Ben onların niyet okuyucusu değilim

Başbakan yardımıcısı Bülent Arınç, referandum oylaması ile kabul edilen yeni Anayasa taslağı hakkında basın mensuplarına bir açıklama yaptı.

Ben onların niyet okuyucusu değilim
Çok önemli maddeleri içeren Anayasa değişikliğini başrıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren Arınç, "Bu kampanya sırasında da evet ya da hayır kullanılması yönünde siyasi partilerin çalışması oldu bunları geride bıraktık. 1982 Anayasası'nın esasen 17 değişiklikle 70 den fazla maddesinin ortadan kalktığını biliyorduk. Şimdi buna 26 madde daha eklendi ve dolayısıyla 1980 darbesinden sonra kabul edilen 1982 Anayasası'nın yarısından fazla maddeleri değişikliğe uğradı. Aslında gide gide anayasa tamamende değişmiş olacak" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda daha çağdaş ve demokratik bir Anayasa'ya ihtiyacı olduğunu dile getiren Arınç, "Bunu geçmişten buyan ifade ediyoruz bütüncül bir yaklaşımla bunu yapabilirsek çok başarılı bir hizmet yapmış olacağız. Ancak Anayasa'nın tümden değiştirilmesine AK Parti dışındaki partilerin itirazı var. Millet tarafından bu 26 madde kabul edildikten sonra yeni Anayasa değişiklikleri veya partiler arasında uzlaşma sağlanabilirse, Anayasa'yı bütüncül yaklaşımla yeniden ele alma konusu ortaya atıldı. AK Parti buna hazırdır. Diğer partilerin Diğer partilerin de bu konuda ne yapacaklarını ortaya koymaları gerekir" dedi.

ARINÇ SÖZLERİNE ŞÖYLE DEVAM ETTİ: 

Anayasa değişiklikleri veya bu konuyu ele almak 3-5 gün içerisinde sonuçlanacak bir iş değildir. Gerçekçi olmalıyız kanun tekliflerinden farklı olarak Anayasa değişikliklerinden yöntem tamamen farklıdır. Mesela Anayasa değişiklikleri Meclis Genel Kurulu'nda 2 defa görüşülür ve iki görüşmenin arasında en az 48 saat olması gereklidir. Nitelikli çoğunluğa ihtiyaç vardır.

UYUM KOMİSYONU MUTLAKA OLUŞTURULMALIDIR

Anayasa komisyonunda ve genel kurul safhalarında fazlasıyla üzerinde durulmalıdır. Eğer siyasi partiler, ben onların niyet okuyucusu değilim ama Anayasa'yı bütüncül yaklaşımla ele almak istiyorlarsa bir, Anayasa'nın yine önemli maddelerinde değişiklik yapmak istiyorlarsa iki, bu konuda hazırlıklarını yapsınlar. Bu konuda bizim hazırlığımız var bunu güncelleyebiliriz. Ama diğer partilerinde ne yapmak istedikleri konusunda, ayak üstü değil, ayağı yere basan, ciddi, incelenmiş, araştırılmış, madde haline getirilmiş, seçenekleriyle  hazırlanmış bir taslağa ihtiyacımız var. Bunu yaptıklarını zannetmiyorum.

Eğer bir hazırlıkları varsa; o zaman TBMM'de çok önemli bir kurul vardı. 1994 yılında Sayın Cindoruk zamanında kurulan ve 2002 yılında benim meclis başkanı olmama kadar her meclis başkanlığı döneminde çalışmış Anayasa Uyum Komisyonu vardı. Her parti eşit oranda temsil edilir, Meclis Başkanı veya Başkanvekili, başkanlığında bu kurul görevini yapardı.

Ben 2002 yılı sonunda Meclis Başkanı olunca Meclis Başkan Vekilimiz İsmail Alptekin'i Uyum Komisyonu'nun başına getirdim ve o tarihte parlementoda üyesi olan 2 partiden Cumhuriyet Halk Partisi ve AK Parti'den üye istedim. AK Parti hemen iki üye verdi. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi 5 yıl boyunca uyum komisyonunda üye vermedi. Benden sonra Sayın Kösal Toptan geldi. O da uyum komisyonunu kuramadı. Sayın Mehmet Ali Şahin geldi aradan 1,5 yıl geçti uyum komisyonuna Cumhuriyet Halk Partisi üye vermedi. Şu anda Sayın Kılıçdaroğlu eğer uyum komisyonuna uyum verme konusunda bir irade gösterirse, eminimki Milliyetçi Hareket Partisi ve BDP'de irade gösterecek ve uyum komisyonu kurulacaktır.

Böylelikle 4 partiden 2'şer  veya 3'er üye ile temsil edilecek bu Uyum Komisyonu meseleyi bütünüyle ele alabilir. Bütüncül yaklaşmayacaksa hangi maddeler üzerinde değişiklik yapılması gerektiğini de düşünebilir. Dolayısıyla işin başında bir uyum komisyonunu kurulmasına partilerin eşit oranlarda temsil edinmesine ve herkesin hazırlıklarını ortaya koymasına ihtiyaç vardır. Bakın 17 Ekim'de Türkiye bütçesi Meclis gündemine gelecek. Ondan sonra plan bütçe komisyonu bir ay boyunca bunu görüşecek. Arkadan bir Ay boyunca Meclis Genel Kurulu Bütçe Görüşmeleri... Sonra yılbaşı gelecek ondan sonra da gündemde belki farklı şeyler olacak dolayısıyla çok fazla heyecanlanmaya gerek yok.

Anayasa temel belgedir üzerinde yapılacak değişiklerin ortak mütabakatla mümkünse değilse herkesin ciddi şekilde hazırlıklarıyla ortaya konulmasında fayda vardır.

BEN ONLARIN YALANCISIYIM

Yaptığı açıklamanın ardından Basın Mensupları'nın Hanefi Avcı'nın tutuklanmasıyla iligili yönelttiği soruyu da yanıtlayan Arınç,  "Değerli arkadaşlar Hanefi Avcı bir emniyet müdürüdür. Bir kitap yazmıştır bu kitabı toplumda ilgiyle karşılanmıştır. Ama şu anda başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Gözaltına alanlarda adli makamlardır. Ancak kamuoyunda bu kitabı yazdığı için tutuklanmıştır diye düşünenler var. Bu yargıya inanmamak demektir. Hükümetin ve diğer kimselerin bu olayla ilgisi olduğuna inanmıyorum. Gözaltına bu sebepten alındı diyenlerin karşısında, gözaltına alınacağını biliyordu bu sebeple kitabı yazdı diyenlerde var. Ben onların yalancısıyım ama ortada bir gerçek var ki; ortada bir yargı süreci var bu yargı sürecini hepimiz dikkatle takip etmeliyiz" dedi.