Yunanistan'a 'tel örgülü' protesto (Özel)

Beyoğlu'nda, kendilerine 'Göçmen Dayanışma Ağı' adını veren bir grup, Yunanistan'ın Türkiye sınırına tel örgü çekme yönündeki girişimini protesto etti

Beyoğlu'nda, kendilerine 'Göçmen Dayanışma Ağı' adını veren bir grup, Yunanistan'ın Türkiye sınırına tel örgü çekme yönündeki girişimini protesto etti. Galatasaray Meydanı'na getirdikleri sembolik jiletli tel örgü ile basın açıklaması yapan grup, Meriç'in bu yakasındakiler olarak serbest dolaşım hakkına, her türlü sınıra, duvara, tel örgüye ve sınır kontrolüne karşı olduklarını söyledi.

Yunanistan'ın Türkiye tarafından kaçakların geçişini önlemek amacıyla sınıra tel örgü çekme düşüncesi, Beyoğlu'nda protesto edildi. Kendilerine 'Göçmen Dayanışma Ağı' adını veren yaklaşık 30 kişilik grup, yanlarında getirdikleri jiletli tel örgü ile Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Basın açıklaması öncesi siyah bir örtünün altında tel örgünün önüne gelen gruptan bazı kişiler, hazırladıkları skeçle göçmen ölümlerine dikkat çekti.

Tel örgü arkasında 'Sınırsız, ulussuz, sürgünsüz bir dünya' yazılı pankart açan grup adına bir basın açıklaması yapan Ahmet Murat Öğüt, yaşadıkları ülkeleri savaş, kıtlık, yoksulluk, baskı ve şiddet nedeniyle terk etmek zorunda kalan ve Avrupa Birliği topraklarına Türkiye'den geçerek ulaşmaya çalışan göçmenlerin sınırlarda öldürüldüğünü öne sürerek, "Yakalandıklarında geri gönderme merkezlerinde hapsediliyor, belki de ölüme mahkum edilecekleri ülkelerine geri gönderiliyorlar." dedi.

Küresel iktidar sahiplerinin göç eden insanlara karşı 'yasa dışı göçle mücadele' adını verdikleri bir insan avı başlattıklarını savunan Öğüt, "Bunun son dönemlerde en hararetli yaşandığı yer şüphesiz Türkiye-Yunanistan sınırı. Geçtiğimiz aylarda Yunanistan'ın isteği doğrultusunda iki ülke arasındaki kara sınırına AB'nin dış sınırlarının korunması ve gözetiminden sorumlu olan Frontex'e bağlı 175 kişilik acil sınır müdahale birlikleri yerleştirildi. Frontex'in verdiği ilhamla olsa gerek, kısa bir süre önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'nin Irak, İran, Suriye, Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan ve Ermenistan'la olan sınırlarının güvenliğinin sağlanması için polis güçlerinden ayrı olarak bakanlık bünyesinde 50 bin kişilik uzman bir sınır teşkilatı kurulacağını duyurdu. Bu da yetmedi, bu hafta içerisinde Yunanistan Hükümeti Frontex timinin geçişleri durduramadığını iddia ederek Türkiye sınırının Meriç bölgesine yaklaşık 13 kilometrelik tel örgü çekeceğini açıkladı." şeklinde konuştu.

Devletlerin ördükleri duvarlarla çektikleri tel örgülerle göçe engel olamadıklarını daha önceki örneklerden bildiklerini belirten Öğüt şöyle konuştu: "ABD'nin Meksika sınırına yaptığı duvar, göçü önlemek yerine, sınırı yasa dışı yollarla geçmek zorunda kalanların sayısını arttırdı sadece. İspanya-Fas sınırına gerilen tel örgülerde vurulan göçmenlerin arkasından yüzlerce göçmen her gün sınırları aşmaya devam ediyor, bir o kadarı da yasa dışı göçle mücadele çerçevesinde öldürülüyor. Bu duvarlar, insanları sığınma hakkından alıkoyuyor, yolculuklarını çok daha tehlikeli hale getiriyor, daha fazla sayıda göçmenin sınırlarda hayatını kaybetmesine neden oluyor. Bu duvarlar otoriter politik anlayışın birer örneğidir. Bu duvarlar devletlerin toplu cezalandırmayı esas alan bir anlayışla göçmen ve mültecilere yolladığı korkutucu bir mesajdır. Tıpkı diğer duvarlar gibi Meriç'teki duvar da, göçmen ve mültecilerin dışlanmasının, göçmenliğin suçlulaştırılmasının, yeni bir ırkçılık rejiminin sembolik ifadesi olacaktır."

Göçmen Dayanışma Ağı olarak herkesin koşulsuz serbest dolaşım hakkına ve istediği yerde yaşama özgürlüğüne sahip olduğunu ve kimsenin bu hakları kullandığı için öldürülemeyeceğini, hapsedilemeyeceğini, dışlanamayacağını ve aşağılanamayacağını savunduklarını ifade eden Öğüt sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyoruz ki, insanlar değil, sınırlar ve o sınırları kuran ve koruyan kurumlar yasa dışıdır. Öreceğiniz duvarlar, sınırlara yerleştireceğiniz özel timler ve uzman sınır teşkilatlarınızla sınırlarınızı her an aşan göçmenleri haklarını kullanmaktan mahrum edemeyeceksiniz. Bizler, Meriç'in bu yakasındakiler, serbest dolaşım hakkına ve istediğimiz yerde yaşama özgürlüğümüze getirilmeye çalışılan her türlü yasal kısıtlamaya, her türlü sınıra, duvara, tel örgüye ve sınır kontrolüne karşı çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz. İster vatandaş ister göçmen olsun herkesi bizi bölen bu duvarlara karşı çıkmaya, sınırsız, ulussuz, sürgünsüz, özgür bir dünya için mücadele etmeye çağırıyoruz."

'Sınırlara hayır, göçmenlere özgürlük' , 'Sınırsız, ulussuz, sürgünsüz bir dünya' şeklinde sloganlar atan grup basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.