BDP'nin tavrı Rumlar gibi

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Pakistan gezisi dönüşü Batman-Siirt'te anayasa değişiklikler...


Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Pakistan gezisi dönüşü Batman-Siirt'te anayasa değişikliklerini anlatmak için halkla bir araya geldi. Bağış'la Batman'da çay bahçesinde buluştuk. Sohbetin sonunda Bağış, "Bono yıllardır Türkiye'ye insan hakları ihlalleri yüzünden gelmeyi reddediyordu. Şimdi gelmesi anlamlı değil mi?" dedi. Bağış, ABD'de bir toplantıda tanıştıkları Bono'yu Türkiye'ye davet etme hikâyesini şöyle anlattı: 
"İstanbul deyince aklınıza ne geliyor, diye sordum. Bono bir an durup 'Doğu ile Batı'nın kesiştiği yer' dedi. Bunun üzerine sen gel, doğuyla batının buluştuğu yerde yürüyelim deyince Bono'nun çok hoşuna gitti."
Bağış, AB üyeliği açısından referandumda neden "evet"in önemli olduğu, yeni anayasa ve BDP'nin boykot tavrı üzerine Namık Durukan ile kendisine yönelttiğimiz soruları yanıtladı.
'Evet' çıkarsa bölgenin, Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt sorununda nasıl bir dönüm noktası olacak?
Paketin içinde Türkler, Lazlar, Çerkesler için ne varsa Kürtler için de o kadar var. Bu paketin içinde tüm etnik gruplara, zenginleştiren farklılıklarına yönelik, daha Avrupa standartlarında insan hakları, güçlü örgütlenme yapısı ve daha çok demokrasi, ifade özgürlüğü var. Paketin maddelerini incelediğiniz zaman Türkiye'nin önünü açacağı çok bariz. AB standartlarında olma yolunda adımdır. Başmüzakereci olarak söylüyorum, 'evet' dememek, Türkiye'yi AB'de istemeyenlerin ekmeğine yağ sürmektir. 
Değişiklik paketi için "ilaç gibi" dediniz. Başbakan'ın yeni bir anayasa sözü var. Nasıl bir anayasa olacak?
Buna Türkiye karar verecek. Daha önce çalışma yaptık. Taslak hazırlandı. Merkez yürütme kurulunda tartışmaya açtık. Kamuoyunda paylaştık. Her parti, her STK, her vakıf bir taslak hazırlasın diye... Komisyonda partiler eşit temsil edildi. Muhalefet, buna bile üye vermeyeceğini ilan etti.
Partimize kapatma davası açıldı. Ben de yargılandım. Neden? Anayasayla ilgili bir çalışma oldu diye. Bunlar Türkiye'nin demokratik standartlarına yakışmayan şeyler. Sonra AB şartlarına uygun olarak bu paketi hazırladık. AB ile sosyal müzakareleri bu değişiklikler olmadan açamıyoruz.
Her maddenin AB mevzuatında yeri var. Çok daha vahim bir şey var: Kemal Bey, iktidarın, AB yetkililerinin paketi desteklemesi için raportörü satın aldığını söylemiş. Bunu iddia etmek Türkiye'ye zarar verir. İtham altında bırakamazsınız. Özür dilemesi lazım.
Eskiden Türkiye raporlarında faili meçhul listesi yazılırdı. Gözaltına alınan gazetecilerin listesi yayınlanırdı. Şimdi makro eleştirilerden mikro eleştirilere geldi.
Boykotun bir ipotek olduğunu söyledi sayın Başbakan. BDP ise bunun demokratik bir hak olduğunu söylüyor?
Bu ülkede en çok işkenceden, faili meçhullerden, fişlemeden şikâyetçi olan Kürtler. Türkler, Lazlar, Arnavutlar da acı yaşadılar. En çok yararlanacak grup, Kürt kardeşlerimiz. İki milyon insan fişlenmiş 1980'de. Buna son vermek lazım. BDP buna boykot çağrısı yapıyor. Ciddi çifte standart. Kıbrıs meselesinde Rumların tavrı da böyle. Rumlar, AB üyesi ülkelerin KKTC ile ticaretini engelliyor. Ama, kendileri ticaret yapıyor! Kendi vatandaşları rahatlıkla giriyor, çıkıyor. BDP'nin yaptığı bu.
BDP hükümetten işaret bekledi. Baraj, KCK tutuklamalarıyla ilgili?
Seçim barajı, anayasal bir mesele değil, seçim kanunlarıyla ilgili. Anayasa, aspirin prospektüsü değil ki içine her şeyi yazasın! Anayasa dışındaki bir pazarlık ortamına girilirse, bu ülkenin çivisi çıkar. Eksik bulabilirler, beklentileri olabilir. Ama, içerikte karşı olabilecekleri bir şey yok.
12 Eylül darbecilerinin yargılanmasında zaman aşımından bahsediliyor?
Açılmış dava olsaydı zaman aşımına girerdi. Üstelik, bu maddenin anayasada kalması ayıp. Bu yasanın kalması, yeni darbecileri motive eder. O madde olduğu sürece 'darbe teşebbüsü olursa yırtarsın' mesajı veriliyor. Bu milleti demokrasiye hazır olmamakla itham ediyor. Ne zaman hazır olacak? Rejimi korumak onlara mı kaldı. Türk milletinin rotası Batı'dır. Rotayı çeviremezsin. Bunun için iki üç tane cübbeliye ihtiyaç yok. 
Kürt açılımıyla ilgili hayal kırıklığı da Kürtleri etkiledi?
Ben bu ülkenin tüm vatandaşlarına sesleniyorum: Evet, hayır, boykot ne getirir, bunun hesabını yaptıktan sonra kararını versinler. Bu paketin geçmemesi bu ülkeye ciddi zarar verir. Çetelerin yönetmesini arzu edenlerin motivasyonunu artırır.
Başbakan'ın Diyarbakır mitinginde Kürt sorununun çözümüyle ilgili beklentiler vardı. Bahçeli'nin sözlerinin, konuşmasına etkisi olabilir mi?
Başbakan'ın açık ve net tavrı var. 10 yıl önce Kürdüm demeye korkulan bir ülkede Kürtçe yayın yapılabiliyorsa, Kürtçe yayın özgürce halka sunuluyorsa, Başbakan'ın anlayışı sayesinde olmuştur. Bugün Güneydoğu'daki Kürt köylerine ambulans helikopteri gidebiliyor. Yolu, suyu olmayan köy kalmadı. Kürt vatandaşların gerçek sorunlarıyla giden bir iktidar var. Yol yaparken, kitap dağıtırken hesap yapmadı. Halk, artık çareyi günlük ihtiyaçlara cevap veren bir partide görüyor. Bir günde her şey düzeltilemiyor.
Referandum sonrasında barış adına ne olacak?
Önce demokrasiyi güçlendirecek. Boykot etmek, barış ihtimaline de zarar verecek. Kimin kimin taşeronu olduğu çok belli? Parti kapatmaya karşı çıkınca talimatların merkezi bir komutadan çıktığı çok net belli oldu.
AB nasıl bakıyor Kürt sorununa?
Avrupalılar da BDP'nin samimiyetsizliğini net bir şekilde gördü. 'Terörü bir kez lanetleyin, terörle aranıza çizgi çekin' dediler. Hala netice yok. 12 Eylül 2010, daha çok konuşmak için, bütün kesimler için bir fırsattır. AB süreci açısından çok önemli. Bu paket reddedilirse AB üyeliği çok inandırıcı olmaz.    

 

'Biz hâlâ ağlıyoruz'
Fidan Aydın (Girişimci İşkadınları Derneği Başkanı, Anadolu İşkadını Dernekleri Fed. Başkanı) 
-  Beş yıldır burada organik arıcılık yapıyorum. Üç yıldır sertifikalı satıyorum. Üretim izni almak bile öyle zor ki. Yaylada, dağdasınız zaten ve her türlü zorlukla karşılaşıyorsunuz. Askeri çıkış noktaları var, her girişiniz çıkışınız raporlanıyor. Mera ve yaylalarla ilgili yasaklar var. Tunceli ideal organize tarım bölgesi. Uzun vadede cazibe merkezine dönüşebilir. 
-  Hayırcıyım ama STK adına değil bireysel olarak konuşuyorum. Değişiklikleri etkin görmüyorum. Özellikle, kadın konusunda ciddi bir adım yok. 33'lük kota duruyor. Parlamentodaki kadın sayısı belli. 
-  Kişisel hakların korunması anlamında samimiyete inanmıyorum. 'Fişleme kalkacak' deniyor. İyi de Balyoz ve Ergenekon'da herkesin hayatını afişe ettiler. 
-  Referandum sürecinde en çok annelerin gözyaşları kullanıldı. Dersimli kadınlarınki... Geriye dönüp Dersim'deki annelerin gözyaşlarını araştırmak gerekmiyor. Biz hâlâ ağlıyoruz. 
-  30 yıldır süren bu kirli savaştan sadece iktidar partileri değil, muhalefet de sorumludur. Türkiye'de ağlayan annelerin dili, dini yoktur.