Bbp Genel Başkanı Yalçın Topçu:

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Yalçın Topçu, "Bir hayalimiz var artık Diyarbakır, Ardahan, Hatay, Sinop ile 81 ilimizde yaşayanlarımızla, Kürdümüzle, Çerkezimiz, Lazı, Arabı, Alevi, Sünni, başı açık ve kapalısı ile birlikte Türk islam Dünyasının

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Diyarbakır Class Otel’de partisince düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Diyarbakır’ın bir ideolojik, bir bölücü siyasetin kalesinin olmadığını buradan göstermek gerektiğini söyledi. Kendisinin her yerde konuştuğunu vurgulayan Topçu, "Bir hayalimiz var artık Diyarbakır, Ardahan, Hatay, Sinop ile 81 ilimizde yaşayanlarımızla, Kürdümüzle, Çerkezimiz, Lazı, Arabı, Alevi, Sünni, başı açık ve kapalısı ile birlikte, Türk İslam dünyasının tamamı ile bir hayalimizvar. Bir ve beraber olmak, doyduğumuz yerde doymak, başımız dik karnımız tok tam bağımsız bir Türkiye olmak. Hamd olsun BBP millet ile buluşuyor, Ardahan’dan, kendi baba ocağımdan başlattığım bu buluşma toplantıları nedeniyle bugünde Diyarbakır’dayım" diye konuştu. Topçu, BBP olarak üzerinde durdukları ve meselesi olunca yüreklerinin sızladığı bir mesele olan BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüne değinmek istediğini belirtti. Bu meselenin, Bosna’da, batı Trakya’da, Makodenya’da, Bağdat’ta, Kerkük’te, Halepçe’de merak konusu olduğunu ifade eden Topçu, şöyle dedi: "Buradan Diyarbakır’dan sizlerin arasından Türkiye’ye ve milletimize sesleneceğim. Siyasi erke ve Başbakan’a sesleneceğim. Netice’de BBP’nin kadroları Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir işi başardı. Millet vicdanında şaibeli kayıplar ile alakalı bir zinciri BBP kadroları ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşları bozdu. Yazıcıoğlu’nun şahadeti ile alakalı ilk gün birşey söylemiştim, demiştimki devletin Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının hukuku üzerindeki keş dağlarındaki kar altına gömülen itibarınıve millet vicdanındaki ezberi allahın izni ile onurla akıl ile hareket ederek değiştireceğiz demiştim. Sakın bizi başkalarının arkasında kalanlar ile karıştırmayın demiştim. Oradaki kastımda bizim metodumuzu deneyen yerlerdi. Neticede ben 22 ay evvel Başbakan, Cumhurbaşkanı ve bu ülkeyi yönetenlere Meclis Araştırma Komisyonunu kurun dediğim zaman, siyasi erk suratıma garip garip bakıyordu. Namertlerin hainlerin, kargaşa isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeden buraya kadar getirdik. Özal’ın ve Hrant’ın arkasındaduranlar da bizim metodumuza başvurdular. Umuyorum ki bu ülkede ne kadar faili meçhul ne kadar şüpheli hadise varsa inşallah bizim bu ortaya koyduğumuz metod uygulanır ve artık hiç bir şey karanlıkta kalmaz. Devlet Denetleme bir rapor açıkladı. Bizim kendilerine taktim ettiğimiz 17 sayfalık raporun neticesini incelediler araştırdılar, eksiği gediği var ama, sivil bürokrasi ile alakalı bir tespitin olmadığını biliyorum. Neticede bir noktaya vardılar hamdolsun. 23 ay geçti ama vardıkları nokta benim anamıntespiti. Anam dediğim, milletin tespiti. Evet işte bu noktada sayın Başbakan’a buradan sesleniyorum. Neticede devletin tepesi Devlet Denetleme Kurulu anamın aklı ile aynı noktada. Ey Başbakan sorumlular hakkında adli ve idari soruşturmayı neden başlatmıyorsun. Siz neyin peşindesiniz sabrımızımı deniyorsunuz, hukuğumuzu sokaktamı arayalım. Bir buçuk ay evvel size yaptığım teklifi yeniliyorum Devlet Denetlemenin ortaya koyduğu rapor anamın dediği gibi Yazıcıoğlunun hayatına kastedilmiş ne duruyorsun. Bukonuda size teklif ettiğimi Diyarbakır’dn bir kere daha söylüyorum yetkili savcıları görevlendirin ve millet vicdanındaki bu şüpheli meseleyi çözün.""HERKESE İNAT, AY YILDIZLI BAYRAĞIN ALTINDA KIYAMETE KADAR YAŞAYACAĞIZ" Topçu, kendileri için Ankara neyse Diyarbakır’ın da o olduğunu kaydederek, "Diyarbakır ne kadar Kürtse bizde o kadar Kürdüz. Evet İzmir ne kadar Türkmen ise hep beraber o kadar da Türkmeniz. Ecdanın yedi düvele karşı dediği gibi, biz Kürdüz, Çerkeziz, Aleviyiz, Sünniyiz, Arabız, Boşnağız, Arnavutuz. Neticede biz büyük bir Türk milletiyiz. Ve kararlıyız, dedelerimizin yedi düvele yaptığı gibi, Kudüs’te Selahattin Eyyübi’nin, Kars Ani’de Alpaslan’ın, Fatih’in yaptığı gibi. Çanakkale’de, Anafartalar’da,Sakarya’da yapılanlar gibi herkese inat, ay yıldızlı al bayrağın altında kıyamete kadar yaşayacağız. Evet çünkü biz biliyoruz ki, Yunus Emre ile Ahmede Hane aynı kaynaktan besleniyor, aynı aşkın peşinden koşmuşlar. Mevlana ile Mela-i Ciziri aynı davanın peşinde olmuşlar. Biz biliyoruz ki Bitlisli Bediuzzaman Said-i Nursi ve bizim fikrimizin mihenk taşı Ahmet Arvasi aynı davanın peşinde koşmuşlar. Bizim bu kadar birliklerimiz beraberliklerimiz var. Bir çete gelip iktidara benim can kardeşiminin diliniyasaklıyorsa, bu vatana ihanet edenleri tasvip etmemiz mümkün değil. Buradan açıkça ilan ediyorum, Kürdün, Türkmenin, Çerkezin düşmanı PKK’dır, Kürt hepimizin kardeşidir. BBP bu kutlu yürüyüşüne destek olan analar, bacılar biliniz ki, siz Selahaddin Eyyübi’nin, haçlıya karşı Kudüste verdiği mücadelede yanında olan yiğitler kadar, siz Romen Diojen’e karşı Alpaslan’ın ordusunda olan aslanlar kadar değerlisiniz. BBP şerefli bir mazisi ve tertemiz bir geçmişi ile devletin sınırlarını aşarak huzurun güvenlik,özgürlüğün ve refahın peşindedir. Devlet gibi BBP’nin sınırları Ardahan’dan başlayıp Edirne’de bitmez. Kosova’dan başlayıp doğu Türkistan’a kadar, Azerbaycan’dan başlar Afrika’ya kadar ecdanının alduğu her yer ilgilendirir" diye konuştu."ABD’DE UYGULANAN BAŞKANLIK SİSTEMİNİN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL" Topçu, bu milletin herkesi, bölücülerin siyasi sözcülerini bile denediğini, yerelde iktidar verildiğini ve halin ortada olduğunu kaydetti. 30 sene evvel ki Diyarbakır ile bugünkü Diyarbakır arasında yatırım, aş, iş ve hizmet bakımından bir fark olmadığını anlatan Topçu, konuşmasına şöyle devam etti:"Bu millet Atatürkçüleri, bölücülük yapanları, herkesi denedi. Tek denenmeyen BBP’dir. Son günlerde bizim aşımız işimiz tartışılması gerekirken başkanlık sistemi tartışılıyor. Tabi ki tartışılabilir. Ama birilerinin hayal ettiği gibi ABD’de uygulanan başkanlık sisteminin kabul edilmesi mümkün değil. Siz her boyayı boyadınız da fıstık yeşilimi kaldı? Diyarbakır işsiz, Bingöl aşsız, her yer kan ağlıyor, siz milletin her meselesini halletiniz de başkanlık sisteminimi tartışıyorsunuz. BBP olarak açıkçasöylüyorum Başkanlık sistemi tarihimize ve medeniyetimize göre yapılırsa olabilir. Ama mutlak tek meclis, tek vatan olmalıdır, tek bayrak, tek devlet olmalıdır." "HER EVDEN SADECE 1 TANE OY İSTİYORUM"Topçu, iktidara gelmeden önce yeni bir Anayasa yapacaklarını söyleyenlerin, iktidara gelince unuttuklarını, BBP iktidara geldiği zaman 75 milyon insanı merkeze koyan sivil bir Anayasayı, alperenler olarak garanti altına alacaklarını savundu. Ülkenin meseleleri böyle günü birlik olarak çözülemeyeceğine dikkati çeken Topçu, "Sırf sadece üniversite yapmak için illere üniversiteler yapılmayacak. Bizim iktidarımızda bilim şehirlerimiz olacak. Nasıl ki bizim elit tabaka çoluğuna çocuğunun eğitimi için gözünüatlantik ötesine çeviriyorsa, Bitlis, Van, Şanlıurfa, Diyarbakır bilim şehri haline gelecek. Hüseyin Barak Obama’da kızına okul ararkan, bizimkiler nasıl onların okullarına bakıyorsa, onlarda bizim okullarımızda okumak isteyecek. Bununla ilgili Başbakan’a teklif verdik. 156 üniversite var diye böbürlenipte dünya ülkeleri arasında ilk 500’e girememek kahredici birşey. Bu ülke 300 yıldır bilim üretmiyor. Burada Diyarbakır, Harran, Mezopotamya, Konya ve Adana ovası dururken, bu ülkeyi kanadan buğday almayamahkum etmeyeceğiz. Bizim iktidarımızda inşallah Güney Amerika’nın 3 milyon nüfuslu ülkelerinden et ve canlı hayvan gelmeyecek. Bu önümüzdeki seçimlerde Diyarbakırlı kardeşlerimden her evinden sadece 1 tane oy istiyorum. Bunu da Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının hak ettiğine inanıyorum. Denenmemişlik adına, kardeşlik adına ve sevgi adına istiyorum. Bütün imkansızlıklara rağmen girdiğimiz seçimlerde hiç azımsanmayacak oylar aldık. Ama Diyarbakır’ın Sakarya gibi ayağı kalkıp çağlamasını bekliyorum" şeklindekonuştu. Genel Başkan Topçu’dan önce kısa bir konuşma yapmak isteyen İl Başkanı ise gözyaşlarına hakim olamayınca konuşmasını yapmadan yerine geri oturmak zorunda kaldı.
Kaynak: İHA