Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’ye Gitti

IHA0077DBA-SIY/17-OCA-0047-15E7- BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, SURİYE’YE GİTTİ- BAŞBAKAN ERDOĞAN: - "LÜBNAN’DAKİ GELİŞMELERLE İLGİLİ SARKOZY’DEN DAVET MEKTUBU ALDIM"- "LÜBNAN’IN YENİ BİR BELİRSİZLİK ORTAMINA GİRMESİNİ BÖLGEMİZ KALDIRMAZ"- "DIŞİŞLERİ BAKANI BU GECE TÜRKİYE’YE GELİYOR. GÖRÜŞMELERİMİZİ YAPACAĞIZ. İRAN CUMHURBAŞKANI’YLA TELEFONDA BU KONULARI ETRAFLICA GÖRÜŞTÜK"- "BİZİM BÖYLE BİR AÇILIŞ TÖRENİNDE BÖYLE BİR TABLO İLE KARŞILAŞMIŞ OLMAMIZ BİZİ ÜZMÜŞTÜR. BUNU GALATASARAY CAMİASINA MAL ETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR. AMA BURADA BİR ORGANİZASYON VAR. BUNU DA KİMSE SON ZAMANLARDAKİ SPESİFİK OLAYLARA MAL ETMESİN. ONLARLA BU İŞİ BİR ARAYA GETİRMESİN"- "TUNUS’TAKİ OLAYIN SADECE İSTİHDAMDAN, İŞSİZLİKTEN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM. BUNUN DIŞINDA BİRÇOK ŞEYLERİN OLDUĞUNU ÖZELLİKLE HAK VE ÖZGÜRLÜKLER NOKTASINDA BİRÇOK SIKINTI OLDUĞUNU DEĞERLENDİRİYORUM"(FOTOĞRAFLI)TUNCER CENGİZİSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan’da yaşanan gelişmelerle ilgili olarak Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den davet mektubu aldığını, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la da telefonda görüştüklerini söyledi. Tunus’taki olayların sadece istihdam ve işsizlikten kaynaklandığını düşünmediğini de belirten Erdoğan, Türk Telekom Arena Stadı’nın açılışındaki protestoyla ilgili de, "Bunu Galatasaray camiasına mal etmek mümkün değildir. Bunu da kimse son zamanlardaki spesifik olaylara maletmesin. Onlarla bu işi bir araya getirmesin" dedi.Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın daveti üzerine Şam’a giden Başbakan Erdoğan, hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantı sırasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hazır bulundu. Başbakan Erdoğan, Suriye ziyareti sırasında Lübnan’da yaşanan sıkıntıları değerlendireceklerini ifade ederek, Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tan’ın da eşzamanlı olarak Suriye’ye geleceğini ve üçlü istişarelerde bulunacaklarını vurguladı. Türkiye’nin Lübnan halkının huzur ve refahına büyük önem verdiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Bölgede herhangi bir sıkıntının yaşanmasını arzu etmemekteyiz. Bölgemizde barış ve huzurun egemen olması için gayret ediyoruz. Ortadoğu’da hali hazırda birden fazla ihtilaf ve iktidarsızlık var. Bu sorunlar incelendiğinde birbiriyle irtibatlı olduğunu görüyoruz. Lübnan’ın yeni bir belirsizlik ortamına girmesini bölgemizkaldırmaz. Lübnan’ın karşı karşıya kaldığı sıkıntıların aşılması için aktif gayretlerimiz oldu. BM İstikrar Gücü’nde bizim bir askeri gücümüz var. Burada uzun zamandır görev icra ediyorlar. Bunun yanında ülke olarak özellikle Lübnan’ın sıkıntılı geri kalmış bölgelerinde eğitimden sağlığa alt yapıya varıncaya kadar desteklerimiz oldu, olmaya da devam ediyor" diye konuştu.Kasım ayında Lübnan’a yaptıkları ziyaret sırasında orada yaptıkları yatırımların bir kısmının resmi açılışını yaptıklarını anlatan Erdoğan, diğer taraftan birlik mesajı vermek için görüşmelerde bulunduklarını hatırlattı. Erdoğan, bu gayretlere rağmen Lübnan’da ortaya çıkan bunalımdan üzüntü duyduklarını ifade ederek, "Bu bunalımın aşılması için yapacağımız görüşmede bize düşen ne olacak, diğer ülkelerin Lübnan’ın istikrarı için neler yapması gerektiğini görüşüp, konuşacağız. Uluslararası toplumda ortakbir çaba ortaya konulması bu süreç için gerekmektedir. Ziyaretim sırasında bu hususları ele alacağız" şeklinde konuştu.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Lübnan kriziyle ilgili Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile görüşecek misiniz? Çok taraflı bir toplantıdan bahsettiniz, bu ülkeler arasında İran yoktu. Bu toplantılarda İran olmayacak mı?" şeklindeki sorulara da yanıt verdi. Sarkozy ile telefonda görüşmediklerini ancak dün bir mektup aldığını belirten Erdoğan, "Davet mektubuydu. Olumlu cevap verilmesi için talimat verdik. Bu toplantıya 7 ülkenin davet edildiği görülüyor. Davet sahibi Fransa’dır. Bu davetin tarih olarakbu hafta içerisinde belirlenerek bize bildirilmesi söz konusudur. İran Dışişleri Bakanı ve İran Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmeler neticesinde de ’ben Pazar-Pazartesi sizlere bir temsilcimi göndereceğim’ dedi. Dışişleri Bakanı bu gece Türkiye’ye geliyor. Görüşmelerimizi yapacağız. İran Cumhurbaşkanıyla telefonda bu konuları etraflıca görüştük. Bugünkü görüşmeden ne gibi çözüm önerileri tespit ederiz bu belli olmadığı için bu konuşmamız yerinde olmaz" dedi.Galatasaray’ın Seyrantepe’deki yeni stadının açılışında yaşanan protestoyu hatırlatan bir basın mensubu Erdoğan’a, Adnan Polat’ın konuyla ilgili özür dileyip, protestocuların teker teker tespit edileceğini hatırlattı. Bunun üzerine Erdoğan, "Telekom Arena Stadı ile alakalı olarak bazı şeyler anlaşılmamakta direniyor. Bu stadın yapılmasıyla ilgili süreç merhum Özhan Canaydın’ın bana bir ziyaretindeki talebiyle başlayan bir süreçtir. Bu adımı atarken Galatasaray kendi imkanlarıyla böyle birşeyi yapacak durumda değildi. Zaten böyle bir durum olsa Ali Sami Yen’deki bakım ve onarımla ilgili ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Kaldı ki Galatasaray’ın Ali Sami Yen Stadı hem yetersizliği hem de stat şehrin merkezinde trafiğin daraldığı bir noktada, otopark noktasında ciddi bir sıkıntı şehrin içinden çıkarılması uygun görülmüştü. Türkiye’nin uluslararası özellikte futbol noktasında en ileri derecede temsil etmiş olan Galatasaray’a yakışır bir stat yapalım dedik. Yer arayışında Seyrantepe çıktı.Seyrantepe ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanımız ile yapılan arazi çalışmaları noktasında en uygun yer olması yanında, stadın yanında salık kompleksi de kuruyoruz. Bu vesileyle dünyada olduğu gibi stadın dolup boşalması noktasında trafik önemli. Metro ve kavşak düzenlemesine yönelik adımlar atıldı. Projenin başlangıcındaki hesaplamayla şimdiki nokta aynı olmadı" diye konuştu.Erdoğan, Ali Sami Yen Stadı’nın da Galatasaray’ın olmadığını, devlet ve milletin olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti;"Böyle bir kullanım tahsisi yapılmıştır. Seyrantepe’yi yaparken onu da tabii ki değerlendireceğiz. Bu işin müteahhidi bu işi götüremedi. Götüremeyince TOKİ ile bunu bitirdik. Bitirirken de bizzat ben özellikle ilgilendim. İstanbulumuzun bu noktada böyle bir tesise stada da ihtiyacı olduğunu düşündük. Ama bu bir Şükrü Saraçoğlu değil. Çünkü Şükrü Saraçoğlu Stadı bizzat Fenerbahçe’nin. Şimdi Bursa aynı şekilde yaptırıyor. Ama bunun yanında TOKİ’NİN farklı illerimizde stat yapımına girdiği yerler var. ŞimdiTrabzon’da yapıyor. Seyrantepe’deki bu stadın bitimiyle birlikte bizler de açılış heyecanını yaşamak istedik. Bu açılışı böyle değil de başka türlü yapabilirdik. Kalkar bir açılış töreni Seyrantepe Stadı’nda yapardık. Dün Sinan Erdem Spor Salonu’nda 36 ayrı tesisin toplu açılışını yaptık. Oraya da İstanbullu geldi. Belediyemizin 36 ayrı tesisin açılışında yine İstanbullularla farklı bir heyecanı yaşadık. Bunu biz aynen Seyrantepe’de yapabilirdik. Şimdi örneğin benim bir futbol kulübü olarak tuttuğum kulüp,bakanımın tuttuğu kulüp, TOKİ başkanının tuttuğu takım belli. Ben Fenerbahçe, Bakanımız Trabzon, TOKİ Başkanı Galatasaray. Burada bir ayrımcılık tutmadık. Aziz Bey ile görüştüğümüzde Adnan Polat da vardı. Aziz Bey ’biz böyle bir stadın yapılmasından iftihar ediyoruz, kıskanmıyoruz’ demişti. Bizim böyle bir açılış töreninde böyle bir tablo ile karşılaşmış olmamız bizi üzmüştür. Bunu Galatasaray camiasına mal etmek mümkün değildir. Ama burada bir organizasyon var. Bunu da kimse son zamanlardaki spesifikolaylara mal etmesin. Onlarla bu işi bir araya getirmesin. Ben Türkiye’nin Başbakanıyım. Ülkemi adım adım dolaşıyorum. Halkımın teveccühü ortadadır. Dolayısıyla bu tür söylenen bazı yaklaşım tarzlarını doğru bulmuyorum. Bunun doğrusu 12 Haziran’da ortaya çıkacaktır. Gerçek anket odur zaten. Yoksa yapılan diğerleri geçicidir." Tunus’ta yaşanan olayları da değerlendiren Erdoğan, Tunus’taki gelişmeler veya bu bölgedeki buna benzer gelişmelerin aslında bir hareketlenmenin bu bölgede olduğunun ve dalga dalga yayıldığının bir göstergesi olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan, "Temennimiz odur ki bunlar süratle aşılır. Yönetimlerin halka bütünleşip, kaynaşması çok önemli. Olayın ben sadece istihdamdan, işsizlikten kaynaklandığını düşünmüyorum. Bunun dışında birçok şeylerin olduğunu özellikle hak ve özgürlükler noktasında birçok sıkıntıolduğunu değerlendiriyorum. Bunların üzerinde herhalde oradaki iktidarlar gerekli değerlendirmeleri yapacaktır" dedi.