3. Elazığ Lobi Çalıştayı
Elazığ'ı tanıtmak, ekonomisini canlandırmak ve kente yatırım sağlamak amacıyla düzenlenen '3. Elazığ Lobi Çalıştayı', İzmir Vilayetler Evi'nde gerçekleştirildi.
İzmir Elazığlı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin organize ettiği çalıştaya, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Elazığ Valisi Muammer Erol, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, Elazığlı işadamları, oda başkanları ve dernek başkanları katıldı.
Elazığlı olan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Çalıştay'ın açılışında bir konuşma yaptı. Aydın, Türkiye'de kalkınma için, maddi desteğin yanı sıra kültürel ve entelektüel desteğin de şart olduğunu söyledi. Kalkınmanın bir bütün olduğuna işaret eden Bakan Aydın "TÜBİTAK olarak yeni bir programa başlıyoruz. Her ilin neyi var, onları saptayacağız. Sadece yer altı zenginlikleri değil, manevi olanları da tespit edeceğiz. İstanbul için gerekli önlemler alınmalıydı. İstanbul'un taşı toprağı altın olmamalıydı. O
zaman kalkınma zorlanıyor. Her yerin kendine göre önemli yerleri var. Eğer bu projeyi bitirirsek Devlet Planlama Teşkilatı ile birlikte planlayarak bu projemizi hayata geçireceğiz" dedi.
Kalkınma için bilim ve bilginin kontrol altında olması gerektiğini kaydeden Aydın, İzmir'in ve Türkiye'nin yaşadığı beyin göçü nedeniyle yeterince gelişim gösteremediğini söyledi. Aydın, "Eğer siyasetiniz bilim merkezli değilse, ekonomik hayat rasyonel bir gelişme gösteremez. Başlıca görevlerimizden biri, üniversitelerimizin desteklenmesidir. Yaşanan beyin göçü nedeniyle İzmir yeteri kadar kalkınamıyor. Bilgi ve teknoloji yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Bilgiyi de teknolojiyi de bize tam olarak vermezler.
Teknolojiyi kendimiz yönetecek kadar hassas bilgiyi size vermezler verirlerse de sizin ne yaptığınızı görürler" diye konuştu.
Yurtdışında binlerce Türk akademisyenin görev yaptığını anlatan Aydın, "TÜBİTAK olarak geri çağırmak bizim görevimiz. Hepsi gelsin demiyoruz. Ancak en azından gelsinler, 1 yıl Türkiye'de çalışsınlar istiyoruz. Ümit ediyorum ki başarılı olacağız" dedi.
Türkiye'nin kalkınmasındaki en büyük engeli, sağlam bir hukuk sisteminin olmamasına bağlayan Bakan Aydın, "Dünyada güven eşiği en düşük ülkelerden birisiyiz. İki kişi bir araya gelip iş yapamıyor. Uzakdoğu güven konusunda birinci. Mesela Japonya'da 10 şirket bir araya gelip çok güzel iş yapıyorlar. Sağlam bir hukuk sistemine de sahip olmak lazım. Güven kullanılmazsa, hukuk devreye girer. Güveni, verimli çalışmayı tesis etmeliyiz. İnsan haklarının olması lazım. Türkiye'nin tamamı demokratik olarak aynı
seviyeye gelirse kalkınma olacaktır. Hiçbir ilin kalkınmadan huzur bulacağına inanmıyorum" diye konuştu.
VALİLER KIRAÇ VE EROL
Türkiye'nin iki öğeye ihtiyacı olduğunu anlatan İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, bunlardan birincisinin yetişmiş insan, ikincisinin de bu insanları çalıştıracak bir yapı olduğunu söyledi. Çalıştay'a gösterilen ilginin Elazığ'a gösterilen ilginin göstergesi olduğunun altını çizen Kıraç, "Elazığ'da doğan, yetişenler olarak bir şekilde gönül ve vefa borcumuz olduğunu söyleyebiliriz. Elazığ için gerekli olan yardımları yapacağız. Bu şehrin bulunduğu bu durumdan daha fazlasını hak ettiğini biliyoruz. Bugün
Elazığ dışında çok sayıda işadamı, sanayici ve sanatçı var. Sürekli yaşam yerleri Elazığ olsun demek, gerçekçi olmaz fakat bağları sürekli olmalı. Ayrıca, Elazığ'dan bir vakıf üniversitesi yapılmasını öneriyorum" dedi.
Elazığ'ın güzel insanların, mert insanların yaşadığı yer olarak bilindiğini ifade eden Elazığ Valisi Muammer Erol, "Herkes kavun, karpuz tescil ettiriyor. Biz ise Elazığ'da adam tescil ettirmek istiyoruz. Sanayi bakanımıza bir sormak gerek" diyerek espri yaptı. Sorunların başında insanların birbirleri olan ilişkilerindeki aksaklıklar olduğunu kaydeden Vali Erol, "Birbirimizi sevmek bunu çözer. Ben geldiğim günden bu tip organizasyonların düzenleyicisi olmak istemiyorum. Çünkü seçilmiş ve atanmışların
olduğu yerde projeler yarım kalabilir. İlk adımı olacak çalıştayı önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Dersimizi ve önümüze ödevler konulmasını bekliyoruz" ifadelerini kaydetti.
Elazığlı olan Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Çalıştay'ın açılışında bir konuşma yaptı. Aydın, Türkiye'de kalkınma için, maddi desteğin yanı sıra kültürel ve entelektüel desteğin de şart olduğunu söyledi. Kalkınmanın bir bütün olduğuna işaret eden Bakan Aydın "TÜBİTAK olarak yeni bir programa başlıyoruz. Her ilin neyi var, onları saptayacağız. Sadece yer altı zenginlikleri değil, manevi olanları da tespit edeceğiz. İstanbul için gerekli önlemler alınmalıydı. İstanbul'un taşı toprağı altın olmamalıydı. O
zaman kalkınma zorlanıyor. Her yerin kendine göre önemli yerleri var. Eğer bu projeyi bitirirsek Devlet Planlama Teşkilatı ile birlikte planlayarak bu projemizi hayata geçireceğiz" dedi.
Kalkınma için bilim ve bilginin kontrol altında olması gerektiğini kaydeden Aydın, İzmir'in ve Türkiye'nin yaşadığı beyin göçü nedeniyle yeterince gelişim gösteremediğini söyledi. Aydın, "Eğer siyasetiniz bilim merkezli değilse, ekonomik hayat rasyonel bir gelişme gösteremez. Başlıca görevlerimizden biri, üniversitelerimizin desteklenmesidir. Yaşanan beyin göçü nedeniyle İzmir yeteri kadar kalkınamıyor. Bilgi ve teknoloji yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Bilgiyi de teknolojiyi de bize tam olarak vermezler.
Teknolojiyi kendimiz yönetecek kadar hassas bilgiyi size vermezler verirlerse de sizin ne yaptığınızı görürler" diye konuştu.
Yurtdışında binlerce Türk akademisyenin görev yaptığını anlatan Aydın, "TÜBİTAK olarak geri çağırmak bizim görevimiz. Hepsi gelsin demiyoruz. Ancak en azından gelsinler, 1 yıl Türkiye'de çalışsınlar istiyoruz. Ümit ediyorum ki başarılı olacağız" dedi.
Türkiye'nin kalkınmasındaki en büyük engeli, sağlam bir hukuk sisteminin olmamasına bağlayan Bakan Aydın, "Dünyada güven eşiği en düşük ülkelerden birisiyiz. İki kişi bir araya gelip iş yapamıyor. Uzakdoğu güven konusunda birinci. Mesela Japonya'da 10 şirket bir araya gelip çok güzel iş yapıyorlar. Sağlam bir hukuk sistemine de sahip olmak lazım. Güven kullanılmazsa, hukuk devreye girer. Güveni, verimli çalışmayı tesis etmeliyiz. İnsan haklarının olması lazım. Türkiye'nin tamamı demokratik olarak aynı
seviyeye gelirse kalkınma olacaktır. Hiçbir ilin kalkınmadan huzur bulacağına inanmıyorum" diye konuştu.
VALİLER KIRAÇ VE EROL
Türkiye'nin iki öğeye ihtiyacı olduğunu anlatan İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, bunlardan birincisinin yetişmiş insan, ikincisinin de bu insanları çalıştıracak bir yapı olduğunu söyledi. Çalıştay'a gösterilen ilginin Elazığ'a gösterilen ilginin göstergesi olduğunun altını çizen Kıraç, "Elazığ'da doğan, yetişenler olarak bir şekilde gönül ve vefa borcumuz olduğunu söyleyebiliriz. Elazığ için gerekli olan yardımları yapacağız. Bu şehrin bulunduğu bu durumdan daha fazlasını hak ettiğini biliyoruz. Bugün
Elazığ dışında çok sayıda işadamı, sanayici ve sanatçı var. Sürekli yaşam yerleri Elazığ olsun demek, gerçekçi olmaz fakat bağları sürekli olmalı. Ayrıca, Elazığ'dan bir vakıf üniversitesi yapılmasını öneriyorum" dedi.
Elazığ'ın güzel insanların, mert insanların yaşadığı yer olarak bilindiğini ifade eden Elazığ Valisi Muammer Erol, "Herkes kavun, karpuz tescil ettiriyor. Biz ise Elazığ'da adam tescil ettirmek istiyoruz. Sanayi bakanımıza bir sormak gerek" diyerek espri yaptı. Sorunların başında insanların birbirleri olan ilişkilerindeki aksaklıklar olduğunu kaydeden Vali Erol, "Birbirimizi sevmek bunu çözer. Ben geldiğim günden bu tip organizasyonların düzenleyicisi olmak istemiyorum. Çünkü seçilmiş ve atanmışların
olduğu yerde projeler yarım kalabilir. İlk adımı olacak çalıştayı önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Dersimizi ve önümüze ödevler konulmasını bekliyoruz" ifadelerini kaydetti.