Bakan Akdağ'dan Chp'ye Başörtüsü Eleştirisi

Başörtüsü sorununu çözeceğini söyleyen ve bu konuda araştırma yaptıklarını belirten CHP'lileri eleştiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "İnsanların nasıl giyineceğini belirlemek senin haddine mi? Sen kim oluyorsun ki bunun adını koyuyorsun?" dedi.
Anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum öncesi Erzurum'daki gezilerini sürdüren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Basın mensuplarıyla bir araya gelen Bakan Akdağ, yapılacak değişikliklerle ilgili bilgi verdi.
AK Parti ve MHP'li Milletvekillerinin oylarıyla TBMM'den geçen başörtüsü yasasının CHP'nin başvurusuyla Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini belirten Bakan Akdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Başörtüsü sorununu ben çözerim' sözünün gerçeği yansıtmadığını söyledi. Başörtüsü sorununun mecliste 411 oyla çözüldüğünü ifade eden Bakan Akdağ, "CHP bunu Anayasa Mahkemesi'ne şikayet etti. 30 yıl öncesinin sorunlarını bugüne taşıdı. Bundan 10 yıl önce eşimin pasaportu için Emniyet Müdürlüğü'ne
gittiğimizde panoda bir resim gördüm. Başörtüsünün şeklinin nasıl olması gerektiğini gösteren bir fotoğraf. Böyle bir iptidailik olur mu? İsteyen başını örter, isteyen açar, isteyen pantolon giyer, isteyen bacağını açar. Sen ne karışıyorsun. Hangi asırda yaşıyorsun? CHP içinde yer alan güya akademisyen, bilim adamı. Sen kim oluyorsun ki bunun adını koyuyorsun? Bu ancak belirli rejimlerde olan bir anlayıştır. Söylediğiniz yalanı millet yutar mı? Böyle bir sosyal demokratlık olur mu?" diye konuştu.
12 Eylül'de oylanacak değişikliklerde en fazla gürültünün Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında yapılacak düzenleme için çıkarıldığını dile getiren Bakan Akdağ, geçmişten beri Anayasa Mahkemesi'yle dirsek teması olan CHP'nin tutumunu anladığını ama MHP'nin davranışına bir anlam veremediğini kaydetti. Anayasayı en kolay ihlal eden kurumun Anayasa Mahkemesi olduğunu, oluşturulan içtihadı sürdürmeye devam ettiklerini vurgulayan Bakan Akdağ, şöyle devam etti:
"MHP astığı afişlerle karalama kampanyası yürütüyor. Halkı için çalışan bir Başbakan'ı yolsuzluk, hırsızlıkla suçluyor. Bunların Anayasa değişikliğiyle ne alakası var? Hükümetin hukuku ele geçireceğini söylüyorlar. Sayın Bahçeli, HSYK'nın doğru işler yaptığını ileri sürüyor. Bahçeli, Van'daki Ferhat Sarıkaya, Erzincan iddianamesi ile ilgili süreç ve Ergenekon savcılarının HSYK'ca görevinden alınmaya çalışılmasının doğru olduğunu mu düşünüyor? Anadolu'da 'hayır' oyu için dolaşan HSYK üyeleri tarafsızlığını
kaybetmiş. Adeta hükümetle mücadele eder bir hale bürünmüştür. Buradaki üyeler, yandaşlar, dostlar, yarenler şeklinde atanıyor. Buna CHP'nin sarılması normal. Çünkü onlar Ergenekon'un avukatı olduklarını söylüyorlar. Ama Bahçeli'nin buna sahip çıkması manidar. Sayın Bahçeli kendilerinin de oy verdiği başörtüsüyle ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini nasıl unutabilir? Hukukun ihlal edilerek, esasa girilerek verilen bu karar Bahçeli'yi hiç mi ilgilendirmiyor?"

"CHP LİDERİ İKİ İLERİ BİR GERİ, BAZEN DE BİR İLERİ İKİ GERİ YÜRÜYOR"
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun genel afla ilgili çıkışını da eleştiren Bakan Akdağ, "CHP Lideri iki ileri bir geri, bazen de bir ileri iki geri yürüyor. Memleketi Tunceli'de gaza gelerek genel af çıkarmaktan bahsetti. Kamuoyundan tepki gelince de hemen tashih etme yolunu seçti. Genel affın içerisinde terörist başı ve PKK'lılar yok diyor. Genel af dedin mi herkesi bu kapsama dahil edersin. Oluşan baskıdan kurtulmak için iddia ettikleri gibi 2006'da bu konuyla ilgili herhangi bir düzenlememiz olmamıştır. Sen
oğlunu bu vatana şehit veren annelerin acısını unutarak nasıl genel aftan bahsedersin? Askerimizi şehit eden, insanlarımızı öldürenleri nasıl affedersin? Ama bu CHP'nin taktiğidir. 1974'te rahmetli Bülent Ecevit yaptı, sonra Rahşan affıyla hapishaneleri boşalttılar. Onun için Kılıçdaroğlu'na bu çıkışları çok görmüyorum" diye konuştu.
Referandumda herkesi sandık başına gitmeye davet eden Bakan Akdağ, "Evet oyu vermekte rehavete kapılmamalıyız. Nasıl olsa Evet çıkacak diye sandığa gitmemek olmaz. Şu an Erzurum'da olan annem Ankara'da oy kullanacak. Seçimden önce gidip oyunu kullanıp geri dönecek. Bu referandum, gelecekteki sivil Anayasanın ön hazırlığı olduğu için çok önemli. Herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor" şeklinde konuştu.