Egemen Bağış: Paraguaylıların vizesiz geldiği Avrupa’nın Türkiye’yi dışlaması mantıklı değ

Ankara’ya hareketinden önce Brüksel’de mukim Türk gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen Başmüzakereci Bağış, temaslarına ilişkin bilgi aktardı. Egemen Bağış, Genişlemeden sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle ile görüşmesinin çok yararlı geçtiğini ifade ederken. "Komisyona giderken çok net bir düşünce ile gittik. Komisyonun rekabet faslını açma konusunda niyeti var mı yok mu onu öğrenip ona göre çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındaydık. Komisyon yetkilileri, gerek Komisyon’un gerekse Macar dönem başkanlığının bu fasla açma iradelerinin olduğunu ama üye ülkeleri ikna edebilecek ön hazırlıkların yapılmasında Türkiye’nin yardımlarına ihtiyaçlarının olduğunu net bir şekilde beyan ettiler. Bunun üzerine rekabet faslını açmaya yönelik çalışmalar yeniden hız almaya başladı. Bizim bu faslı kabul etmek için önümüze konan her şeyi kabul etmeyeceğimizi Komisyonda çok açık ve net bir şekilde anlattık. Türkiye’nin en önemli kozlarından birisi olan ekonomik gücünü zayıflatmaya yönelik hiçbir adımı kabul etmeyeceğimizi Komisyon da üye ülkeler de çok net bir şekilde anlamış durumdalar." şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine vize konusuna değinen Başmüzakereci Bağış, "AB gerçekten hakkaniyetli davranırsa geri kabul anlaması sonucu ortaya çıkacak durumun Türkiye’deki AB’ye olan desteği artıracağına inanıyoruz. Türkiye’de AB’ye karşı destek konusunda bir sorunumuz yok. Yapılan son ankette Türk vatandaşlarının yüzde 66,5’inin Türkiye’nin AB üyeliğine destek verdiğini ama yüzde 64’ünün ise Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmadığını görüyoruz. Bu güvenin yitirilmesinin ardında ise vize uygulamasındaki çifte standartlar başta gelir. Bu tezatlık başka hiçbir ülkenin sürecinde yaşanmamıştır. AB kurumlarının bu önyargılarından kurtulması, Paraguay vatandaşlarının vizesiz geldiği bu bölgeye, dış ticaretinin yüzde 60’ını Avrupa ile yapan Türkiye’yi dışlamaların hiçbir mantığı yoktur." dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raporu’nun ilk taslığının yayınlanmasından hemen sonra 315 farklı değişiklik önergesi gelmiş olmasını ise Bağış şu sözlerle değerlendirdi: "Bu rapor üzerinden Türkiye konularını kendi siyasi iç arenalarında istismar etmeye hevesli birçok kişinin olduğunu gösteriyor. Bu değişiklik önergelerin bir kısmı iyi niyetli olsa da önemli bir kısmı kendi seçmenine mesaj vermek isteyen, selam çakmak isteyen farklı Avrupalı Parlamenterlerin önergeleri. Bu önergelerin görüşülmesinden sonra Türk kamuoyunu rencide edecek hiçbir çalışmanın yapılmaması konusunda biz gerekli girişimlerde bulunduk."

AB SÜRECİNDE İKTİDAR MUHALEFET ELELE

AB sürecinde iktidar ve muhalefetin birlikte hareket edebileceklerinin gösterildiğini ifade eden Bağış, "TBMM çok net bir mesaj vermiştir. İstediğimiz zaman biz gerekli adımları atabilecek güce de sahibiz, uzlaşıya da sahibiz. AB sürecinde biz iktidar muhalefet elele verip az zamanda çok işi yapabiliyoruz. Eğer fasılların üzerinde siyasi engeller olmasaydı bizim açtığımız fasıl sayısı 13 değil, 29 olurdu. Biz 16 faslı daha açabilecek durumdayız. Kapanmış olan tek faslımız var, Konsey kararları çerçevesinde yeni fasıl kapayamıyoruz ama şuan itibariyle kapanmış fasıl sayısı da 13 olurdu." sözlerine yer verdi.

OSMANLIDAKİ BAŞKADILIK ŞİMDİNİN OMBUDSMANI

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB Ombudsmanı Nikiforos Diamandouros ile görüşmesini de değerlendirdiği basın toplantısında ombudsmanlığın Yunanlı başdenetçinin de belirttiği gibi Osmanlıdan esinlendiğini ifade etti. Bağış, "AB Başdenetçisi kısa süre içerisinde ülkemize de gelecek. Türkiye’nin AB standartlarını yakalaması ve vatandaşın devletle ilgili herhangi bir sorunu hiçbir yargı masrafına girmeden çözebileceği bir mekanizmanın kurulması ki bu aslında bu bizim başlattığımız bir gelenektir. Osmanlı’daki başkadılık sisteminin Avrupalılarca benimsenmesi sonucu ortaya çıkmış bir gelenektir." şeklinde konuştu.