Kılıçdaroğlu Yeşiller Partisi'nden Destek İstedi Berlin
Almanya'nın başkenti Berlin'de Yeşiller Partisi eşbaşkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir ile görüşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi ve güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi" konularında destek istedi.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Yeşiller Partisi eşbaşkanları Claudia Roth ve Cem Özdemir ile görüşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi ve güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi" konularında destek istedi.
Yeşiller Partisi merkezinde yapılan toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, Yeşiller Partisi Federal Meclis üyeleri Ekin Deligöz ve Memet Kılıç ile Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi üyeleri Canan Bayram ve Özcan Mutlu da katıldı.
Toplantıdan sonra Roth ve Özdemir ile birlikte basına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Yeşiller Partisi ile olan ilişkilerde yeni bir sayfa açtıklarını ve çok olumlu bir görüşme yaptıklarını belirterek, parti başkanlarını Türkiye'de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Bu yeni sayfayla Türkiye'yi çağdaşlığa el birliği ile taşıyacağız. Avrupalı dostlarımızla birlikte Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi, güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi konularında destek istiyoruz. Ümit ediyorum bu destek yakın bir zamanda Avrupa ülkelerinde daha güçlü bir ses olarak ortaya çıkacaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, "Türkiye'deki halk oylamasının yargı bağımsızlığı getirmeyeceğini ve 12 Eylül anayasasından daha kötü bir uygulama olduğunu" belirterek, "bunun sonuçlarının gelecek günlerde daha açık bir şekilde ortaya çıkacağını, özellikle medya üzerindeki baskıların artarak devam edeceğini, bunun ilk örneğinin görüldüğünü ve köşe yazarı Bekir Coşkun'un işine son verildiğini" söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Biz süreçte insan haklarının geliştirilmesi yönünde adım atılması gerektiğine inanıyoruz. AB yetkilileri ve Almanya'da yaptığımız görüşmelerde şunu dile getirdik: Bizi daha fazla dinleyin, bizim sesimize kulak verin. Göreceksiniz biz demokrasiden, haklardan, özgürlüklerden yana bir politika izliyoruz. Bu politikanın sahibi olursanız Türkiye çağdaşlaşma yönünde olumlu adımlar atacaktır" diye konuştu.
Görüştükleri tüm siyasetçilerin Türkiye'nin AB üyeliği yolunda destek verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu konuda ciddi aksaklıkların yaşandığını biliyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin AB üyelik sürecini kısmen askıya aldığını da biliyoruz ve bu konuda hükümeti sıkıştıracağımızı ifade ettik" dedi.
-"HİÇBİR PARTİNİN DESTEKÇİSİ DEĞİLİZ"-
Roth da hiçbir partinin destekçisi olmadıklarını, ancak açık bir Avrupa perspektifi bulunan partilerle işbirliği yaptıklarını belirterek, kadın ve azınlık haklarını koruyan, çevre bilinci olan partilerle işbirliğini geliştirmek istediklerini, bu açıdan Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal'ın Avrupa perspektifi yönünde çaba harcamadığını savunan Roth, Baykal'ın Avrupa'ya karşı, azınlıklara karşı zaman zaman sert söylemlerde bulunduğunu, Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmede ise çok farklı görüşlerin dile getirildiğini, bunu Türkiye'deki muhalefet için ümit dolu yeni bir başlangıç olarak gördüğünü ifade etti.
Türkiye'nin AK Parti'ye karşı güçlü bir muhalefete ihtiyacı olduğunu belirten Roth, kendilerinin de seçim barajının yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürülmesini savunduklarını, ancak Türkiye'nin en önemli sorununun, Kürt sorununun barışçı ve siyasi yollardan çözülmesi olduğunu ve bu konuda CHP içinde de şimdi farklı bir havanın estiğini kaydetti.
Özdemir de Kılıçdaroğlu'nun açık ve cesur bir politikacı olduğunu, bu nedenle ilişkilerde yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiklerini ifade ederek, bazı konularda görüş ayrılıkları olsa da Türkiye'de daha modern ve çağdaş bir anayasanın yapılması konusunda hem fikir olduklarını söyledi.
Türkiye'de iktidar ve muhalefetin bir araya gelerek, böyle bir anayasa hazırlaması, yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 5'e düşürülmesi gerektiğini belirten Özdemir, CHP'nin iktidara gelmesi durumunda bu konudaki görüşlerinin değişmemesini ümit ettiğini, bugüne kadar muhalefetteki partilerin iktidara gelmesi durumunda her zaman fikir değiştirdiğini kaydetti.
Herhangi bir ülkede güçlü muhalefet olmadığı takdirde iktidarın despotizme davet edilmiş olacağı görüşünü dile getiren Özdemir, Türkiye'de muhalefetin bugüne kadar fazla reform yapıldığı eleştirisini getirdiği, bunun değişmesi ve muhalefetin hükümeti yetersiz reform yapmakla eleştirmesi gerektiği görüşünü de ifade etti.
Kadın-erkek eşitliği konusunu da görüştüklerini, Yeşiller Partisi'nde kadın kotasının yüzde 50 olduğunu, CHP'deki yüzde 25'lik kadın kotasının da artırılmasını ümit ettiğini belirten Özdemir ayrıca, parti olarak Türkiye'deki hiçbir partiyi ayrıcalıklı şekilde desteklemediklerini, kendileri için önemli olanın, her zaman genel olarak Türkiye'nin desteklenmesi olduğunu ve Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini bildirdi.
Türkiye'nin desteklenmemesinin ya da cezalandırılmasının kendi anlayışlarına ters düştüğünü kaydeden Özdemir, ancak Türkiye'deki muhalefetin güçlenmesinin hem ülke hem de iktidar için iyi olacağını, bunu her zaman desteklediklerini söyledi.
Özdemir, Türkiye'deki referandum konusunda farklı görüşlerin bulunabileceğini, bunun Türkiye'nin iç meselesi olduğunu belirterek, "Ancak bize sorulsaydı biz şöyle yanıt verirdik: Evet anayasa reformu şart, ancak yetersiz. Hükümetin şu ana kadar sağladığı reform doğru yönde bir adımdır, ancak kesinlikle yetersiz" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Sol Parti Genel Başkanı Klaus Ernst ile görüştü.
21.09.2010 13:05:25
Yeşiller Partisi merkezinde yapılan toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan, Yeşiller Partisi Federal Meclis üyeleri Ekin Deligöz ve Memet Kılıç ile Yeşiller Partisi Berlin Eyalet Meclisi üyeleri Canan Bayram ve Özcan Mutlu da katıldı.
Toplantıdan sonra Roth ve Özdemir ile birlikte basına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Yeşiller Partisi ile olan ilişkilerde yeni bir sayfa açtıklarını ve çok olumlu bir görüşme yaptıklarını belirterek, parti başkanlarını Türkiye'de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, "Bu yeni sayfayla Türkiye'yi çağdaşlığa el birliği ile taşıyacağız. Avrupalı dostlarımızla birlikte Türkiye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, demokrasinin geliştirilmesi, güçler ayrılığı ilkesinin güçlendirilmesi konularında destek istiyoruz. Ümit ediyorum bu destek yakın bir zamanda Avrupa ülkelerinde daha güçlü bir ses olarak ortaya çıkacaktır" dedi.
Kılıçdaroğlu ayrıca, "Türkiye'deki halk oylamasının yargı bağımsızlığı getirmeyeceğini ve 12 Eylül anayasasından daha kötü bir uygulama olduğunu" belirterek, "bunun sonuçlarının gelecek günlerde daha açık bir şekilde ortaya çıkacağını, özellikle medya üzerindeki baskıların artarak devam edeceğini, bunun ilk örneğinin görüldüğünü ve köşe yazarı Bekir Coşkun'un işine son verildiğini" söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Biz süreçte insan haklarının geliştirilmesi yönünde adım atılması gerektiğine inanıyoruz. AB yetkilileri ve Almanya'da yaptığımız görüşmelerde şunu dile getirdik: Bizi daha fazla dinleyin, bizim sesimize kulak verin. Göreceksiniz biz demokrasiden, haklardan, özgürlüklerden yana bir politika izliyoruz. Bu politikanın sahibi olursanız Türkiye çağdaşlaşma yönünde olumlu adımlar atacaktır" diye konuştu.
Görüştükleri tüm siyasetçilerin Türkiye'nin AB üyeliği yolunda destek verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu konuda ciddi aksaklıkların yaşandığını biliyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin AB üyelik sürecini kısmen askıya aldığını da biliyoruz ve bu konuda hükümeti sıkıştıracağımızı ifade ettik" dedi.
-"HİÇBİR PARTİNİN DESTEKÇİSİ DEĞİLİZ"-
Roth da hiçbir partinin destekçisi olmadıklarını, ancak açık bir Avrupa perspektifi bulunan partilerle işbirliği yaptıklarını belirterek, kadın ve azınlık haklarını koruyan, çevre bilinci olan partilerle işbirliğini geliştirmek istediklerini, bu açıdan Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.
CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal'ın Avrupa perspektifi yönünde çaba harcamadığını savunan Roth, Baykal'ın Avrupa'ya karşı, azınlıklara karşı zaman zaman sert söylemlerde bulunduğunu, Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmede ise çok farklı görüşlerin dile getirildiğini, bunu Türkiye'deki muhalefet için ümit dolu yeni bir başlangıç olarak gördüğünü ifade etti.
Türkiye'nin AK Parti'ye karşı güçlü bir muhalefete ihtiyacı olduğunu belirten Roth, kendilerinin de seçim barajının yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürülmesini savunduklarını, ancak Türkiye'nin en önemli sorununun, Kürt sorununun barışçı ve siyasi yollardan çözülmesi olduğunu ve bu konuda CHP içinde de şimdi farklı bir havanın estiğini kaydetti.
Özdemir de Kılıçdaroğlu'nun açık ve cesur bir politikacı olduğunu, bu nedenle ilişkilerde yeni bir başlangıç yapmaya karar verdiklerini ifade ederek, bazı konularda görüş ayrılıkları olsa da Türkiye'de daha modern ve çağdaş bir anayasanın yapılması konusunda hem fikir olduklarını söyledi.
Türkiye'de iktidar ve muhalefetin bir araya gelerek, böyle bir anayasa hazırlaması, yüzde 10'luk seçim barajının yüzde 5'e düşürülmesi gerektiğini belirten Özdemir, CHP'nin iktidara gelmesi durumunda bu konudaki görüşlerinin değişmemesini ümit ettiğini, bugüne kadar muhalefetteki partilerin iktidara gelmesi durumunda her zaman fikir değiştirdiğini kaydetti.
Herhangi bir ülkede güçlü muhalefet olmadığı takdirde iktidarın despotizme davet edilmiş olacağı görüşünü dile getiren Özdemir, Türkiye'de muhalefetin bugüne kadar fazla reform yapıldığı eleştirisini getirdiği, bunun değişmesi ve muhalefetin hükümeti yetersiz reform yapmakla eleştirmesi gerektiği görüşünü de ifade etti.
Kadın-erkek eşitliği konusunu da görüştüklerini, Yeşiller Partisi'nde kadın kotasının yüzde 50 olduğunu, CHP'deki yüzde 25'lik kadın kotasının da artırılmasını ümit ettiğini belirten Özdemir ayrıca, parti olarak Türkiye'deki hiçbir partiyi ayrıcalıklı şekilde desteklemediklerini, kendileri için önemli olanın, her zaman genel olarak Türkiye'nin desteklenmesi olduğunu ve Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini bildirdi.
Türkiye'nin desteklenmemesinin ya da cezalandırılmasının kendi anlayışlarına ters düştüğünü kaydeden Özdemir, ancak Türkiye'deki muhalefetin güçlenmesinin hem ülke hem de iktidar için iyi olacağını, bunu her zaman desteklediklerini söyledi.
Özdemir, Türkiye'deki referandum konusunda farklı görüşlerin bulunabileceğini, bunun Türkiye'nin iç meselesi olduğunu belirterek, "Ancak bize sorulsaydı biz şöyle yanıt verirdik: Evet anayasa reformu şart, ancak yetersiz. Hükümetin şu ana kadar sağladığı reform doğru yönde bir adımdır, ancak kesinlikle yetersiz" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Sol Parti Genel Başkanı Klaus Ernst ile görüştü.
21.09.2010 13:05:25