmektedir. Bu tekniklerle hayvanların verim kapasiteleri yükseltilerek hayvancılıkta verimlilik artırılabilecektir" dedi. Konu ile ilgili bir açıklamada bulunan üniversitemiz rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, üniversite olarak yapılan bu ve buna benzer çalışmalarla, yöre çiftçilerinin sürekli yanında olduklarını ifade ederek, Ziraat Fakültesi`nin yalnız bitkisel üretimle sınırlı kalmadığını, yapılan bu ve benzeri çalışmalarla hayvancılık alanında da yöre halkına hizmeti bir borç bildiklerini ifade etti.
