1. Uludağ Buluşmaları Sona Erdi

İki gün süren Uludağ Buluşmaları'nın ikinci gününde, tarihçi, araştırmacı, öğrenci, eski dağcı ve kayakçılarla Uludağ gezisi gerçekleştirildi. Uludağ Üniversitesi Öğretim üyeleri, Prof. Dr. Mefail Hızlı, Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Prof. Dr. Sezai Sevim, Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, Bursa Büyükşehir Belediyesi Projeler Koordinatörü Aziz Elbas, Kent Müzesi Müdürü Ahmet Erdönmez, eski Uludağ Dağcılık Kulübü üyeleri, eski kayakçılar ve öğrencilerin katıldığı gezinin ilk durağı, savaşta susuzluk çeken askerlere ayran ikram ettiği için adı Doğulu Baba olarak anılan ve günümüze Dolubaba olarak gelen türbe oldu. Burada Prof. Dr. Mefail Hızlı'nın verdiği bilgilerin ardından Karabelen'e geçildi. Dağcılık kulübü eski üyelerinden Vildan Yöntem, Karabelen'in dağcılar açısından önemine işaret etti.
Uludağ ekibinin bir sonraki durağı, Sarıalan ve Küçük Bakacak oldu. Meşhur Pala Cemal'in yerinde içilen çayların ve Menteşeli Cengiz'in dağ türküleri konserinin ardından, oteller bölgesi ve tarihi Kayakevi ziyaret edildi. Bölgedeki incelemelerin ardından Çobankaya'ya geçen ekip, Kızılay Kampı'nda yakılan ateşin etrafında Uludağ'la ilgili anılarını tazeledi. Uludağ'ın eski müdavimleri, artık bir kültüre dönüşen etkinliklerini anlattı.
Büyük Bakacak'tan Bursa'yı seyreden ekip, bölgenin eşsiz flora ve faunasını da yerinde inceleme imkanı buldu.
Uludağ gezi-inceleme ekibinin son durağı, Kirazlı Yayla oteline dönüşen Senatoryum binası oldu. Burada konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Projeler Koordinatörü Aziz Elbas, çok istemesine rağmen yurt dışı programı nedeniyle etkinliğe katılamayan Başkan Altepe'nin selamlarını iletti. Elbas, "Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Uludağ Buluşmaları önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı olarak düzenlenecek" dedi. Geleneksel hale gelecek Buluşmalar kapsamında, ilgilenenler için zirve, göller gibi dağın eşsiz güzellikteki noktalarına gezilerin düzenleneceğini ayrıca, Uludağ üzerine çok daha ayrıntılı panellerin düzenleneceğini ifade eden Elbas, "Bursa ile Uludağ arasındaki sosyal-kültürel alışverişi artırmak istiyoruz. Elbette bu ilişki, Dağ'ın değerlerini koruyarak olacak" dedi.
Uludağ'ın, gerek dağ olarak gerek orman olarak ve gerekse flora ve fauna olarak en güzel dağ olduğu vurgulandı. Biyolojik çeşitlilik bakımından tüm Avrupa'da toplam 11 bin tür bulunurken Türkiye'de 12 bin tür bulunduğunun vurgulandığı 1. Uludağ Buluşmaları'nda, bu türlerin 1320 tanesinin sadece Uludağ'da olduğu ifade edildi. Tüm Avrupa'daki 171 endemik bitki türünün 138'inin Türkiye'de bulunduğunun bildirildiği Buluşma da, endemik türlerin 38'inin sadece Uludağ'da olduğu kaydedildi.
Uludağ Buluşmaları'nda öne çıkan bir başka nokta da, Dağ'ın hem Müslümanlık açısından hem de diğer dinler açısından çok önemli bilgiler barındırdığı oldu. Hem İslam dininin hem de diğer dinlerin önemli isimlerinin ya Uludağ'da öldüğü ya da öldüğünde Uludağ'da gömülmesi yönünde vasiyet ettiğinin tahmin edildiğini bildiren tarihçiler, dağların, dinler ve peygamberler tarihi açısından önemli duraklar olduğunu bildirdiler.
Tarihi kalıntıların fazla olması nedeniyle definecilerin her noktasını gerek dinamit gerekse iş makinalarıyla kazdığı Uludağ'la ilgili bir başka çarpıcı bilgi de, büyük antik kentlerden bu bölgede de bulunabileceği yönünde oldu. Tarihçi ve araştırmacılar, Çin'den gelip Avrupa'ya giden İpekyolu'nun bu bölgeden geçtiğine dikkat çektiler.