Arap liderler 1 yıl önce bu pozu vermişti
Kaddafi, Tunus lideri Zeynel Abidin bin Ali ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'ten sonra Arap Baharı'nın devirdiği üçüncü Arap diktatörü oldu.
Libya diktatörü albay Muammer Kaddafi'nin 42 yıllık iktidarı dün resmen sona erdi. Son iki aydır firari olan Kaddafi, memleketi Sirte’nin düşmesinin ardınden yaralı olarak ele geçirildi.
Devrik lider daha sonra Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) askerleri ile kendisine bağlı birlikler arasında çıkan çapraz ateşte başından vurularak öldürüldü.
Kaddafi, Tunus lideri Zeynel Abidin bin Ali ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’ten sonra Arap Baharı’nın devirdiği üçüncü Arap diktatörü oldu.
Dünya, bir yandan Libya diktatörü Kaddafi'nin öldürülmesini konuşurken diğer yandan sıranın hangi diktatöre geleceğini tartışıyor.
İngiliz yayın organı Daily Telegraph başyazısında konuyla ilgili şu değerlendirmeye yer veriyor:
"Kaddafi'nin ölümü, Hüsnü Mübarek ve Zeynel Abidin bin Ali'nin devrilmesi Arap dünyasında siyaseti inkar edilemeyecek bir şekilde değiştirdi. Bizim de bu değişime kendimizi ayarlamamız gerekiyor. Hala iktidara tutunabilen özeliklle Beşar Esad gibi despotlar da Kaddafi'nin sokaklarda dolaştırılan kanlı cesedini siyasi reformlara girişmeleri için korkutucu bir uyarı olarak görmeli."
Tunus'ta bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan Arap isyanı kısa sürede birçok Arap ülkesine sıçramıştı.
Binlerce kalabalığın öfkesi karşısında Tunus Lideri Zeynel Abidin bin Ali çareyi ülkeden kaçmakta buldu ve Suudi Arabistan'a sığındı.
Tahrir Meydanı'ndaki binlerce Mısırlı göstericinin direnişi sayesinde Mısır lideri Hüsnü Mübarek dönemi sona erdi. Mübarek yargı önüne çıkarıldı ve hesap veriyor.
Şubat ayından beri direnişin devam ettiği Libya'da Kaddafi ile oğlu dün öldürüldü ve 42 yıllık diktatörlük sona erdi. Bir yığın insan bu mücadelede yaşamını yitirdi ya da sakat kaldı.
Arap Baharıyla birlikte Yemen'de Ali Abdullah Salih, sarayında bombalı saldırıya uğradı ve uzun bir süre Suudi Arabistan'da tedavi gördükten sonra yeniden Yemen'e döndü. Salih'in Yemen'e dönmesiyle şiddet daha da arttı. Yönetim ile muhalifler arasında kanlı çatışmalar devam ediyor.
Suriye'de ise 17 Marttan beri halk ile Esad yönetimi arasındaki mücadele sürüyor. Esad, babasından aldığı mirası devam ettiriyor ve halkı kanla bastırıyor. Şimdiye kadar 3 bin insanın hayatını kaybettiği Suriye'de muhalif gösteriler tüm hızıyla devam ediyor. Diktatörlerin akibetlerinden ders çıkarmayan Esad, halkın hak ve taleplerini görmezlikten gelmeye devam ediyor.
Zeynel Abidin bin Ali, Hüsnü Mübarek ve Kaddafi'nin iktidarının sona ermesiyle cesaretlenen halk diğer diktatörleri devirmek için haklı mücadelesine devam ediyor.
Birçok ülkeyi derinden etkileyen ve dalga dalga yayılan Arap isyanınında şimdi şu soru soruluyor; Kaddafi gitti, sıra kimde?
Şüphesiz bunu zaman göstecek
.
Devrik lider daha sonra Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) askerleri ile kendisine bağlı birlikler arasında çıkan çapraz ateşte başından vurularak öldürüldü.
Kaddafi, Tunus lideri Zeynel Abidin bin Ali ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’ten sonra Arap Baharı’nın devirdiği üçüncü Arap diktatörü oldu.
Dünya, bir yandan Libya diktatörü Kaddafi'nin öldürülmesini konuşurken diğer yandan sıranın hangi diktatöre geleceğini tartışıyor.
İngiliz yayın organı Daily Telegraph başyazısında konuyla ilgili şu değerlendirmeye yer veriyor:
"Kaddafi'nin ölümü, Hüsnü Mübarek ve Zeynel Abidin bin Ali'nin devrilmesi Arap dünyasında siyaseti inkar edilemeyecek bir şekilde değiştirdi. Bizim de bu değişime kendimizi ayarlamamız gerekiyor. Hala iktidara tutunabilen özeliklle Beşar Esad gibi despotlar da Kaddafi'nin sokaklarda dolaştırılan kanlı cesedini siyasi reformlara girişmeleri için korkutucu bir uyarı olarak görmeli."
Tunus'ta bir seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan Arap isyanı kısa sürede birçok Arap ülkesine sıçramıştı.
Binlerce kalabalığın öfkesi karşısında Tunus Lideri Zeynel Abidin bin Ali çareyi ülkeden kaçmakta buldu ve Suudi Arabistan'a sığındı.
Tahrir Meydanı'ndaki binlerce Mısırlı göstericinin direnişi sayesinde Mısır lideri Hüsnü Mübarek dönemi sona erdi. Mübarek yargı önüne çıkarıldı ve hesap veriyor.
Şubat ayından beri direnişin devam ettiği Libya'da Kaddafi ile oğlu dün öldürüldü ve 42 yıllık diktatörlük sona erdi. Bir yığın insan bu mücadelede yaşamını yitirdi ya da sakat kaldı.
Arap Baharıyla birlikte Yemen'de Ali Abdullah Salih, sarayında bombalı saldırıya uğradı ve uzun bir süre Suudi Arabistan'da tedavi gördükten sonra yeniden Yemen'e döndü. Salih'in Yemen'e dönmesiyle şiddet daha da arttı. Yönetim ile muhalifler arasında kanlı çatışmalar devam ediyor.
Suriye'de ise 17 Marttan beri halk ile Esad yönetimi arasındaki mücadele sürüyor. Esad, babasından aldığı mirası devam ettiriyor ve halkı kanla bastırıyor. Şimdiye kadar 3 bin insanın hayatını kaybettiği Suriye'de muhalif gösteriler tüm hızıyla devam ediyor. Diktatörlerin akibetlerinden ders çıkarmayan Esad, halkın hak ve taleplerini görmezlikten gelmeye devam ediyor.
Zeynel Abidin bin Ali, Hüsnü Mübarek ve Kaddafi'nin iktidarının sona ermesiyle cesaretlenen halk diğer diktatörleri devirmek için haklı mücadelesine devam ediyor.
Birçok ülkeyi derinden etkileyen ve dalga dalga yayılan Arap isyanınında şimdi şu soru soruluyor; Kaddafi gitti, sıra kimde?
Şüphesiz bunu zaman göstecek
.