Askere kime telkinde bulunuyor
Genelkurmay, Gölcük Zulası'yla ilgili açıklamada “TSK aksi yönde yapılan telkinlere rağmen, yargı sürecini sabır, sükunet ve itidalle izlemekte” dedi. Komuta kademesine kimin 'müdahale' telkini yaptığı merak konusu oldu
Genelkurmay Başkanlığı, ‘Askeri Casusluk’ soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada ele geçirilen 10 çuval belge ile ilgili açıklamasında “TSK aksi yönde yapılan telkinlere rağmen, yargı sürecini sabır, sükunet ve itidalle izlemekte” denildi. Bu cümleler, TSK Komuta kademesine Ergenekon ve bağlantılı davalara müdahale etmesi için kim ya da kimlerin telkinde bulunduğu, TSK’nın da bu cümleyi açıklamaya koyarak kimlere mesaj gönderdiği sorusunu gündeme getirdi.
ASKERİ SAVCILIK DA SORUŞTURUYOR
Genelkurmay, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen Balyoz ve diğer soruşturmalarla ilgili 10 çuval delille ilgili haberler üzerine internet sitesinde bir açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul Başsavcılığınca 6 Aralık 2010 tarihinde Donanma Komutanlığında cumhuriyet savcısı nezaretinde askeri personel tarafından yapılan aramada birtakım malzeme ve doküman bulunduğu ve konuyla ilgili olarak askeri savcılıkça adli soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
MASUMİYET VE ÖZEL HAYAT VURGUSU
İdari soruşturmanın devam ettiği belirtilen Genelkurmay açıklamasında, Gölcük’te ele geçirilen bazı belgelerin Balyoz davasına bakan mahkemece sanık avukatlarına dağıtıldığı, bu belgelerin medyaya da yansıdığı hatırlatıldı. Açıklamada, bazı medya orfanlarının hper iddiayı peşinen doğru kabbul ettiği, ‘kişilerin masumiyet karinesinin korunması’ ve ‘özel hayatın gizliliği’ ilkelerinin ciddi şekilde ihlal ettiği belirtilerek yargılama sürecinin olumsuz yönde etkilenmek istendiği savunuldu.
AKSİ YÖNDE YAPILAN TEKLİNLER
Genelkurmay açıklamasında işte bundan sonra ilginç ve ne demek istediği tam olarak anlaşılamayan ve biraz da üzeri örtülü tehdit olarak anlaşılan şu ifadelere yer verildi: “Türk Silahlı Kuvvetleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve anayasal değerlere bağlı bir kurum olarak, aksi yönde yapılan telkinlere rağmen, yargı sürecini sabır, sükunet ve itidalle izlemekte, bu çerçevede bağımsız ve tarafsız olduğuna inandığı yargının er ya da geç doğruyu ortaya çıkarmasını beklemektedir.’’ • ANKARA star
Balyoz’u hayata geçirmek için Özel Harp’ten yardım istediler
• Gölcük Donanma’da ele geçirilen belgeler arasından, Balyoz planının hayata geçirilmesi için Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşülmesi ve bunun da dönemin Genelkurmay Psikolojik Harekat Daire Başkanı Hüsnü Can Teller üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğine dair yazışmalar çıktı. 27.02.2003 tarihinde son kez kaydedilen “_GEN ETÜD” adlı belgede, Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanlığı’nda görevli bir generalin adının karşısına “Bögelerin desteği mutlaka temin edilmeli. Can Teller ile koordine sağlanmalı” ibarelerinin yer aldığı belirtildi. Emniyetin belgeler üzerinde yaptığı araştırmanın sonucu hazırlanan tespit tutanağında şöyle denildi:
“Can Teller ismiyle ilgili olarak aynı belgede bu durumu teyit eder nitelikte, ‘Ankara’dakilerle irtibatı sağlar. Arandığında mutlaka telefon bağlantısı kurulsun. Kuvvetlerle irtibat noktası’ ibareli yer alıyor. Bu ibarelerin bulunması 03 Mart 2003’te son kez kaydedilen ‘SN KOMUTANA ARZ’ başlıklı belgede Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşüldüğünün bildirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, Çetin Doğan’a Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşüldüğüne dair bilgi verildiği değerlendirilmiştir.” Hüsnü Can Teller’in ismi Özden Örnek’in darbe günlüklerinde de geçmişti. Örnek, Balyoz Darbe Planı seminerinden bir hafta önce şu notu düşmüştü: “27 Şubat günü Tümgeneral Can Teller ziyarete geldi. İlginç bir görüşme yaptık. Önceleri çekingendi ama kendisini cesaretlendirdim ve konuşmaya başladı. Genelkurmay Başkanının (Orgeneral Hilmi Özkök) şahsına karşı bir tepki olduğunu, dinci kesimlere kendisine yaraşır bir şekilde tepki vermediği gibi adeta onlarla işbirliği yaptığını ve Çetin Doğan Paşa ile Hurşit Tolon Paşa’nın çok rahatsız olduklarını ve kendi aralarında bir şeyler yaptığını, benim de onlarla görüşmemi ima etti.”
Poyrazköy’ü hem asker hem polis kaydetmiş
Askeri casusluk soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen krokiler kapsamında geçtiğimiz günlerde Poyrazköy Keçilik mevkiinde yapılan cephane kazılarının çifte kamera ile kayıt altına alındığı ortaya çıktı. Yapılan kazı çalışmalarının hem polis kamerası hem de jandarma kamerası tarafından saniye saniye kaydedildiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, daha önce sadece birkaç metre derinliği araştırabilen el dedektörü kullanan ekiplerin, bu kez 12 metre derinliğe kadar sinyal verebilen “derin göz”ü kullandıkları gözlendi.
ASKERİ SAVCILIK DA SORUŞTURUYOR
Genelkurmay, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen Balyoz ve diğer soruşturmalarla ilgili 10 çuval delille ilgili haberler üzerine internet sitesinde bir açıklama yaptı. Açıklamada, İstanbul Başsavcılığınca 6 Aralık 2010 tarihinde Donanma Komutanlığında cumhuriyet savcısı nezaretinde askeri personel tarafından yapılan aramada birtakım malzeme ve doküman bulunduğu ve konuyla ilgili olarak askeri savcılıkça adli soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.
MASUMİYET VE ÖZEL HAYAT VURGUSU
İdari soruşturmanın devam ettiği belirtilen Genelkurmay açıklamasında, Gölcük’te ele geçirilen bazı belgelerin Balyoz davasına bakan mahkemece sanık avukatlarına dağıtıldığı, bu belgelerin medyaya da yansıdığı hatırlatıldı. Açıklamada, bazı medya orfanlarının hper iddiayı peşinen doğru kabbul ettiği, ‘kişilerin masumiyet karinesinin korunması’ ve ‘özel hayatın gizliliği’ ilkelerinin ciddi şekilde ihlal ettiği belirtilerek yargılama sürecinin olumsuz yönde etkilenmek istendiği savunuldu.
AKSİ YÖNDE YAPILAN TEKLİNLER
Genelkurmay açıklamasında işte bundan sonra ilginç ve ne demek istediği tam olarak anlaşılamayan ve biraz da üzeri örtülü tehdit olarak anlaşılan şu ifadelere yer verildi: “Türk Silahlı Kuvvetleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve anayasal değerlere bağlı bir kurum olarak, aksi yönde yapılan telkinlere rağmen, yargı sürecini sabır, sükunet ve itidalle izlemekte, bu çerçevede bağımsız ve tarafsız olduğuna inandığı yargının er ya da geç doğruyu ortaya çıkarmasını beklemektedir.’’ • ANKARA star
Balyoz’u hayata geçirmek için Özel Harp’ten yardım istediler
• Gölcük Donanma’da ele geçirilen belgeler arasından, Balyoz planının hayata geçirilmesi için Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşülmesi ve bunun da dönemin Genelkurmay Psikolojik Harekat Daire Başkanı Hüsnü Can Teller üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğine dair yazışmalar çıktı. 27.02.2003 tarihinde son kez kaydedilen “_GEN ETÜD” adlı belgede, Seferberlik Tetkik Kurulu Daire Başkanlığı’nda görevli bir generalin adının karşısına “Bögelerin desteği mutlaka temin edilmeli. Can Teller ile koordine sağlanmalı” ibarelerinin yer aldığı belirtildi. Emniyetin belgeler üzerinde yaptığı araştırmanın sonucu hazırlanan tespit tutanağında şöyle denildi:
“Can Teller ismiyle ilgili olarak aynı belgede bu durumu teyit eder nitelikte, ‘Ankara’dakilerle irtibatı sağlar. Arandığında mutlaka telefon bağlantısı kurulsun. Kuvvetlerle irtibat noktası’ ibareli yer alıyor. Bu ibarelerin bulunması 03 Mart 2003’te son kez kaydedilen ‘SN KOMUTANA ARZ’ başlıklı belgede Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşüldüğünün bildirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, Çetin Doğan’a Seferberlik Tetkik Kurulu ile görüşüldüğüne dair bilgi verildiği değerlendirilmiştir.” Hüsnü Can Teller’in ismi Özden Örnek’in darbe günlüklerinde de geçmişti. Örnek, Balyoz Darbe Planı seminerinden bir hafta önce şu notu düşmüştü: “27 Şubat günü Tümgeneral Can Teller ziyarete geldi. İlginç bir görüşme yaptık. Önceleri çekingendi ama kendisini cesaretlendirdim ve konuşmaya başladı. Genelkurmay Başkanının (Orgeneral Hilmi Özkök) şahsına karşı bir tepki olduğunu, dinci kesimlere kendisine yaraşır bir şekilde tepki vermediği gibi adeta onlarla işbirliği yaptığını ve Çetin Doğan Paşa ile Hurşit Tolon Paşa’nın çok rahatsız olduklarını ve kendi aralarında bir şeyler yaptığını, benim de onlarla görüşmemi ima etti.”
Poyrazköy’ü hem asker hem polis kaydetmiş
Askeri casusluk soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen krokiler kapsamında geçtiğimiz günlerde Poyrazköy Keçilik mevkiinde yapılan cephane kazılarının çifte kamera ile kayıt altına alındığı ortaya çıktı. Yapılan kazı çalışmalarının hem polis kamerası hem de jandarma kamerası tarafından saniye saniye kaydedildiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, daha önce sadece birkaç metre derinliği araştırabilen el dedektörü kullanan ekiplerin, bu kez 12 metre derinliğe kadar sinyal verebilen “derin göz”ü kullandıkları gözlendi.