"yerli Otomobil Cari Açığı Bitirecek"
Türkiye Ekonomi Kurumu (TEK) Başkanı Prof.
Dr. Ercan Uygur, bugünkü küresel bunalımın sürdürülemeyen cari açıklar ve borçlanmalardan kaynaklandığını belirterek yerli otomobil üretiminin cari açığı kapatabileceğini söyledi.
TEK`in Uludağ Üniversitesi iş birliği ile düzenlediği "16. Ulusal İktisat Sempozyumu", ünlü iktisatçıları UÜ Mete Cengiz Kültür Merkezi`nde bir araya getirdi. İki gün sürece sempozyuma; Prof. Dr. Ercan Uygur`un yanı sıra Merkez Bankası`ndan Prof. Dr. İlker Parasız, Prof. Dr. Tuncer Bulutay, Prof. Dr. Erol İyibozkurt, IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis, Prof. Dr. Erdinç Tokgöz, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Usta, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, Doğuş ÜniversitesiÖğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Seyidoğlu, Arjantinli iktisatçı Cecilia Rumi ve Fikret Gürün de konuşmacı olarak katıldı
Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Ercan Uygur, Türkiye Ekonomi Kurumu`nun, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu gibi Atatürk tarafından kurulmuş bir kurum olduğunu hatırlattı. 1929 yılındaki dünya ekonomik bunalımının etkilerinden kurtulmak ve genç Cumhuriyet`in sanayileşmesi için finansman politikaları üretmek için kurulan TEK`in, 1990 yılından bu yana bu tür toplantılar düzenlediğini kaydeden Uygur, "Böylece, iktisat bilimini karar alıcılara anlatıp tartışılmasını sağlıyoruz. İktisadi veekonomik meseleleri Ankara dışında da tartışarak çözümler arıyoruz" dedi.
"CARİ AÇIĞIN ÇARESİ YERLİ BİNEK OTOMOBİL" Dünyada yaşanan küresel bunalımın kırılma noktasının cari açıklar olduğunu vurgulayan Uygur, Türkiye`nin de bu sıkıntıyı yaşadığını, hükümetin buna çare olarak yerli binek otomobili üretme girişimi başlattığını ancak bunun iyi bir girişim olmakla birlikte eksikleri bulunduğunu ifade etti. Uygur, "Hükümet cari açığı kapatmak için yerli malı üretiminden söz ediyor ancak işin sadece arz tarafına baktığı için eksik bakıyor. Bu yerli malı üretme girişiminin finansman ve tasarruf ayağı da olursa iyi birgirişim olur. Yerli malı üretmek için yabancı finans kaynağı bulurlarsa bu iş maksadına ulaşmaz. Finansmanı içeriden sağlamazsak bu sefer başka bazı sıkıntılar ortaya çıkar" diye konuştu. "TASARRUF EDERSEK TÜKETİM AZALIR" TEK`in 1930 yılında "Tasarruf ve Yerli Malı Haftası" başlatarak tasarruf ve yerli malı bilincini hedeflediğine işaret eden Uygur, bazı iktisatçıları eleştirerek, "Tasarruf edersek tüketim azalır, tüketim azalınca işsizlik artar ve benzeri fikirleri savunanlar var. Bu yanlıştır. Birçok Asya ülkesinde görüldüğü gibi, tasarruf etmek daha çok üretme, daha çok yatırım yapma ve daha çok ihracat anlamına gelebiliyor" dedi.
Uygur, bugünkü küresel bunalımın cari açıklar ve borçlanmalardan kaynaklandığını belirterek, "Osmanlı`nın borçtan nasıl battığını hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol İyibozkurt da, Türkiye`nin kaynak için önüne gelen kurum ve kuruluşları satmasının yanlış olduğunu, özelleştirmelerde belli bir strateji belirlenmesi gerektiğini vurguladı. İyibozkurt, şu anda kısa dönemli yabancı sermaye girişleri ile cari açığın kapatılmaya çalışıldığını, bunun ekonomiyi iyi gibi gösterdiğini ancak iç tasarrufu öğrenmezsek ekonominin kırılma noktasına gelmesinin kaçınılmaz olacağını savundu.
Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek ise, üniversitelerin toplumun meselelerine çare üretme gibi görevleri bulunduğunu, bu sempozyumun bunun güzel bir örneği olduğunu ifade etti.
Kaynak: İHA
TEK`in Uludağ Üniversitesi iş birliği ile düzenlediği "16. Ulusal İktisat Sempozyumu", ünlü iktisatçıları UÜ Mete Cengiz Kültür Merkezi`nde bir araya getirdi. İki gün sürece sempozyuma; Prof. Dr. Ercan Uygur`un yanı sıra Merkez Bankası`ndan Prof. Dr. İlker Parasız, Prof. Dr. Tuncer Bulutay, Prof. Dr. Erol İyibozkurt, IMF Türkiye Temsilcisi Mark Lewis, Prof. Dr. Erdinç Tokgöz, Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Usta, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan, Doğuş ÜniversitesiÖğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Seyidoğlu, Arjantinli iktisatçı Cecilia Rumi ve Fikret Gürün de konuşmacı olarak katıldı
Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Ercan Uygur, Türkiye Ekonomi Kurumu`nun, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu gibi Atatürk tarafından kurulmuş bir kurum olduğunu hatırlattı. 1929 yılındaki dünya ekonomik bunalımının etkilerinden kurtulmak ve genç Cumhuriyet`in sanayileşmesi için finansman politikaları üretmek için kurulan TEK`in, 1990 yılından bu yana bu tür toplantılar düzenlediğini kaydeden Uygur, "Böylece, iktisat bilimini karar alıcılara anlatıp tartışılmasını sağlıyoruz. İktisadi veekonomik meseleleri Ankara dışında da tartışarak çözümler arıyoruz" dedi.
"CARİ AÇIĞIN ÇARESİ YERLİ BİNEK OTOMOBİL" Dünyada yaşanan küresel bunalımın kırılma noktasının cari açıklar olduğunu vurgulayan Uygur, Türkiye`nin de bu sıkıntıyı yaşadığını, hükümetin buna çare olarak yerli binek otomobili üretme girişimi başlattığını ancak bunun iyi bir girişim olmakla birlikte eksikleri bulunduğunu ifade etti. Uygur, "Hükümet cari açığı kapatmak için yerli malı üretiminden söz ediyor ancak işin sadece arz tarafına baktığı için eksik bakıyor. Bu yerli malı üretme girişiminin finansman ve tasarruf ayağı da olursa iyi birgirişim olur. Yerli malı üretmek için yabancı finans kaynağı bulurlarsa bu iş maksadına ulaşmaz. Finansmanı içeriden sağlamazsak bu sefer başka bazı sıkıntılar ortaya çıkar" diye konuştu. "TASARRUF EDERSEK TÜKETİM AZALIR" TEK`in 1930 yılında "Tasarruf ve Yerli Malı Haftası" başlatarak tasarruf ve yerli malı bilincini hedeflediğine işaret eden Uygur, bazı iktisatçıları eleştirerek, "Tasarruf edersek tüketim azalır, tüketim azalınca işsizlik artar ve benzeri fikirleri savunanlar var. Bu yanlıştır. Birçok Asya ülkesinde görüldüğü gibi, tasarruf etmek daha çok üretme, daha çok yatırım yapma ve daha çok ihracat anlamına gelebiliyor" dedi.
Uygur, bugünkü küresel bunalımın cari açıklar ve borçlanmalardan kaynaklandığını belirterek, "Osmanlı`nın borçtan nasıl battığını hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol İyibozkurt da, Türkiye`nin kaynak için önüne gelen kurum ve kuruluşları satmasının yanlış olduğunu, özelleştirmelerde belli bir strateji belirlenmesi gerektiğini vurguladı. İyibozkurt, şu anda kısa dönemli yabancı sermaye girişleri ile cari açığın kapatılmaya çalışıldığını, bunun ekonomiyi iyi gibi gösterdiğini ancak iç tasarrufu öğrenmezsek ekonominin kırılma noktasına gelmesinin kaçınılmaz olacağını savundu.
Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek ise, üniversitelerin toplumun meselelerine çare üretme gibi görevleri bulunduğunu, bu sempozyumun bunun güzel bir örneği olduğunu ifade etti.