Arınç Çifti, Koroda Şarkı Söyledi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eşi Münevver Arınç ile birlikte, aralarında imam, rahip ve hahamın da bulunduğu Antakya Medeniyetler Korosu`nda "Türkiyem" adlı şarkıyı söyledi.
Anemon Otel`de düzenlenen programa Arınç çiftinin yanı sıra, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, AK Parti Manisa Milletvekilleri Selçuk Özdağ, Uğur Aydemir, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral, Erkan Akçay, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile çok sayıda davetli katıldı.
Antakya Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz Özfırat, koronun üç semavi din mensubu 120 kişiden oluştuğunu söyledi. Özfırat; imam, rahip, hahamın da bulunduğu koronun, Aleviler, Sünniler, Ermeniler, Museviler, Ortodokslar ve Katoliklerden oluştuğu bilgisini verdi. Yaklaşık 1.5 saat süren konserde, Ermeni halk şarkısı, Türkçe ve Arapça ilahi, Alevi halk deyişi, Ortodoks, Katolik ilahisi, Musevi halk şarkıları seslendirildi. Arınç, konser sonrasında yaptığı konuşmada, koroyu 4 yıl önce Ankara`da büyükelçiler için verilen bir iftar yemeğinde ilk kez dinlediğini, Filistin Büyükelçisi ile İsrail müsteşarının da aralarında bulunduğu etkinlikte davetlilerin büyük bir beğeni ve gözyaşları içinde konseri dinlediğini anlattı. Koronun içerisinde Ermeni, Musevi, Hristiyan inancına mensup insanların da yer aldığını belirten ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Anadolu`da yüzyıllardır birlikte yaşayan insanların konserini dinlemektenduyduğu memnuniyeti dile getiren Arınç, koronun arkadaşlığının, dostluğunun sadece Türkiye`ye değil, dünyaya örnek olarak gösterildiğini vurguladı.
Kendi görev sorumluluk alanında azınlıklar ve farklı inanç gruplarıyla ilişkilerin de yer aldığını dile getiren Arınç, Manisa`da Ermenilerin de yaşadığını, Kırkağaç`a gittiğinde 1916 yılına ait bir belediye meclis encümeninin fotoğrafında 5 tane Ermeninin yer aldığını ifade etti. Arınç şöyle konuştu: ``Kırkağaç`ta, Manisa`da yaşadılar. Bu topraklarda birlikte yaşadık. Osmanlı dönemi bu beraberliği gösterdi. Sonra yaşananları bir kenara koyun. Onlar farklı bir trajedidir. Bugün inanç gruplarıyla, hastaneleri, okullarıyla ve ibadetlerini yerine getirdikleriyle Türkiye`de büyük bir zenginlik. 160`dan fazla cemaat vakfı var ve onların pek çok gayrimenkulleri var. 1974`de el konulmuştu. Geçmiş günlerde kanun hükmünde kararname çıkarttık. Gasp ettiğimiz gayrimenkullerini cemaat vakıflarına aynen iadeediyoruz. Bu Türkiye`nin yüz akıdır. Bugün Balıklı Rum Hastanesi, Türkiye`nin değil, bölgemizin, hatta dünyanın en önemli hastanelerindendir. Uyuşturucu, alkolle mücadele konusunda en dirayetli doktorların hizmetinde bulunmaktadır. Ben bunları bilmezdim. Görev olarak 3.5 yıldır bunlarla iç içeyim. Anlıyorum ki bu medeniyetler korosu ve bunun ortaya koyduğu anlam, Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne girme konusundaki en büyük gerekçelerinden de bir tanesidir. Çünkü birlikte yaşama örneği, farklılıkları zenginlikolarak kabul etme, çokluk içinde birlik ilkesi, ancak bu koronun ortaya koyduğu manayla temsil edilebiliyor. Sadece Türkiye`de değil, dünyanın hemen tamamı terörle karşı karşıya. `Dinler çatışacaktır, medeniyetler kavga edecektir` tezini boşa çıkarmak için bu birlikteliği bütün dünyaya göstermemiz lazım. Medeniyetler ittifakı diye bir kurum var. Bu kurumun eşbaşkanlığını İspanya ve Türkiye yapıyor. Yenikapı Mevlevihanesi`ni restore ettik, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü olarak hizmete açtık.`` TRT`de bugünlerde ``Batıya Doğru Akan Nehir`` isimli bir belgeselin yayınlanmaya başladığını, yirmi bölümlük belgeselde medeniyetlerin doğuşunun anlatıldığını, Mezopotamya ve Ortadoğu medeniyetinin ortaya konulduğunu anlatan Arınç, şöyle devam etti: ``Biz bu değerleri görelim. Bu değerli kardeşlerimizin, beyefendilerin, bu güzel arkadaşlarımızın ortaya koyduğu anlam bu sınırlar içerisinde yüz yıllardır dostça arkadaşça, yaşayan ve birbirlerine komşu olan birbirlerine güvenen, birbirlerini kırmayan bu güzellikleri ülkemizde ve bütün dünyada yeniden ihya etmek mecburiyetindeyiz. Bize bu değerlerimizi hatırlattınız. Sağolun, varolun.`` Konuşmaların ardından sunucunun daveti üzerine Bülent Arınç, eşi Münevver Arınç, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve CHP Manisa Milletvekili Özgül Özel sahneye davet edildi. Özel`in ``Biz buradan izleyelim`` sözü üzerine ``Gel koromuzda CHP de olsun`` diyen Arınç, Özel`i yeniden davet etti. Bunun üzerine Özel de koroya dahil olarak hep birlikte ``Türkiyem`` şarkısı seslendirildi. Aynı daveti alan MHP milletvekilleri ise şarkıyı koltuklarından dinlemeyi tercih etti.
Kaynak: İHA
Antakya Medeniyetler Korosu Başkanı Yılmaz Özfırat, koronun üç semavi din mensubu 120 kişiden oluştuğunu söyledi. Özfırat; imam, rahip, hahamın da bulunduğu koronun, Aleviler, Sünniler, Ermeniler, Museviler, Ortodokslar ve Katoliklerden oluştuğu bilgisini verdi. Yaklaşık 1.5 saat süren konserde, Ermeni halk şarkısı, Türkçe ve Arapça ilahi, Alevi halk deyişi, Ortodoks, Katolik ilahisi, Musevi halk şarkıları seslendirildi. Arınç, konser sonrasında yaptığı konuşmada, koroyu 4 yıl önce Ankara`da büyükelçiler için verilen bir iftar yemeğinde ilk kez dinlediğini, Filistin Büyükelçisi ile İsrail müsteşarının da aralarında bulunduğu etkinlikte davetlilerin büyük bir beğeni ve gözyaşları içinde konseri dinlediğini anlattı. Koronun içerisinde Ermeni, Musevi, Hristiyan inancına mensup insanların da yer aldığını belirten ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Anadolu`da yüzyıllardır birlikte yaşayan insanların konserini dinlemektenduyduğu memnuniyeti dile getiren Arınç, koronun arkadaşlığının, dostluğunun sadece Türkiye`ye değil, dünyaya örnek olarak gösterildiğini vurguladı.
Kendi görev sorumluluk alanında azınlıklar ve farklı inanç gruplarıyla ilişkilerin de yer aldığını dile getiren Arınç, Manisa`da Ermenilerin de yaşadığını, Kırkağaç`a gittiğinde 1916 yılına ait bir belediye meclis encümeninin fotoğrafında 5 tane Ermeninin yer aldığını ifade etti. Arınç şöyle konuştu: ``Kırkağaç`ta, Manisa`da yaşadılar. Bu topraklarda birlikte yaşadık. Osmanlı dönemi bu beraberliği gösterdi. Sonra yaşananları bir kenara koyun. Onlar farklı bir trajedidir. Bugün inanç gruplarıyla, hastaneleri, okullarıyla ve ibadetlerini yerine getirdikleriyle Türkiye`de büyük bir zenginlik. 160`dan fazla cemaat vakfı var ve onların pek çok gayrimenkulleri var. 1974`de el konulmuştu. Geçmiş günlerde kanun hükmünde kararname çıkarttık. Gasp ettiğimiz gayrimenkullerini cemaat vakıflarına aynen iadeediyoruz. Bu Türkiye`nin yüz akıdır. Bugün Balıklı Rum Hastanesi, Türkiye`nin değil, bölgemizin, hatta dünyanın en önemli hastanelerindendir. Uyuşturucu, alkolle mücadele konusunda en dirayetli doktorların hizmetinde bulunmaktadır. Ben bunları bilmezdim. Görev olarak 3.5 yıldır bunlarla iç içeyim. Anlıyorum ki bu medeniyetler korosu ve bunun ortaya koyduğu anlam, Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne girme konusundaki en büyük gerekçelerinden de bir tanesidir. Çünkü birlikte yaşama örneği, farklılıkları zenginlikolarak kabul etme, çokluk içinde birlik ilkesi, ancak bu koronun ortaya koyduğu manayla temsil edilebiliyor. Sadece Türkiye`de değil, dünyanın hemen tamamı terörle karşı karşıya. `Dinler çatışacaktır, medeniyetler kavga edecektir` tezini boşa çıkarmak için bu birlikteliği bütün dünyaya göstermemiz lazım. Medeniyetler ittifakı diye bir kurum var. Bu kurumun eşbaşkanlığını İspanya ve Türkiye yapıyor. Yenikapı Mevlevihanesi`ni restore ettik, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü olarak hizmete açtık.`` TRT`de bugünlerde ``Batıya Doğru Akan Nehir`` isimli bir belgeselin yayınlanmaya başladığını, yirmi bölümlük belgeselde medeniyetlerin doğuşunun anlatıldığını, Mezopotamya ve Ortadoğu medeniyetinin ortaya konulduğunu anlatan Arınç, şöyle devam etti: ``Biz bu değerleri görelim. Bu değerli kardeşlerimizin, beyefendilerin, bu güzel arkadaşlarımızın ortaya koyduğu anlam bu sınırlar içerisinde yüz yıllardır dostça arkadaşça, yaşayan ve birbirlerine komşu olan birbirlerine güvenen, birbirlerini kırmayan bu güzellikleri ülkemizde ve bütün dünyada yeniden ihya etmek mecburiyetindeyiz. Bize bu değerlerimizi hatırlattınız. Sağolun, varolun.`` Konuşmaların ardından sunucunun daveti üzerine Bülent Arınç, eşi Münevver Arınç, Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve CHP Manisa Milletvekili Özgül Özel sahneye davet edildi. Özel`in ``Biz buradan izleyelim`` sözü üzerine ``Gel koromuzda CHP de olsun`` diyen Arınç, Özel`i yeniden davet etti. Bunun üzerine Özel de koroya dahil olarak hep birlikte ``Türkiyem`` şarkısı seslendirildi. Aynı daveti alan MHP milletvekilleri ise şarkıyı koltuklarından dinlemeyi tercih etti.