İstanbul’da Yeni Anayasa Paneli

İstanbul’da gerçekleştirilen "Herkesin anayasasını hep birlikte yapmak için buluşuyoruz" başlıklı panele katılan eski milletvekili Leyla Zana, tek devletli çok uluslu bir Türkiye düşlediğini belirterek, "30 yıldır anayasasız bir ülke olmasına karşın Türki

IHA0079060-GEN/29-OCA-0078-288D- İSTANBUL’DA YENİ ANAYASA PANELİ- LEYLA ZANA: "TEK DEVLETLİ ÇOK ULUSLU BİR TÜRKİYE DÜŞLÜYORUM"- "30 YILDIR ANAYASASIZ BİR ÜLKE OLMASINA KARŞIN TÜRKİYE DARBE YASALARIYLA YÜRÜTÜLÜYOR"- "TÜRKİYE’NİN BÖYLE BİR ANAYASA İLE YÖNETİLMESİNİN NEDENİ KÜRTLERE ÖZEL BİR STATÜ TANINMAK İSTENMEMESİDİR"MURAT HOROZİSTANBUL (İHA) - İstanbul’da gerçekleştirilen "Herkesin anayasasını hep birlikte yapmak için buluşuyoruz" başlıklı panele katılan eski milletvekili Leyla Zana, tek devletli çok uluslu bir Türkiye düşlediğini belirterek, "30 yıldır anayasasız bir ülke olmasına karşın Türkiye darbe yasalarıyla yürütülüyor. Türkiye’nin böyle bir anayasa ile yönetilmesinin nedeni Kürtlere özel bir statü tanınmak istenmemesidir" dedi. BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ise, Başbakan Erdoğan’ın "iki partili sistem istiyorum"sözlerine tepki gösterdi. Taksim’deki Hill Otel’de "Herkesin anayasasını hep birlikte yapmak için buluşuyoruz" adı altında bir konferans düzenlendi. Konferansta eski milletvekili Leyla Zana’nın yanı sıra, BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, BDP Milletvekili Sabahat Tuncel ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi de hazır bulundu. Panelin açılış konuşmasını yapan Leyla Zana, Kürtlerin artık bir arada yaşamak istediğini söyledi. Zana, "Keşke bugün 21. yüzyılın gereği olan özgürlükleri birlikte yaşama iradesini çok daha farklı boyuta taşımışolabilseydik. Toplumun kelepçeleştirilmiş 30 yıllık tutsaklığın konuşulacağı andayız. Karanlık bir tünelin sonuna geldik gibi görünüyor. Işık yanıp sönmeye başladı. Bizler derken burada toplumsal grup temsilcileri ve siyasetçilerden bahsetmiyorum, darbeden pay almış bütün halkları barındırıyor. 30 yıldır anayasasız bir ülke olmasına karşın Türkiye darbe yasalarıyla yürütülüyor. Kürtler burada bulunan herkesin bildiği üzere kolektif haklarının gasp edilmiş olmasından ötürü, yaşadığı travmalardan ötürüanayasanın en büyük sorunsallığını kapsıyor. Türkiye’nin böyle bir anayasa ile yönetilmesinin nedeni Kürtlere özel bir statü tanınmak istenmemesidir" dedi. Tek devletli çok uluslu bir Türkiye hayal ettiğini belirten Zana, yeni anayasanın farklı kesimlerin yasal haklarını garantilemesi gerektiğini söyledi. Leyla Zana, "Yeni bir anayasa yapım süreci, şimdi Kürtlerin nasıl bir statüye kavuşacaklarına dair şansa dönüşebilir mi? Anayasanın yapımına ilişkin kurucu meclis gibi pek çok seçenek tartışılıyor. Parlamentoda temsilleri olmasına rağmen Kürtlerin iradeleri baskı altında tutuluyor. Ya istekleri olduğu gibi yansıtılmıyor. Ya da temsilcileri iktidartarafından hedef haline dönüştürülüyor. Yöntem ne olursa olsun katılımcı şeffaf ve demokratik olması gerektiği gibi Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı doğal haklarının güvence altına alınması gerekir. Ben tek devletli çok uluslu Türkiye düşlüyorum. Bunun da mümkün olduğunu düşlüyorum." diye konuştu. Konferansta söz alan araştırmacı yazar Tarhan Erdem de, "Artık herkes anayasanın yeniden yazılmasını ister görünmektedir. Fakat anayasanın yeniden yazılmasını istemeyenlerin sayısı bana göre sanıldığından çok daha fazladır. Anayasanın eskisi gibi kapalı insan haklarının kısıtlanabileceği gibi devletin devamını isteyenler asıl amaçlarını söyleyerek değil başka engellerin olduğunu öne sürerek karşı çıkmaktadırlar. Yeni anayasanın yazılmasını engellemek için çeşitli bahaneler öne sürülüyor. Başkanlıksistemi de bu engellemelerden biri. Seçimden sonra da bu tür engellemelerle karşılaşabiliriz. Bence bu toplantıların görevi bunu engellemektir" açıklamasında bulundu. Erdem, siyasi partilerin seçim gününe kadar yeni anayasaya ilişkin düşüncelerini açıklamaları gerektiğini söyledi. Yeni anayasayı önümüzdeki seçimlerde oluşacak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yapması ve yürürlüğe koyması ilkesi üzerinde herhangi bir kuşku yaratılmaması gerektiğini belirten Erdem, "Yeni anayasayı engellemek için bu kuşkuyu yaratmak isteyenlere fırsat verilmemelidir. Bu anayasa ile devam etmeyi istemek savaş istemektir. Bundan hepimiz sakınmalıyız bu oyunlara gelmemeliyiz. Anayasa kısaözlü bir anayasa olmalı. Kurumları ve ilişkilerini tanımlamalı" ifadelerini kullandı. Panel sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "iki partili sistem istiyorum" sözlerine tepki gösterdi. Kışanak, "Demokrasinin şekillenme sürecine baktığınızda başkanlık ve yarı başkanlık sistemin Türkiye’ye yarar getireceğini düşünmüyoruz. Milli iradenin tecellisinin parlamenter sistemde daha uygun gerçekleştiğini görüyoruz. Başbakan’ın böyle bir şey istemesi demokrasiden hiçbir şey anlamadığını gösterir. Böyle bir şey olabilir mi? ’Ben iki partili sistem istiyorum’ sen kimsin, neyin adına istiyorsun? Halk hangipartiye istiyorsa ona oy verecektir" dedi.
Kaynak: İHA