Davutoğlu: Sabrımızın sonu Türkiye'nin dar kulvara sokulmasıdır

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dün AB'ye verdiği "Kimse sabrımızı zorlamasın" mesajını değerlendirdi. Davutoğlu, "Sabrım

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dün AB'ye verdiği "Kimse sabrımızı zorlamasın" mesajını değerlendirdi. Davutoğlu, "Sabrımızın sonu Türkiye'nin dar kulvara sokulmasıdır. Kimse sabrımızı test etmesin." dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, kapanış kısmı Erzurum'da gerçekleştirilen Üçüncü Büyükelçiler Konferansı'nı değerlendirdi. Vizyoner Diplomasi, Türkiye'nin Perspektifinden Küresel ve Bölgesel Düzen başlığıyla Ankara ve Erzurum Palandöken'de iki ayrı mekanda gerçekleştirilen konferansın ardından Erzurum Dedeman Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, Başbakan Erdoğan'ın dün AB'ye verdiği mesajlar ve Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun ifadelerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu'na ilk olarak Papandreu'nun dün yaptığı Türkiye'ye yönelik sert açıklamaları soruldu. "Komşu ülkeler arasında ihtilaflar olur. Komşularla ilişkilerimiz en üst düzeye çıkarmak ihtilafları minimize etmeye kararlıyız." diyen Davutoğlu, Papandreu'nun konferansa katılımının da bir iyi niyet jesti niteliği taşıdığını belirtti. Bunun ilişkilerin psikolojik zemini aşma noktasında doğru bir zeminde gittiğini gösterdiğini belirten Davutoğlu, Yunan Başbakanın verdiği mesajların bütününe bakıldığında dostluk ve işbirliği mesajlarının ağırlıkta olduğunu vurguladı.

Papandreu'nun dün ifade ettiği diğer görüşlerin ise Yunan tarafının bilinen görüşleri olduğunu belirten Davutoğlu, "Bizim görüşlerimiz de bilinmektedir. Bunları Başbakanımız da açıkça ortaya koymuştur. Karşılıklı pozisyonlarımız biliniyor." diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Atina ziyaretinde bu görüşleri de açıkça dile getirdiğini belirten Davutoğlu, "Bunun açıkça kamuoyu önünde tartışılabildiğini göstermiştir. Başbakan karşı görüşlerimizi açıkça ifade etmiştir." dedi.

Ancak yine de bazı şeylerin "ertelenebileceğini ve söylenmeyebileceğini" belirten Davutoğlu, "Ama net olarak söylenmesi tablonun ortaya konması ve müzakereler açısından faydalı olabilir." şeklinde konuştu.

YENİ BİR SİYASİ DİL GEREKLİ, BU DİLİ BERABER KEŞFEDECEĞİZ

Türkiye'nin Kıbrıs, azınlıklar ve Batı Trakya gibi konularda pozisyonlarının net olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Bunları dostane bir üslup içerisinde dile getirmek önemlidir. Artık ilişkilerde yeni bir dil geliştirmek gerekiyor. Pozisyonun daha net ifade edildiği durumlar olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Biz de dile getiririz onlar da dile getirir. Komşular arasında bu diyalog devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, liderlerin yeni bir siyasi dil gereğini vurgulamasının önemli olduğunu belirtti ve "Bu dili beraber keşfedeceğiz. Ortak bir çabayla yolumuza devam edeceğiz." dedi

Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs için dörtlü toplantının yanısıra AB'den de temsilci gelebileceğine dair dünkü açıklamasına Papandreu'nun cevabının ne olduğu sorulan Davutoğlu, bunun yeni bir mesele olmadığını dile getirdi. Türkiye'nin Kıbrıs'ta kalıcı barış için elinden geleni yaptığını belirten Davutoğlu, bu konuda "2004 tarihi unutulmamalıdır. KKTC güçlü barış perspektifini ortaya koymuştur; ama karşısında muhatap bulamadı. Bulmuş olsaydı şimdi barış olurdu." dedi.

KIBRIS'TA TARAFLARIN MASAYA OTURTULMASI BİR SAMİMİYET TESTİDİR

İlgili tarafların ve uluslararası toplumun bir araya getirilmesinin "bir samimiyet testi" olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Biz hala aynı görüş içerisindeyiz. Ama bunun karşı tarafta da olması gerekir Türkiye adil barışa evet diyor. Ama KKTC'ye baskı altında bir karar alıncağı hasıl olursa, müzakerelerin uzatılması suretiyle baskı oluşturulması çabalarına açıkça teslim olmayız. Buna izin vermeyiz." ifadelerini kullandı.

26 Ocak'ta BM Genel Sekreteri ve Kıbrıslı tarafların katılımıyla Cenevre'de yapılacak olan üçlü görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmasını umduğunu belirten Davutoğlu, "İlgili taraflar bir araya gelerek mesafe alabilirler. Yunan tarafıyla bu konuları paylaşıyoruz. Dörtlü görüşmelerde bunlar ele alındı. Önemli olan birlikte çalışma iradesini göstermek. İki başbakan bunu güçlü bir ifadeyle dile getirdi." dedi.

DAVUTOĞLU MARTTA YUNANİSTAN'A GİDECEK

Papandreu'nun dün Türkiye için işgalci ifadesini kullanmasın ilişkin olarak ise Davutoğlu, "Azınlıklar konusunda Türkiye her zaman görüşlerini bu açıklıkla dile getirdi. Biz hiçbir görüşü hiçbir yerde dile getirmekten çekinmeyiz. Başbakanın görüşü açıktır." dedi. Bakan Davutoğlu ayrıca Mart ayında Yunanistan'a gideceği ve bu konuları görüşeceği bilgisini verdi.

AYRILIKLARIMIZ BİTMİŞ OLSAYDI EGE VE KIBRIS SORUNLARI BİTMİŞ OLURDU

Ayrıca Başbakan Erdoğan'ın dün akşam "işgalci" ifadelerine kaşı AB üzerinden açık bir cevap verdiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan bir hakla Kıbrıs'a müdahale etmiştir. Yunan tarafı da kendi görüşlerini ifade etmiştir. Çelişki olarak görünen şeyler doğrudur. Komşuluklarda bu hep olur. Ayrılıklarımız bitmiş olsaydı Ege ve Kıbrıs sorunları bitmiş olurdu. Ege'de istikşafi görüşmeler olmaz Kıbrıs'ta müzakereler olmazdı. Başbakan bu görüşlerini sadece burada değil Atina'da da dile getirmiştir. Bu konularda hiçbir zeminde görüşümüzü esirgemediğimizi bütün dünya kamuoyu bilir."

Ardından Davutoğlu'na Başbakan Erdoğan'ın dün ifade ettiği 'dadaş sabrı' nın sonunun ne olduğu soruldu. Davutoğlu bu soruya şu şekilde cevap verdi: "Türk diplomasisi olgun ve tecrübeleri engin bir diplomasidir, diplomasimizi sabırla yürütürüz. İlkelerimiz ve tutumumuz açıktır. Sabrımızın sınırını kimse test etmeye kalkmamalıdır. İlkelerimizin zorlandığı yerde kimse Kıbrıs mı AB mi diye bir seçenek sunmamalıdır. Ne kadar zor kararlar aldığımız geçmişte bilinir. Biz isteriz ki Kıbrıs'ta adil bir barış sağlansın ve AB üyeliği gerçekleşsin. Herkes için en doğru yol budur. Bu yoldan çıkılması halinde Türkiye hiçbir şekilde dar kulvara girmez. Orada sabrımızIn sınırına gelinir, kimse dar kulvara bizi sokamaz."