Chp`den ``terör`` Konulu Bildirge Ankara (a.a)
CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı sonrasında hazırlanan ``terör`` konulu sonuç bildirgesinde, ``Bu ülke sorununun çözüm yeri, TBMM olmalıdır, ortak aklı egemen kılmanın yolu budur`` görüşü ifade edildi.
Bildirge, CHP Parti Meclisi Üyesi Oğuz Oyan tarafından Genel Merkez`de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı
Türkiye`nin yakın tarihinin en acılı günlerini yaşadığı ifade edilen bildirgede, CHP`nin terörün hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti olamayacağı görüşünde olduğu, her türlü terör eylemini şiddetle ve nefretle kınadığı bildirildi
Yaşanan acının büyük olduğu, ancak bu acıların toplumu ayrıştırıcı değil birleştirici olması gerektiği belirtilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: ``Türkiye`de artarak süren terör olayları, toplumun bütün kesimlerinde büyük infial yarattmıştır. Toplumun sağduyusu, bugüne kadar toplumun iç bütünlüğünün bozulmasını engellemiştir. Ancak AKP iktidarında Türkiye`de nefret söyleminin giderek egemen olmaya başlamasını kaygıyla izliyoruz. Bunun nedeni, yönetimi sıfır terörle devralan AKP`nin ülkeyi şiddet dozu giderek artan teröre teslim etmiş olmasıdır.`` -``Çözüm yeri TBMM olmalı``- ``AKP`nin tutarsız, samimiyetsiz ve fırsatçı politikaları sorunu adeta içinden çıkılamaz bir duruma getirmiştir`` iddiasında bulunulan bildirgede, şunlar kaydedildi: ``Terörle mücadele tutarlılık ve kararlılık gerektirir. `Terörle hem müzakere hem mücadele ederim` anlayışıyla çözüm üretilemez. AKP, `demokratik açılım` adını verdiği kavramın içini hiçbir zaman doldurmamıştır. Ana muhalefetle bile paylaşmadığı projelerini silah bırakmayanlarla kapalı kapılar ardında paylaşmış, onlarla ileri müzakereler yapmış, protokoller imzalamış, taahhütlere girişmiştir
Bu ilkesiz siyaset, Türkiye`yi daha fazla terör batağına itmiştir. 2009 seçimleri, referandum ve 12 Haziran seçimleri öncesinde PKK`ya verdiği sözlerle bir sükunet ortamı sağladığı ve kendi seçim başarısını ülke çıkarlarının önüne koyduğu anlaşılan AKP Hükümeti, terör azınca neden şaşırmaktadır? 9 yıldır yaşanan gelgitler sonucunda gelinen nokta gösteriyor ki Türkiye`de çözümün önündeki başlıca engel AKP`nin tutarsız, beceriksiz ve partizanca yönetim anlayışıdır. AKP şimdiye kadar `salt güvenlik kaygıları üzerinden, sadece güvenlik güçleriyle sorun çözülemez` derken, bugün tam da o noktaya gelmiştir. `Siyaset kurumunun çözüm üretmesi gerektiğini` söylememize kulak tıkamıştır.`` Sorununun çözüm yerinin TBMM olması gerektiği, ortak aklı egemen kılmanın yolunun bu olduğu ifade edilen bildirgede, ``İktidar partisinin bu sorunu çözme konusunda adım atabilmesi için şimdiye kadarki tutarsız ve küçük siyasi hesaplara dayalı ilkesiz tutumundan derhal vazgeçmesi gerekmektedir`` görüşüne yer verildi
Teröre karşı her türlü etkili önlem alınırken, Kürt sorununun demokratik hak ve özgürlüklere dayalı olarak çözülebileceği gerçeğinin de unutulmaması gerektiği belirtilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: ``Açıkça söylüyoruz, Hükümet`in çözüme yönelik tüm adımlarına CHP olarak destek vereceğimizi tekrar vurguluyoruz. Öte yandan, iktidarı, CHP`nin somut çözüm önerileri üzerinde de düşünmeye davet ediyoruz. CHP, çözümün ve toplumsal bütünlüğün adresidir. CHP olarak biz Türkiye`de ayrışmayı değil birleşmeyi, düşmanlığı değil kardeşliği, tasada ve kıvançta birlikteliği Cumhuriyet`in kuruluşundan bu yana savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Doğu, Batı, Güney, Kuzey ayrımı yapmadan sorunlarımızı çözebilecek güçteyiz ve bu gücün adresi Cumhuriyet Halk Partisi`dir. Hiçbir yurttaşımız umutsuzluğa kapılmasın, halkın partisi CHP görev başındadır.`` CHP Parti Meclisi Üyesi Oğuz Oyan, bildirgeyi okumasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı
Oyan, ``PM toplantısında bazı üyelerin Kılıçdaroğlu`na `BDP ağzıyla konuşuyorsunuz` şeklinde eleştirileri olduğu yönündeki iddiaların`` sorulması üzerine, CHP`nin olgun demokratik tartışmayı her zaman yapabilecek siyasi deneyime sahip bir parti olduğunu söyledi
Kaynak: AA
Türkiye`nin yakın tarihinin en acılı günlerini yaşadığı ifade edilen bildirgede, CHP`nin terörün hiçbir haklı gerekçesi ve meşruiyeti olamayacağı görüşünde olduğu, her türlü terör eylemini şiddetle ve nefretle kınadığı bildirildi
Yaşanan acının büyük olduğu, ancak bu acıların toplumu ayrıştırıcı değil birleştirici olması gerektiği belirtilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: ``Türkiye`de artarak süren terör olayları, toplumun bütün kesimlerinde büyük infial yarattmıştır. Toplumun sağduyusu, bugüne kadar toplumun iç bütünlüğünün bozulmasını engellemiştir. Ancak AKP iktidarında Türkiye`de nefret söyleminin giderek egemen olmaya başlamasını kaygıyla izliyoruz. Bunun nedeni, yönetimi sıfır terörle devralan AKP`nin ülkeyi şiddet dozu giderek artan teröre teslim etmiş olmasıdır.`` -``Çözüm yeri TBMM olmalı``- ``AKP`nin tutarsız, samimiyetsiz ve fırsatçı politikaları sorunu adeta içinden çıkılamaz bir duruma getirmiştir`` iddiasında bulunulan bildirgede, şunlar kaydedildi: ``Terörle mücadele tutarlılık ve kararlılık gerektirir. `Terörle hem müzakere hem mücadele ederim` anlayışıyla çözüm üretilemez. AKP, `demokratik açılım` adını verdiği kavramın içini hiçbir zaman doldurmamıştır. Ana muhalefetle bile paylaşmadığı projelerini silah bırakmayanlarla kapalı kapılar ardında paylaşmış, onlarla ileri müzakereler yapmış, protokoller imzalamış, taahhütlere girişmiştir
Bu ilkesiz siyaset, Türkiye`yi daha fazla terör batağına itmiştir. 2009 seçimleri, referandum ve 12 Haziran seçimleri öncesinde PKK`ya verdiği sözlerle bir sükunet ortamı sağladığı ve kendi seçim başarısını ülke çıkarlarının önüne koyduğu anlaşılan AKP Hükümeti, terör azınca neden şaşırmaktadır? 9 yıldır yaşanan gelgitler sonucunda gelinen nokta gösteriyor ki Türkiye`de çözümün önündeki başlıca engel AKP`nin tutarsız, beceriksiz ve partizanca yönetim anlayışıdır. AKP şimdiye kadar `salt güvenlik kaygıları üzerinden, sadece güvenlik güçleriyle sorun çözülemez` derken, bugün tam da o noktaya gelmiştir. `Siyaset kurumunun çözüm üretmesi gerektiğini` söylememize kulak tıkamıştır.`` Sorununun çözüm yerinin TBMM olması gerektiği, ortak aklı egemen kılmanın yolunun bu olduğu ifade edilen bildirgede, ``İktidar partisinin bu sorunu çözme konusunda adım atabilmesi için şimdiye kadarki tutarsız ve küçük siyasi hesaplara dayalı ilkesiz tutumundan derhal vazgeçmesi gerekmektedir`` görüşüne yer verildi
Teröre karşı her türlü etkili önlem alınırken, Kürt sorununun demokratik hak ve özgürlüklere dayalı olarak çözülebileceği gerçeğinin de unutulmaması gerektiği belirtilen bildirgede, şu ifadeler kullanıldı: ``Açıkça söylüyoruz, Hükümet`in çözüme yönelik tüm adımlarına CHP olarak destek vereceğimizi tekrar vurguluyoruz. Öte yandan, iktidarı, CHP`nin somut çözüm önerileri üzerinde de düşünmeye davet ediyoruz. CHP, çözümün ve toplumsal bütünlüğün adresidir. CHP olarak biz Türkiye`de ayrışmayı değil birleşmeyi, düşmanlığı değil kardeşliği, tasada ve kıvançta birlikteliği Cumhuriyet`in kuruluşundan bu yana savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Doğu, Batı, Güney, Kuzey ayrımı yapmadan sorunlarımızı çözebilecek güçteyiz ve bu gücün adresi Cumhuriyet Halk Partisi`dir. Hiçbir yurttaşımız umutsuzluğa kapılmasın, halkın partisi CHP görev başındadır.`` CHP Parti Meclisi Üyesi Oğuz Oyan, bildirgeyi okumasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı
Oyan, ``PM toplantısında bazı üyelerin Kılıçdaroğlu`na `BDP ağzıyla konuşuyorsunuz` şeklinde eleştirileri olduğu yönündeki iddiaların`` sorulması üzerine, CHP`nin olgun demokratik tartışmayı her zaman yapabilecek siyasi deneyime sahip bir parti olduğunu söyledi