Büşra’ya Gözyaşı

13 Mart 2009 tarihinde lösemi teşhisi konulduktan sonra Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kemoterapi tedavisi görmeye başlayan Büşra Yeşilyurt, 6 ay sonra iyileşti. Ancak bir süre sonra hastalığın nüksetmesi üzerine Akdeniz Üniversitesi Büşra için ilik naklinin zorunlu olduğuna karar verdi. İlik nakli için araştırmalar yapan Akdeniz Üniversitesi’nin Dünya Kan Bankası ile birlikte yürüttüğü çalışmalar sonuç vermedi. Yaşaması için ilik nakli gereken Büşra için tek çare olarak Almanya GoetheÜniversitesi’nde Prof. Dr. Eter Baader’in beş yıldır yürüttüğü ve başarılı sonuçlar aldığı kök hücre nakli yöntemini uygulama kararı alındı. Öğretmenlik yapan İlknur-Tuncer Yeşilyurt çifti büyük fedakarlık göstererek uzun uğraşlar sonucu hukuki engelleri aştı ve Prof. Dr. Eter Baader tarafından Goethe Üniversitesi’nde Büşra’ya kök hücre nakli yapıldı.ALMAN HASTANESİNDE SERGİ AÇTIBüşra Yeşilyurt, bu yöntemin denendiği iki Türk’ten biri oldu. Tedavinin ardından sağlık durumunda iyileşme belirtileri gösteren Büşra, bu arada hasta yatağında resim yapmaya başladı. Yaptığı resimlerle Goethe Üniversitesi salonunda sergi bile açan Büşra’nın resimlerinde ana tema genelde ’doğan güneş’ oldu. Karadenizli olduğu için ’deniz ve balık’ da diğer temalarıydı.Ancak tüm yaşama ümitlerine rağmen Büşra’nın küçük bedeni acılara daha fazla dayanamadı. Başarılı bir öğrenci olan Büşra, önceki akşam hayata veda etti. Cenazesi memleketi Ordu’nun Mübarek köyüne getirilen genç kız, burada köy sakinlerinin katıldığı cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanında gözyaşları arasında toprağa verildi."DEVLET VE HALK DAHA DUYARLI OLMALI"Dayısı Muzaffer Kocaman, Büşra’nın Türkiye’de iki yıl tedavi gördüğünü ancak hastalığın tekrar etmesi üzerine babasının devlet memuru olmasına rağmen ailece tüm imkanları seferber ederek yeğenini Almanya’ya götürdüklerini söyledi. Kocaman, "Almanya’da 8 aydır tedavisi sürüyordu. Zaman zaman iyileştiği, zaman zaman kötüleştiği dönemler oldu. Henüz 16 yaşındaydı. Böyle olmasını istemiyorduk. Ama yapacak bir şey yok. Bundan sonra aynı durumdaki çocukların, aynı akıbeti yaşamaması için devletin, halkın dahaduyarlı olmasını, bu tür durumlara daha bilimsel yaklaşmasını istiyorum. Allah rahmet eylesin" dedi.