YARSAV da propaganda yasağının kaldırılmasını istiyor
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSA), Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliği için yapılacak seçimlere ilişki
YSK'ya itiraz dilekçesi veren YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, genelgenin 3'üncü maddesinin a ve b bentlerinde, adli ve idari yargı yargıç ve savcılarının nerede oy kullanacakları konusu düzenlenirken görev yaptıkları yer'in ölçütüne dayanıldığını belirtti.
Vatan hizmetini yerine getirmekte olan adli ve idari yargıç ve savcıları yönünden bu bağlamda vatan hizmetini yaptıkları yerde mi yoksa mesleki görevlerini yerine getirmekte oldukları yerde mi oy kullanacakları hususunun açıklığa kavuşturulmadığını vurgulayan Ülker, ayrıca vatan hizmetini askeri yargıç ve askeri savcı olarak yerine getirmekte olan yargıç ve savcıların bu görevlere 'kararname ile atanarak' vatan hizmeti için söz konusu olan sürede askeri yargıç ve askeri savcı sıfatını kullandıklarından, bu kapsamda olan kişilerin oy kullanıp kullanamayacakları hususunun da belirsiz bırakıldığına dikkat çekti.
Genelgedeki düzenleme eksikliği nedeniyle, uygulamada ortaya çıkacak sorunların giderilmesi için genelgenin bu maddesinde açık bir düzenlemeye gidilmesini isteyen Ülker, "Genelgenin 4'üncü maddesinde başvuru sırasında, nüfus kayıt örneği, adli sicil ve arşiv kaydı, görev belgesinin de eklenmesi zorunluluğuna yer verilmiştir. HSYK için Türkiye Adalet Akademisi, Yargıtay ve Danıştay'da kendi içinde seçim yapmakta olup, öngörülen bu belgeler anılan kurum mensupları yönünden aranmadığı gibi anayasanın geçici 19'uncu maddesinde de böyle bir hüküm bulunmamaktadır. Yargıç ve savcılık görevini yürütmekte olan kişilerden, ayrıca bahse konu belgelerin istenmesinin haklı bir gerekçesi bulunmadığı gibi, bu bilgi ve belgelerin zorunlu tutulması hiçbir biçimde hukuksal değildir. Birinci sınıf yargıç ve savcılar yönünden bu bilgi ve belgelerin aranması, birinci sınıf yargıç ve savcıları rencide eden ayrımcı bir uygulamadır. Yargıç ve savcılar için seçmen kütüğü istenilirken, kimlerin birinci sınıf yargıç ve savcı oldukları yönünden birinci sınıf yargıç ve savcı listeleri istenilerek bu konudaki sorunun çözülmesi olanaklıdır." dedi.
"YASAK HUKUKSAL DEĞİL"
Genelgenin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Ülker, anayasanın geçici 19'uncu maddesinde "adaylar propaganda yapamaz" denilirken genelgede "her türlü propaganda yasağı"nın getirildiğini ifade etti.
Anayasa değişikliği sonrasında HSYK için ilk yapılacak seçimleri düzenleyen geçici 19'ncu maddede öngörülen kısıtlayıcı hükmün genelge ile genişletilmesinin düşünülemeyeceğini kaydeden Ülker, "İnsan haklarının evrensel yorum ilkesi uyarınca, haklar ve özgürlükler konusunda 'özgürlüklerin geniş, kısıtlamaların dar yoruma' tabi tutulacağı tartışmasızdır. Genelge maddesi ile adayların da ötesinde aday adaylığı sürecinde bile propaganda yasağı öngörülmüştür. Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin yasalarda, anılan yüksek mahkemeler içinde yapılan seçimler için 'her türlü propaganda yasağının' yer alması, genelgenin bu maddesine haklılık kazandırmamaktadır. Çünkü anılan kurum mensupları birbirlerini her yönüyle tanıyan ve bilen kişilerdir. Bu nedenle anılan yüksek mahkemelerdeki seçimlerde propaganda yapılması, seçimlerdeki eşitliği bozan bir uygulamadır. Oysa tüm yargıç ve savcıların oy kullanacağı ve birbirini tanımama oranının çok yüksek olduğu bir seçimde, adayların kendilerini tanıtmalarının 'sadece mesleki özgeçmişe' hapsedilmesi demokratik toplum gerekleri ile hiçbir biçimde bağdaşmamaktadır. Kaldı ki Anayasada sadece adaylar yönünden getirilen kısıtlamanın, adaylar dışındaki herkesi kapsayacak biçimde genişletilmesi de hukuksal değildir." görüşlerini dile getirdi.