Münevver Karabulut Cinayeti Davası (2)

Liseli Münevver Karabulut cinayetine ilişkin davaya devam ediliyor

Liseli Münevver Karabulut cinayetine ilişkin davaya devam ediliyor. Davanın tek tutuklu sanığı Cem Garipoğlu, duruşma öncesi adliyeye getirildi. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, üzerinde kan izleri bulunan Mehmet Nida Garipoğlu'na ait gömlek ve içliklerin mahkeme huzurunda incelenip, baba Garipoğlu'nun yeniden tutuklanmasını mahkemeden talep edeceklerini söyledi.
Etiler'de 3 Mart 2009'da başı gövdesinden ayrılmış halde bir çöp konteynırında cesedi bulunan Münevver Karabulut cinayetine ilişkin davaya devam ediliyor. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma öncesi davanın tek tutuklu sanığı Cem Garipoğlu, Silivri Cezaevi'nden adliyeye getirildi. Münevver'in annesi Nagehan Karabulut, babası Süreyya Karabulut ve kardeşi Enver Karabulut ile ailenin Avukatı Rezan Epözdemir de duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi. Adliye önünde toplanan "Kadın Cinayetlerini
Durduracağız Platformu" üyesi yaklaşık 150 kadın Münevver'in ailesine destek verdi. Münevver'in annesi Nagehan Karabulut ve babası Süreyya Karabulut, adliye önünde grupla birlikte basın açıklaması yaptı. Nagehan Karabulut, Münevver'in katillerinin dışarıda ellerini kollarını sallayarak dolaştıklarını savunarak, "Bir tek kişi içerde cezasını çekiyor" dedi.
Mahkeme heyetine de tepki gösteren Karabulut, "Daha görüntüleri incelemeden anneyi, babayı serbest bırakıyorsun. Bunlar delilleri karartıyor. Bıçaklar ortada yok" şeklinde konuştu.
Adliye önünde kendilerini görenlerin, 'Yine mi Karabulut cinayeti' dediklerini anlatan anne Nagehan Karabulut, "Bizim canımız yandı. Onun da canının yandığını söylüyorlar. Canı yansın" diye konuştu.
Anne Nagehan Karabulut ve baba Süreyya Karabulut, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun en ağır cezayı almasını istediler.
Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir ise bu cinayetin mutlaka iştirak halinde işlendiğine dair delilleri ortaya koyup, baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun da yargılanıp ceza alması gerektiğine atıf yaptıklarını söyledi. Baba Garipoğlu'nun yeniden tutuklanması için duruşmada taleplerini yineleyeceklerini kaydeden Epözdemir, basın mensuplarının, "Hakim CD'leri incelediğinde tepkisi ne oldu" sorusu üzerine, "Tabii çok hunharca, vahşice, insanın insan olma vasfına aykırı görüntüler. 29 bıçak kesiği,
kafanın bedenden ayrılmış, boyunca ters 'v' şeklinde kesikler, göbek ve bileklerindeki kesikler. O görüntüleri inceleyince etkilenmemek mümkün değil. Her şeyden önde hakim dediğiniz başkan, heyet ve savcılık makamı da insan. Dolayısıyla izleyince hepimiz etkilendik" dedi.
Nida Garipoğlu'nun cinayete iştirak ettiğine dair bilgilerin iddianamede de yer aldığını kaydeden Avukat Rezan Epözdemir, "Bizim tezimiz ve iddiamız da bu yöndedir. Nida Garipoğlu'nun tutuklanmasını isteyeceğiz. Nida Garipoğlu, cinayet zamanında yine çok garip olarak Garipoğlu Holding'in Lüleburgaz ve Avcılar'da bulunan binalarında olduğunu söyledi. Kamera kayıtlarını istedik. 'Kamera kayıtları yok' dendi. Nasıl oluyor da bin kişilik bir holdingin kamera kayıtları yok. Bu mümkün değildir. Davada garip
gelişmeler yaşanıyor" şeklinde konuştu.
Epözdemir, mahkemenin delilleri görmeden baba Nida Garipoğlu'nu tahliye ettiğini savunarak, cinayetin tek başına işlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Mahkemede, Mehmet Nida Garipoğlu'nun tutuklanmasını talep edeceklerini kaydeden Avukat Epözdemir, şöyle devam etti:
"Tekrardan kamera kayıtlarını isteyeceğiz. Babanın giydiği tespit edilen ve üzerinde maktulün kanı bulunan iki gömlek ve içliğin mahkeme huzurunda incelenmesini talep edeceğiz. Olay mahallinde keşif yapılmasını isteyeceğiz. Olay mahallinde sanıkla birlikte cinayet nasıl işlenmiş, 3 katlı bir villada maktulün cesedi nereden nereye sürüklenmiş, cinayetin tam anlamıyla ortaya çıkması için keşif talebimiz olacak. Bizim anlam veremediğimiz bir şey daha var. 3 katlı bir villada maktul odadan odaya
sürükleniyor. Ancak pantolonunda sürünme izleri yok. 29 bıçak kesiği var. Yalnız kıyafetlerinde bıçak kesiği yok. Bunları anlamak mümkün değil. Bir yanlış var ve bu yanlışın bir yerlerden döneceğini umut ediyoruz."
Öte yandan davanın görüldüğü Bakırköy Adliyesi önünde toplanan grup ise, "Kadın cinayetlerini durduracağız", "Zengine değil, kadınlara adalet", "Başka Münevver'ler olmayacak" şeklinde sloganlar atarak, kadın cinayetlerini protesto etti.