2008'deki Patlamada Hayatını Kaybeden 7 Kişi İçin Diyarbakır'da Anma Töreni Düzenlendi
Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 tarihinde bir dersane önündeki bombalı saldırıda hayatını kaybeden 6'sı öğrenci 7 kişi için anma töreni düzenlendi.
3 Ocak 2008 tarihinde Final Dersanesi önüne yerleştirilen bomba yüklü aracın, askeri servis aracının geçişi sırasında patlatılması sonucu hayatını kaybeden 6'sı öğrenci 7 kişi için patlamanın gerçekleştiği yerde anma töreni düzenlendi. Saldırının düzenlendiği Selahattin Yazıcıoğlu Caddesi'nde gerçekleştirilen törene İl Milli Eğitim Müdürü Zülfü Toman, hayatını kaybedenlerin yakınları, dersane öğretmen ve öğrencileri katıldı. Törende saldırıya kurban giden Rıdvan Süer, Ferhat Mutlu, Eren Şahin, Engin
Taşkın, Salih Ekinci, Melek İpek ve Cengiz Kaya'nın fotoğrafları taşındı. Terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği saldırıda ölenler için önce 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Daha sonra patlamanın gerçekleştiği yere kırmızı karanfiller bırakıldı. Patlamada yakınlarını kaybedenler, anma töreninde gözyaşlarına hakim olamazken, aileler birbirlerine sarılarak teselli bulmaya çalıştılar. Olay yerinde gerçekleştirilen programın ardından anma töreni Kültür Sarayı'nda devam etti. Buradaki programa Vali Mustafa
Toprak ve Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam da katıldı. Burada da yakınlarını kaybeden aileler gözyaşlarına hakim olamazken, eşi ile birlikte törene katılan Vali Mustafa Toprak ve eşi, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ve eşinin de gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Ölenlerin anısına okunan şiirlerin ardından patlamada hayatını kaybeden Eren Şahin'in annesi Oya Eronat gençlere seslenerek, "Bilgiyi başkalarından alarak bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı oluruz. Lütfen akıllı olun. Her çığlık atanın peşinden haklıdır diye koşmayın. Bu şehir nasıl alınmış tarihini bir inceleyin. Diyarbakırmızın peygamberler evliyalar şehridir. Diyarbakırımızı bu güzellikleri ile tanıtalım. Terörün kalesidir İmajını silelim. Terörle anılmasına izin vermeyelim" dedi.
Final Dershanesi önünde meydana gelen patlamada ağır yaralanan Vedat Bora yaşadıklarını hatırlarcasına o dehşet anlarını anlatırken bile zorlukla konuşuyordu. Bora, "Dershaneye gittiğimde arkadaşlarıma tokalaşıp tokalaşmaz daha konuşmaya başlamadan ne olduğunu anlamadık. Hemen herbirimiz bir yere savrulmuşuz. Ayağı kalktığımda her tarafımız tutuşmuştu. Dumandan bir şey gördüğümüz yok. Kullaklarımızda patlamanın etkisi ile duymuyordu. Üzerimi hemen soydum ve ne yapacağımı bilmiyordum sadece koşmaya
başladım. Polisler o an müdahale edip beni hastaneye kaldırmışlar. Kendimde değildim beni hemen ameliyata almışlar. Olaydan sonra gözlerimi açtığımda asıl o zaman her şey başladı. Acıyı o zaman daha derinden hissetmeye başladım" diye konuştu.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise, "Öldürmekle ve yaşam hakkını ortadan kaldırmakla fikirlerinin eğer güya haklı olduğunu ortaya koymak istiyorlarsa yanılıyorlar. Asla ve asla bu yanılgıdan insanlık aleminin geçmesi gerekiyor. Bu acı yüreklere dağılıyor. Yüreklerimizi parçalıyor. Gelecekte Türk, Kürt, Çerkez ayırtmaksızın hizmet etmek istiyoruz. Terör, terör örgütleri ve terör örgütlerine yardımcı olanlar maddi ve manevi destek sağlayanların hayat alanı da başkalarının yaşamına son vermekten geçiyor.
Güya burda olduğu gibi. Ama sonuç bulamazlar. İleriye gidemezler. Çünkü bizim milletimizin tüm unsunları ve tüm vatandaşlarımızın hamuru dün, önceki gün ve ondan önceki gün yoğurulmadı. Binlerce onbinlerce yıl öncesinden gelen milletimizin tüm evlatları birbirleriyle bağdaş oldular. Birbirlerine karıştılar. Birbirinden ayırmak mümkün değildir" dedi.
Programın ardından katılımcılar ölenlerin fotoğrafına karanfil bıraktılar.
Taşkın, Salih Ekinci, Melek İpek ve Cengiz Kaya'nın fotoğrafları taşındı. Terör örgütü PKK'nın gerçekleştirdiği saldırıda ölenler için önce 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. Daha sonra patlamanın gerçekleştiği yere kırmızı karanfiller bırakıldı. Patlamada yakınlarını kaybedenler, anma töreninde gözyaşlarına hakim olamazken, aileler birbirlerine sarılarak teselli bulmaya çalıştılar. Olay yerinde gerçekleştirilen programın ardından anma töreni Kültür Sarayı'nda devam etti. Buradaki programa Vali Mustafa
Toprak ve Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam da katıldı. Burada da yakınlarını kaybeden aileler gözyaşlarına hakim olamazken, eşi ile birlikte törene katılan Vali Mustafa Toprak ve eşi, Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ve eşinin de gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
Ölenlerin anısına okunan şiirlerin ardından patlamada hayatını kaybeden Eren Şahin'in annesi Oya Eronat gençlere seslenerek, "Bilgiyi başkalarından alarak bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı oluruz. Lütfen akıllı olun. Her çığlık atanın peşinden haklıdır diye koşmayın. Bu şehir nasıl alınmış tarihini bir inceleyin. Diyarbakırmızın peygamberler evliyalar şehridir. Diyarbakırımızı bu güzellikleri ile tanıtalım. Terörün kalesidir İmajını silelim. Terörle anılmasına izin vermeyelim" dedi.
Final Dershanesi önünde meydana gelen patlamada ağır yaralanan Vedat Bora yaşadıklarını hatırlarcasına o dehşet anlarını anlatırken bile zorlukla konuşuyordu. Bora, "Dershaneye gittiğimde arkadaşlarıma tokalaşıp tokalaşmaz daha konuşmaya başlamadan ne olduğunu anlamadık. Hemen herbirimiz bir yere savrulmuşuz. Ayağı kalktığımda her tarafımız tutuşmuştu. Dumandan bir şey gördüğümüz yok. Kullaklarımızda patlamanın etkisi ile duymuyordu. Üzerimi hemen soydum ve ne yapacağımı bilmiyordum sadece koşmaya
başladım. Polisler o an müdahale edip beni hastaneye kaldırmışlar. Kendimde değildim beni hemen ameliyata almışlar. Olaydan sonra gözlerimi açtığımda asıl o zaman her şey başladı. Acıyı o zaman daha derinden hissetmeye başladım" diye konuştu.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise, "Öldürmekle ve yaşam hakkını ortadan kaldırmakla fikirlerinin eğer güya haklı olduğunu ortaya koymak istiyorlarsa yanılıyorlar. Asla ve asla bu yanılgıdan insanlık aleminin geçmesi gerekiyor. Bu acı yüreklere dağılıyor. Yüreklerimizi parçalıyor. Gelecekte Türk, Kürt, Çerkez ayırtmaksızın hizmet etmek istiyoruz. Terör, terör örgütleri ve terör örgütlerine yardımcı olanlar maddi ve manevi destek sağlayanların hayat alanı da başkalarının yaşamına son vermekten geçiyor.
Güya burda olduğu gibi. Ama sonuç bulamazlar. İleriye gidemezler. Çünkü bizim milletimizin tüm unsunları ve tüm vatandaşlarımızın hamuru dün, önceki gün ve ondan önceki gün yoğurulmadı. Binlerce onbinlerce yıl öncesinden gelen milletimizin tüm evlatları birbirleriyle bağdaş oldular. Birbirlerine karıştılar. Birbirinden ayırmak mümkün değildir" dedi.
Programın ardından katılımcılar ölenlerin fotoğrafına karanfil bıraktılar.