Ak Parti Grup Başkanvekili Bozdağ'ın Açıklamaları

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP'nin tutukluluk süreleriyle ilgili teklifinin, tahliyeleri önlemek için değil tutukluluk süresini kısaltmak için verilen bir teklif olduğunu belirterek, "CHP'nin önerisi kabul edildiğinde tahliye 0 sayısının kaç bine ulaşacağını öngörme imkanı yok

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP'nin tutukluluk süreleriyle ilgili teklifinin, tahliyeleri önlemek için değil tutukluluk süresini kısaltmak için verilen bir teklif olduğunu belirterek, "CHP'nin önerisi kabul edildiğinde tahliye 0 sayısının kaç bine ulaşacağını öngörme imkanı yok. Kamuoyunu rahatsız edecek pek fazla tahliyenin önünü açacak bir teklif" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, Meclis'te gazetecilerin sorularını cevapladı. Bozdağ, CHP'nin tutukluluk sürelerinin kısaltılması konusunda verdiği kanun teklifine nasıl yaklaştıklarının sorulması üzerine CHP'nin verdiği teklifte ağır cezayı gerektiren işlerde toplam tutukluluk süresinin 1 yıl uzatmayla birlikte 3 yıl olmasının, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi aşamasında olan dosyalarda tutukluluk süresi sınırının kaldırılmasının, 1 yıl içinde karara bağlanmadığı takdirde ise sanıkların derhal
salıverilmesinin öngörüldüğünü anlattı. Şu anda örgütlü suçlarla ilgili 10 yıl olan tutuklama süresinin bu teklifle 4 yıla indirildiğini ifade eden Bozdağ, "Şimdi 953 dosyanın tahliyesinden bahsediliyor. CHP'nin önerisi kabul edildiğinde bu dosya sayısının kaç bine ulaşacağını, kimleri kapsayacağını öngörme imkanı yok. Kamuoyunu rahatsız edecek pek fazla başkaca tahliyelerin önünü açacak bir tekliftir. Tutukluluk süresini kısaltan bir tekliftir. Yoksa bu tahliyeleri önlemek için verilmiş bir teklif
değildir" şeklinde konuştu.
Bozdağ, istinaf mahkemelerinin bugüne kadar kurulamamasına ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine Bozdağ, istinaf mahkemeleriyle ilgili yasanın çıktığını hatırlattı. Geçmişte Yargıtay'ın istinaf mahkemelerinin kurulmasına karşı çıktığını ve Yargıtay'daki daire sayısının artırılmasını istediğini belirten Bozdağ, bugün ise başka bir tavrın ortaya konduğunu ve istinaf mahkemelerinin derhal devreye girmesinin istendiğini, Yargıtay'da daire artırılmasına ise karşı çıkıldığını ifade etti. Hükümetin,
Bölge Adliye Mahkemelerinin devreye girmesi noktasında adımını attığını dile getiren Bozdağ, 2007 yılında HSYK'nın bazı büyük illerde bölge adliye mahkemelerinin kurulmasına karar verdiğini ancak personel ve fiziki imkan eksikliği nedeniyle bunların faaliyetinin ertelendiğini söyledi. Bozdağ, bu eksikliklerin tamamlanma aşamasına geldiğini, önümüzdeki günlerde bölge adliye mahkemelerinin hayata geçirilebileceğini kaydetti.

"ERGENEKON SÜRECİYLE İRTİBATLANDIRMAK İDEOLOJİK"
CHP'nin teklifinin kabul edilmesi halinde yaşanması muhtemel olan kamuoyunu rahatsız edecek tahliyeler arasında Ergenekon tutuklularının da bulunup bulunmadığı sorusu üzerine Bozdağ, tutukluluk süresi 4 yıla indiğinde kimlerin tahliye olacağını bilmediklerini belirtti. Birilerinin bunu özellikle Ergenekon süreciyle irtibatlandırmak istediğini belirten Bozdağ, bunların hukuki değil ideolojik ve siyasi değerlendirmeler olduğunu dile getirdi. Bozdağ, yargının işleyişinin hızlandırılmasına yönelik adımların
atılmasından yana olduklarını, bu amaçla da bugüne kadar birçok yasal düzenleme yapıldığını ve bundan sonra da sistemin makul süre içinde yargılamayı sonuçlandırmasını ve adil yargılamanın yapılmasını temin edecek her türlü adımı atacaklarını vurguladı.
Bozdağ, Hizbullah sanıkları için neden özel mahkeme kurulmadığı konusunda muhalefetin yaptığı eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ergenekon için de özel bir mahkeme kurulmadığını belirtti. Hizbullah sanıklarının DGM'lerde yargılandığını, daha sonra ise DGM'lerin kaldırıldığını ve özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kurulduğunu kaydeden Bozdağ, Silivri'de devam eden yargılamayı da özel yetkili ağır ceza mahkemesinin yaptığını söyledi. Özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin 2005'te kurulduğunu hatırlatan
Bozdağ, bu mahkemeler kurulduğunda Ergenekon'la ilgili bir soruşturma bulunmadığını vurguladı.

"YARGILAMA SÜREÇLERİ HIZLANSIN DİYE TUTUKLULUK SÜRESİNİ KISALTTIK"
'Bir hukukçu olarak 10 yıllık tutuklama süresini uzun buluyor musunuz?' sorusu üzerine Bozdağ bu sürenin uzun olduğunu bildirdi. Bozdağ, "Bir kişiyle ilgili, hangi suçu işlerse işlesin, 10 sene yargılamanın devam etmesi, yargılama yapan makamların, 'suçlu' veya 'suçsuz' şeklinde bu yargılamayı sonuçlandırmaması kabul edilebilir bir durum değildir. Hukuk devleti adına da benim kabul edebileceğim bir şey değildir. Biz yargılama süreçleri hızlansın diye tutukluluk sürelerini kısalttık" şeklinde konuştu.
Bozdağ, bir soru üzerine Adalet Bakanlığı'nın yeni bir yasal düzenleme üzerinde çalıştığını, önümüzdeki günlerde bunun gündeme geleceğini söyledi.
Yargıtay ve Danıştay'da yeni daireler kurulması çalışmasının, AK Parti'nin yüksek yargıya yönelik operasyonu şeklinde değerlendirildiğinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, bunun siyasi ve ideolojik bir değerlendirme olduğunu vurguladı. Şu anda Yargıtay'da dosyaların yığıldığına işaret eden Bozdağ, Yargıtay Başkanı, dosyaları koyacak depo bulamadıklarını açıkladıklarını hatırlattı. Bozdağ, "Yargıdaki sistemi hızlandıracak adımı atmak, yargıyı ele geçirmek değildir. Bunlar siyasi değerlendirmelerdir. Orada
görev yapacak hakim ve savcılar, bu ülkenin yetiştirdiği hakim ve savcılardır. Bu ülkeye hizmet eden insanlardır. Ama bu siyasi yaklaşımlarla yargı görevini yapanları yıpratmak ve yargıyı siyasetin içine çekmek doğru bir yaklaşım değildir" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın CMK'nın 102. maddesinin bir kez daha uzatılması önerisinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, şu anda öyle bir çalışma bulunmadığını ifade etti. Bozdağ, 10 yıllık tutuklama süresinin AİHM kararıyla çeliştiği yorumlarını ise şöyle değerlendirdi:
"İlgili uluslararası sözleşme ve A yunu rahatsız edecek tahliyeler arİHM kararları, makul süreyi ifade ediyor. Bu makul süreye her ülke kendi şartlarına göre kendisi takdir etme hakkına sahiptir."