Ozan Ceyhun'dan Açıklama...
Avrupa Parlamentosu'nun eski Milletvekili, Adana Büyükşehir Belediyesi AB Danışmanı Ozan Ceyhun, Adana'da belli bir çevre tarafından aleyhinde başlatılan kampanyaya tepki gösterirken, "Adana'ya yararlı olmaya çalışmamı engellemeye çalışmanın arkasında asıl amacı çok merak ediyorum" dedi
Ceyhun İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yılın Şubat ayında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak tarafından "Gelin ve Adana'ya AB ve Dış İlişkiler Alanı'nda destek olun" denilerek çağrıldığını belirterek, "Bir Adanalı olarak seve, seve geldim. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nin üyeleri oy birliği ile bana görev verdiler. Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk taşıyan yöneticilerinin hızla oluşturduğu bir ekip ile Adana için "fahri" olarak koşturmaya başladım. Tek hedefim "Adana'ya yararlı olmak olduğundan" daha sonra gündeme gelen gelişmeler sonucu göreve gelen Sayın Başkanvekili Sayın Mahmut Çelikcan, aynı şekilde "Adana için AB ve Dış İlişkiler Alanı'nda başlattığımız hizmete devam etmemi" istediği için görevimi sürdürdüm. Adana Büyükşehir Başkanvekili Sayın Zihni Aldırmaz da "Adana'nın AB ve Dış İlişkiler Alanı'nda hızla ilerlemesinin Adana'nın çıkarları için önemli olduğuna inandığı için" çalışmalarımızı destekledi ve Şubat ayında başlayan çalışmalarımızın doğru bir şekilde kurumsallaşmasını sağladı. Onun önerisi ile Adana Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin de aldığı karar sonucu Adana Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün oluşturulmasını hayata geçirildi" dedi.
Tüm bu kurumsallaşma sürerken Adana Büyükşehir Belediyesi Adana Valiliği ile gerçekten çok iyi bir işbirliği halinde Almanya'nın Hessen Eyaleti Başbakan Yardımcısı'nı ağırladığını kaydeden Ceyhun daha sonra şunları söyledi:
"Hali hazırda Hessen Eyaleti ile ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda sıkı bir işbirliğinin gerçekleşmesi için temaslar ve çalışmalar sürmekte. Bu arada Almanya'nın Würzburg Eyaleti'ndeki Adanalı dostlarımızın özel çabaları ile ve eski Almanya Fahri Konsolosu'nun desteğiyle bu kent ile muhtemel bir "kardeşlik" için kolları sıvadık. Adana'da AB Hibe ve Projeleri alanında sivil toplum çalışmalarını daha iyi koordine etmek ve ortaklaşa Adana için başarılı olmak amacıyla Adana Büyükşehir Belediyesi AB Koordinasyon Kurulu'nu kurduk. Bu kurul başarılı bir şekilde çalışmakta. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği ile çok sıkı bir işbirliği ve oradan destek alarak Adana'da sivil toplumu AB Hibeleri alanında bilgilendirme görevimizi yerine getirmekteyiz. Adana'mızın muhtarları ile çalışmaları başlattık ve Ankara'da kurduğumuz temaslar ile bu alanda destek olanağı sağladık. Şu anda bizimle birlikte çalışan muhtarlarımız ve onların çevresindeki gençler ve diğer kesimler ile projelere yönelik girişimleri yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmaları Adana Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının canla, başla çalışmaları sayesinde ilerletmeye çalışıyoruz."
Kendisinin bu çalışmaları "fahri" olarak yaptığını, bir otel odası ve yol masrafları dışında Adana'ya yük olmamaya özen gösterdiğini ifade eden Ceyhun, belli bir çevre tarafından "Adana için olumlu bir şeyler başarmaya çalışmak dışında hiç bir aktivitesi olmayan" kendisine yönelik çirkin yazıları uzun süre sabırla okuduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ancak son yazılanlar artık Basın Ahlakı hem de terbiye kuralları açısından kayıtsız kalmama olanak vermemekteler. Almanya'da ırkçı neo-naziler biz Türklere saldırırken örneğin bana "Türk Ozan" diyorlar ve ardından "evine -Türkiye'ye- dön" diyorlar. Adana'da da yalan iddialar ve çirkin yorumlarla gerçekleri saptırarak bana "Alman Ozan" yazarak neo-naziler gibi hatalı bir Almanca ile bir şeyler karalayarak "evine git" yazanların Almanya'daki benzerlerinden ne farkı olduğunu sorgulamayı değerli Adana kamuoyna bırakıyorum. "Almanya'da Bir Türk" başlığı ile kitap yazmış olan bana "Almanya'yı terk et" diyen neo-nazilerle yeterince uğraştım. Bir Türk ve Adanalı olarak tüm bu çabalara onurlu bir şekilde direndim ve biz Türkler Meydanı bu tarz Alman ırkçılarına bırakıp Almanya'yı terk etmedik."
Ozan Ceyhun, "Adanalı birine "Alman Ozan" diyerek Adana'dan kaçırmaya çalışanlar boşa kürek çekmekteler. Türklük sadece "nüfus kağıdı" ile olmuyor. Bu konuda bana diyebilecekleri tek bir söz olamaz. Bu tarz bugüne kadar Adana'yı yağmalayıp bu konuma gelmesinde büyük sorumluluk taşıyan ve şimdi de bana çirkin saldırılarda bulunan "demokrasi özürlülere" tek bir cevabım var, o da Mevlana'mızdan: "Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım var ama bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye" ifadelerini kulandı.