7. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ne Heykeltraş Desteği
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Belediyesi ile Ticaret Odası’nın ortaklaşa organizasyonunda bu yıl 7.
’si düzenlenecek olan Zeytin Hasat Günleri etkinliklerine, Heykel Sanatçısı Sakine Özkan’da yaptığı birbirinden anlamlı eserlerle destek veriyor.
Ayvalık’ta kültür ve sanatın gelişmesi için şimdiye kadar yapılan hemen hemen her etkinliğe maddi ve manevi destekler vermesiyle tanınan Aysel Namlı’nın himayesinde Karagöz Sanat Evinde açılan sergide sanatçı Özkan’ın birbirinden anlamlı eserleri beğeniye sunuldu. Sakine Özkan’ın yaptığı 11 heykelin serginin açılışında; Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, Küçükköy Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer, ATO yöneticileri, Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Nuray Özer ve Kent Konseyi yöneticileri, Ünlü Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun ve zarif eşi Andrea Coşkun, Parmaklıklar Ardında, Savcının Karısı, Bizim Aile, Kara Melek gibi televizyon dizilerinden unutulmaz karakterlere hayat veren usta oyuncu Zehra Alptürk, ilçede çeşitli çalışmalarda bulunan sanatçılar ve çok sayıda sanatsever hazır bulundu.
Önceki gün büyük ilgi gören bir kokteyl ille açılan heykel sergisinin 23 Ekim’e kadar açık kalacağı öğrenilirken, açılışta konuşan Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, birbirinden sanatsal eserlerin olduğu sergide bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bu serginin bana göre en güzel ve anlamlı yanı da, Ayvalık Belediyemiz ile Ticaret Odamızın birlikte organize ettikleri 7. Zeytin Hasat Günleri etkinlikleri programının dahilinde olmasıdır. Bu organizasyonda emeği geçen başta Aysel Namlı hanımefendi olmak üzere Karagöz Sanatevi yetkilisi Kenan Öztürk’ü kutluyorum. Sanatçımız Sayın Sakine Özkan’ın birbirinden nadide eserlerinin de ilçemizdeki işadamlarımızın ofislerini ve işyerlerini süslemelerini umut ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.
Kaymakam Nalbant’ın konuşmasının ardından, ilçe merkezinde restorasyonu yapılmaya başlanan Taksiyarhis Kilisesini anımsatarak, “İnşallah bundan sonraki sergi açılışlarımızı, restorasyonu tamamlandıktan sonra Sanat Galerisi olarak kullanmayı amaçladığımız Taksiyarhis Kilisesinde yaparız” şeklindeki temennisi dikkatlerden kaçmadı.SAKİNE ÖZKAN, ESERLERİNDE SARIMSAK TAŞINDAN VAZGEÇEMİYOR Yontu Sanatçısı Sakine Özkan ise açılışta yaptığı konuşmada, Sarımsak taşının Küçükköy’e bağlı Sarımsaklı ile Ayvalık’ın bir parçası olduğunu ve eserlerinde asla vazgeçemediği sarımsak taşıyla ilçenin adeta bütünleştiğini vurguladı.
Özkan, “Bence bir heykel sanatçısı mutlaka kendine yakın bulduğu materyal ile bütünleşmelidir. Ben, çalışmalarım sırasında seçtiğim materyalle mutlaka dostluk kuuyorum. Materyal ve sanatçı ilişkisinde eser ortaya çıkarken, sanatçının hayalinde oluşturduğu materyalin oluşmasına izin verdiği arasında bir denge kuruluyor, kimlikleri arasında bir uyum yakalanıyor. Bu uyum sonucunda ortaya çıkan eser materyali de sanatçıyı da uçurabilir veya umutsuzluğa sürükleyebilir. Bana göre heykel yapmak, kendimi ifade etme biçimi, dış dünyadan algıladıklarımı içselleştirerek, tekrar dış dünyaya yansıtmamdır. Bu yansıtmayı ahşapla, metalle, bronzla ya da mermerle yapabilirim. Daha önce ahşap çalışmalarım oldu. Ama uzun süredir taş yontuyorum. Sarımsak taşıyla çalışıyorum. Sarımsak taşı, mat ve sıcak bir taş. Seçilen taşın yapısı, bu nedenle benim için önemli. Sarımsak taşı, esere bakanın dokunma ve hissetme duyularına da hitap ediyor” dedi.AYSEL NAMLI, SERGİYE DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜR ETTİ Serginin açılmasında en büyük paya sahip Aysel Namlı ise, “Değerli dostumuz heykeltıraş Sayın Sakine Özkan sergisi ‘Vatandaş’ın Yeri’ gönüllülerince organize edilmiştir. Bu sergi nedeniyle bize mekanını tahsis eden Sayın Kenan Öztürk’e bu vesile ile teşekkürlerimizi sunarız. Ayrıca serginin açılışında bize destek veren Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Sayın Rahmi Gençer ile değerli dostlarımıza ve açılışa ilgi gösteren basın mensuplarına teşekkür ederiz” diye konuştu.
3 ahşap ve 8 sarımsak taşından yapılan eserin sanatseverlerin beğenisine sunulduğu açılışa, Sakine Özkan’ın yakın dostu ünlü Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun ile zarif eşi Andrea Coşkun’un katılması adeta damgasını vururken, kadın formlarının hakim olduğu sanatsal heykellerin bulunduğu serginin 17–23 Ekim tarihleri arasında, her gün saat 11.00- 17.30 arasında sanatseverler için açık tutulacağı kaydedildi.ÖZKAN ESERLERİNDE DENİZİ, GÜNEŞİ VE TOPRAĞI İNCİTMEDEN YANYANA GETİRİYOR Sakine Özkan İstanbul Üniversitesi Jeomorfoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra Deniz Bilimleri Bölümü’nde okudu. Ardından güzel sanatlar alanında kendini yetiştirmek için Paris’e yerleşti ve orada resim dersleri aldı. Sonrasında gerçek eğiliminin heykel olduğuna karar veren sanatçı bu eğilimi Boğaziçi Üniversitesi’nde Nilgün Bilge’yle çalışmalar yaparak geliştirdi. Kökü Afrika kültürüne dayanan Afrika heykel sanatı ile çağdaş sanatın alaşımını yakalamayı düşünen, ağaçtan yontma heykelciliğine dayanan yontu sanatını en iyi Afrika’da yerinde inceleyebileceğini düşünerek 1999 yılında Senegal’e gitti. Afrikalı heykel ustalarının çalıştığı bir atölye de onlarla birlikte ağaç yonttu. Bu alanda çok sayıda eser üreten Sakine Özkan Ayvalık’ta tanıştığı sarımsak taşı ile yeni bir heykel serüvenine başladı. Özkan Rum evlerinin rölyeflerinin de yapıldığı ve sadece bu yörede çıkan beyaz gaz dumanı görünümlü bu sıcak taştan çok etkilendi. Böylelikle yerel tatlarla yoğrulan Sakine Özkan’ın zaman içinde büyüyen estetik birikimi Ayvalık’ın sarımsak taşında kendini buldu. Cunda’da yaşayan Sakine Özkan, denizkızlarının görüntüsü, balık ve yosun kokuları içinde büyük bir aşk ve tutkuyla bu heykellerini bu güzel adada üretiyor. Onların görüntüsü mor kıyılardan Cunda’nın ufuklarına uzandı.
Ünlü şair Arif Damar’ın da dediği gibi sanatçı denizi, güneşi, toprağı sıkmadan incitmeden kardeşlik içinde yan yana getiriyor. Özkan’ın heykellerinde yalınlığı, dinginliği, duygusallığı çağdaş bir yorumla işlemesi dikkat çeken en önemli ayrıntı olarak kabul ediliyor.
Kaynak: İHA
Ayvalık’ta kültür ve sanatın gelişmesi için şimdiye kadar yapılan hemen hemen her etkinliğe maddi ve manevi destekler vermesiyle tanınan Aysel Namlı’nın himayesinde Karagöz Sanat Evinde açılan sergide sanatçı Özkan’ın birbirinden anlamlı eserleri beğeniye sunuldu. Sakine Özkan’ın yaptığı 11 heykelin serginin açılışında; Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, Küçükköy Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer, ATO yöneticileri, Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Nuray Özer ve Kent Konseyi yöneticileri, Ünlü Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun ve zarif eşi Andrea Coşkun, Parmaklıklar Ardında, Savcının Karısı, Bizim Aile, Kara Melek gibi televizyon dizilerinden unutulmaz karakterlere hayat veren usta oyuncu Zehra Alptürk, ilçede çeşitli çalışmalarda bulunan sanatçılar ve çok sayıda sanatsever hazır bulundu.
Önceki gün büyük ilgi gören bir kokteyl ille açılan heykel sergisinin 23 Ekim’e kadar açık kalacağı öğrenilirken, açılışta konuşan Ayvalık Kaymakamı Nihat Nalbant, birbirinden sanatsal eserlerin olduğu sergide bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bu serginin bana göre en güzel ve anlamlı yanı da, Ayvalık Belediyemiz ile Ticaret Odamızın birlikte organize ettikleri 7. Zeytin Hasat Günleri etkinlikleri programının dahilinde olmasıdır. Bu organizasyonda emeği geçen başta Aysel Namlı hanımefendi olmak üzere Karagöz Sanatevi yetkilisi Kenan Öztürk’ü kutluyorum. Sanatçımız Sayın Sakine Özkan’ın birbirinden nadide eserlerinin de ilçemizdeki işadamlarımızın ofislerini ve işyerlerini süslemelerini umut ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu.
Kaymakam Nalbant’ın konuşmasının ardından, ilçe merkezinde restorasyonu yapılmaya başlanan Taksiyarhis Kilisesini anımsatarak, “İnşallah bundan sonraki sergi açılışlarımızı, restorasyonu tamamlandıktan sonra Sanat Galerisi olarak kullanmayı amaçladığımız Taksiyarhis Kilisesinde yaparız” şeklindeki temennisi dikkatlerden kaçmadı.SAKİNE ÖZKAN, ESERLERİNDE SARIMSAK TAŞINDAN VAZGEÇEMİYOR Yontu Sanatçısı Sakine Özkan ise açılışta yaptığı konuşmada, Sarımsak taşının Küçükköy’e bağlı Sarımsaklı ile Ayvalık’ın bir parçası olduğunu ve eserlerinde asla vazgeçemediği sarımsak taşıyla ilçenin adeta bütünleştiğini vurguladı.
Özkan, “Bence bir heykel sanatçısı mutlaka kendine yakın bulduğu materyal ile bütünleşmelidir. Ben, çalışmalarım sırasında seçtiğim materyalle mutlaka dostluk kuuyorum. Materyal ve sanatçı ilişkisinde eser ortaya çıkarken, sanatçının hayalinde oluşturduğu materyalin oluşmasına izin verdiği arasında bir denge kuruluyor, kimlikleri arasında bir uyum yakalanıyor. Bu uyum sonucunda ortaya çıkan eser materyali de sanatçıyı da uçurabilir veya umutsuzluğa sürükleyebilir. Bana göre heykel yapmak, kendimi ifade etme biçimi, dış dünyadan algıladıklarımı içselleştirerek, tekrar dış dünyaya yansıtmamdır. Bu yansıtmayı ahşapla, metalle, bronzla ya da mermerle yapabilirim. Daha önce ahşap çalışmalarım oldu. Ama uzun süredir taş yontuyorum. Sarımsak taşıyla çalışıyorum. Sarımsak taşı, mat ve sıcak bir taş. Seçilen taşın yapısı, bu nedenle benim için önemli. Sarımsak taşı, esere bakanın dokunma ve hissetme duyularına da hitap ediyor” dedi.AYSEL NAMLI, SERGİYE DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜR ETTİ Serginin açılmasında en büyük paya sahip Aysel Namlı ise, “Değerli dostumuz heykeltıraş Sayın Sakine Özkan sergisi ‘Vatandaş’ın Yeri’ gönüllülerince organize edilmiştir. Bu sergi nedeniyle bize mekanını tahsis eden Sayın Kenan Öztürk’e bu vesile ile teşekkürlerimizi sunarız. Ayrıca serginin açılışında bize destek veren Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Sayın Rahmi Gençer ile değerli dostlarımıza ve açılışa ilgi gösteren basın mensuplarına teşekkür ederiz” diye konuştu.
3 ahşap ve 8 sarımsak taşından yapılan eserin sanatseverlerin beğenisine sunulduğu açılışa, Sakine Özkan’ın yakın dostu ünlü Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun ile zarif eşi Andrea Coşkun’un katılması adeta damgasını vururken, kadın formlarının hakim olduğu sanatsal heykellerin bulunduğu serginin 17–23 Ekim tarihleri arasında, her gün saat 11.00- 17.30 arasında sanatseverler için açık tutulacağı kaydedildi.ÖZKAN ESERLERİNDE DENİZİ, GÜNEŞİ VE TOPRAĞI İNCİTMEDEN YANYANA GETİRİYOR Sakine Özkan İstanbul Üniversitesi Jeomorfoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra Deniz Bilimleri Bölümü’nde okudu. Ardından güzel sanatlar alanında kendini yetiştirmek için Paris’e yerleşti ve orada resim dersleri aldı. Sonrasında gerçek eğiliminin heykel olduğuna karar veren sanatçı bu eğilimi Boğaziçi Üniversitesi’nde Nilgün Bilge’yle çalışmalar yaparak geliştirdi. Kökü Afrika kültürüne dayanan Afrika heykel sanatı ile çağdaş sanatın alaşımını yakalamayı düşünen, ağaçtan yontma heykelciliğine dayanan yontu sanatını en iyi Afrika’da yerinde inceleyebileceğini düşünerek 1999 yılında Senegal’e gitti. Afrikalı heykel ustalarının çalıştığı bir atölye de onlarla birlikte ağaç yonttu. Bu alanda çok sayıda eser üreten Sakine Özkan Ayvalık’ta tanıştığı sarımsak taşı ile yeni bir heykel serüvenine başladı. Özkan Rum evlerinin rölyeflerinin de yapıldığı ve sadece bu yörede çıkan beyaz gaz dumanı görünümlü bu sıcak taştan çok etkilendi. Böylelikle yerel tatlarla yoğrulan Sakine Özkan’ın zaman içinde büyüyen estetik birikimi Ayvalık’ın sarımsak taşında kendini buldu. Cunda’da yaşayan Sakine Özkan, denizkızlarının görüntüsü, balık ve yosun kokuları içinde büyük bir aşk ve tutkuyla bu heykellerini bu güzel adada üretiyor. Onların görüntüsü mor kıyılardan Cunda’nın ufuklarına uzandı.
Ünlü şair Arif Damar’ın da dediği gibi sanatçı denizi, güneşi, toprağı sıkmadan incitmeden kardeşlik içinde yan yana getiriyor. Özkan’ın heykellerinde yalınlığı, dinginliği, duygusallığı çağdaş bir yorumla işlemesi dikkat çeken en önemli ayrıntı olarak kabul ediliyor.