Tbmm Eski Başkanı Toptan Referandumu Değerlendirdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, AK Parti Alaplı İlçe Teşkilatı'nın düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada referandumu değerlendirdi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, AK Parti Alaplı İlçe Teşkilatı'nın düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada referandumu değerlendirdi.
AK Parti Alaplı İlçe Teşkilatı tarafından Köksal Toptan'ın da katılımıyla partililere yönelik iftar yemeği verildi. Alaplı Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen iftar yemeğine, Köksal Toptan'ın yanı sıra AK Parti MKYK Üyesi ve Belediye Meclis Üyesi Emine Çift, Alaplı Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu, Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör, Gümeli Belediye Başkanı Ahmet Saydam, AK Parti Alaplı İlçe Başkanı Faruk Çaturoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Zonguldak eski İl Başkanı Celil Uzun, İl Genel
Meclisi üyeleri Ayhan Akman, Temel Uslu, Alaplı Belediye Meclis Üyesi Mehmet Yaman, Saadet Partisi Alaplı İlçe Başkanı Yaşar Arıkan, MÜSİAD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Faruk Yazıcı, Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rafet Kılıç ve partililer katıldı. İftar yemeğinde konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı Köksal Toptan, 12 Eylül'de yeni anayasa değişikliği için yapılacak referandumu değerlendirdi.
Yeni Anayasa Paketi'nin Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından önem taşıdığını belirten Toptan, yeni anayasa paketinin çağın Türkiye'sine yakışabileceği değişiklileri içermesi bakımından önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ve diğer partilerinde bu konuda hem fikir olduklarını belirten Toptan, şöyle konuştu: "12 Eylül anayasasında şimdiye kadar yapılan 15 değişikliğin hiçbiri referandum konusu yapılmamıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sağlanan geniş bir uzlaşmayla yeterli sayının üstünde bir oyla kabul edilen anayasa değişikliği referanduma götürülme ihtiyacı olmadan yürürlüğe girdi. Bu sefer ki uzlaşma arayışları benim 2008 yılı Eylül ayı başında Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde grubu bulunan parti başkanlarına bir mektup yazdım. Meclis'te grubu bulunan 4 partinin meclisteki milletvekili sayılarına bakmaksızın her partiden 2 temsilcinin uzlaşma komisyonuna verilmesini istedim. 4 tane ana komisyon kurmak istiyordum. Bunlardan biriside anayasa uzlaşma komisyonuydu."
CHP'li arkadaşlar bu komisyona temsilci vermedikleri için bu komisyonu çalıştırma imkanı bulamadıklarını anlatan Toptan, şunları söyledi: "O zaman bu anayasa komisyonunu çalıştırabilseydik. Belki referanduma ihtiyaç kalmayan ve önemli değişiklikler içeren anayasa tadilatını yapmış ve yürürlüğe koymuş olacaktık. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal bu paketi görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada '20 maddeyi biz de kabul ediyoruz. Diğer 3 maddeyi çekin bu 20 maddeyi getirin referanduma gerek kalmadan bu
değişiklikleri yapalım' diyordu. Keşke bunu benim 2008 yılı Eylül ayında yaptığım çağrı üzerine yapsaydı. O zaman ne olurdu yine bu 20 maddeye mutabık kalarak uzlaşma ile bir on madde ya da 15 madde daha eklenebilirdi. Belki şimdi tartışma konusu yapılan HSYK ile ilgili düzenleme ve Anayasa Mahkemesi'nin görev yapısı ile ilgili düzenleme ortak bir nokta bulma imkanı bulunabilirdi. Çünkü biz konuşularak, tartışarak her sorunun çözümü mümkündür diye düşünüyoruz."
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu anlatan Toptan, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün siyaset sahnesinde rol alan siyasi partilerimizin hemen hemen tamamı Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu Türkiye'ye yakışan bir durumdur. Çünkü, Türkiye için içinde bulunduğu dünyanın koşullarını da dikkate alarak yepyeni bir anayasa yapmak ve yürürlüğe koymak bizlerin temel görevi olmalıdır. Böyle bir anayasayı yapabilirsek, sivil inisiyatifle ilk anayasayı Türkiye
yapmak özverisini gösterebilirse biz bu anayasayı 3 senede, 5 sene de, 15 senede değiştirme bu kadar şekilde yoğun değiştirme ihtiyacı ile karşı karşıya kalmayız. Diliyorum ki, 2011 genel seçimlerine giderken siyasi partilerimiz yeni bir anayasa yapılması noktasında görüşlerini sürdürürler ve milletten o şekilde oy isterler."
ÖNÜMÜZE ÖNEMLİ BİR KAPI ARALAMAKTADIR
Yeni Anayasa Paketi ile 1982 Anayasası'nın tamamen ortadan kaldırılmayacağını ve 1982 Anayasası'nın varlığını sürdürmeye devam edeceğini belirten Toptan, şöyle konuştu: "Bu Anayasa Paketi 1982 Anayasası'nı ortadan kaldırmıyor. 1982 Anayasası'nın o kadar çok yanlışı ve eksiği var ki, bunun neresini değiştirirseniz değiştirin, neresini yeniden yazarsanız yazın, 1982 Anayasası varlığını yine sürdürmeye devam edecektir. Ama bu paket çağımızın Türkiye'sine yakışabileceği değişiklikleri içermesi bakımından
önem taşımaktadır. Yani önümüze önemli bir kapı aralamaktadır. Bu kapı uygarlık kapısı, bu kapı bizi batı uygarlığına, Avrupa Birliği ülkelerinin standartlarına düzenlemelerine yapıldığı konularına yaklaştıran ulaştıran bir kısmında ileriyi geçen meselelerdir. Neresi yanlış, neresi eksik neresi fazla bunlar konuşulsaydı. Ama olmadı."
Türkiye'nin yoğun bir şekilde referandum vesilesiyle sanki seçim varmış gibi bir havaya girdiğini anlatan Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2011 yılında seçim var. Adaylar çıkacak, partiler çıkacak, liderler meydanlara inecekler ve iktidar olmak için oy isteyecekler. Ama bu seçim, daha doğrusu bu oylama değil, burada biraz evvel özünü ifade etmeye çalıştığım değişiklikler yürürlüğüme girsin girmesin mi oylaması yapışacaktır. Buradan memleketin ve milletin aleyhine herhangi bir şeyin olması mümkün
değildir. Tartışılan konu Türkiye'nin demokratikleşme konusundaki bir iki adımının ifadesidir. HSYK'nın yapısı değişiyor. Oraya biliyorsunuz Adalet Bakanının başkanlığında Adalet Bakanlığı müsteşarı artı Sayıştay'daki ve Yargıtay'da üç üye kendi aralarında seçtikleri 3 üye görev yapmaktadır. Şimdi buna Yargıtay ve Danıştay'ın dışındaki hakim ve savcılarında oy vermek suretiyle kurulun yapısı daha geniş bir tabana yayılan bir seçimle gerçekleşecektir. İnanıyorum ki kurul daha çok ve herkesi tatmin edecek
kararlara imza atacaktır."
BİZ BİRBİRİMİZE GÜVENMEK ZORUNDAYIZ
Birçok Avrupa ülkesinin Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin tamamını parlamentoların seçtiğini anlatan Toptan, "Biz birbirimize güvenmek zorundayız. Hepimiz ülkemizi seviyoruz. Hepimiz siyasi partiler, olarak sivil toplum örgütleri olarak, bu ülkenin kalkınması ve refaha ulaşması için acaba neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Elbette yol ve yöntemlerimiz farklı olacaktır. Milletin kalkınması ve refahı için gidilecek yollar elbette farklı olacaktır. Ama giderken ayak uzatıp birbirimize çelme takmamalıyız"
dedi.
Şu an komşularımızla iyi ilişkiler içinde olduğumuzu anlatan Toptan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama öyle bir coğrafya da yaşıyoruz ki; ne zaman bir olay çıkacağı, ne zaman silahların çekileceği belli değil, onun için birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Ben milletimizin referandumda en iyi kararı vereceğine ve kendisini ifade eden böylesine kararlar içeren maddeleri en iyi şekilde yorumlayacağını diliyor. Referandumun ülkeye hayırlara vesile olmasını diliyorum."
AK Parti Alaplı İlçe Başkanı Faruk Çaturoğlu da, muhalefet partilerinin bu referandumu sanki AK Parti'nin güven oyu oylaması olarak nitelendirdiklerini belirterek, "Bu referandum hukukun üstünlüğünü içeriyor. Bu anayasa sadece mevcut iktidar partisinin değil tüm Türk milletinin anayasasıdır" dedi.
(HH-ET-HO-Y)
AK Parti Alaplı İlçe Teşkilatı tarafından Köksal Toptan'ın da katılımıyla partililere yönelik iftar yemeği verildi. Alaplı Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen iftar yemeğine, Köksal Toptan'ın yanı sıra AK Parti MKYK Üyesi ve Belediye Meclis Üyesi Emine Çift, Alaplı Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu, Gülüç Belediye Başkanı Aydın Güngör, Gümeli Belediye Başkanı Ahmet Saydam, AK Parti Alaplı İlçe Başkanı Faruk Çaturoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Zonguldak eski İl Başkanı Celil Uzun, İl Genel
Meclisi üyeleri Ayhan Akman, Temel Uslu, Alaplı Belediye Meclis Üyesi Mehmet Yaman, Saadet Partisi Alaplı İlçe Başkanı Yaşar Arıkan, MÜSİAD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Faruk Yazıcı, Alaplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rafet Kılıç ve partililer katıldı. İftar yemeğinde konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı Köksal Toptan, 12 Eylül'de yeni anayasa değişikliği için yapılacak referandumu değerlendirdi.
Yeni Anayasa Paketi'nin Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından önem taşıdığını belirten Toptan, yeni anayasa paketinin çağın Türkiye'sine yakışabileceği değişiklileri içermesi bakımından önem taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ve diğer partilerinde bu konuda hem fikir olduklarını belirten Toptan, şöyle konuştu: "12 Eylül anayasasında şimdiye kadar yapılan 15 değişikliğin hiçbiri referandum konusu yapılmamıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sağlanan geniş bir uzlaşmayla yeterli sayının üstünde bir oyla kabul edilen anayasa değişikliği referanduma götürülme ihtiyacı olmadan yürürlüğe girdi. Bu sefer ki uzlaşma arayışları benim 2008 yılı Eylül ayı başında Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde grubu bulunan parti başkanlarına bir mektup yazdım. Meclis'te grubu bulunan 4 partinin meclisteki milletvekili sayılarına bakmaksızın her partiden 2 temsilcinin uzlaşma komisyonuna verilmesini istedim. 4 tane ana komisyon kurmak istiyordum. Bunlardan biriside anayasa uzlaşma komisyonuydu."
CHP'li arkadaşlar bu komisyona temsilci vermedikleri için bu komisyonu çalıştırma imkanı bulamadıklarını anlatan Toptan, şunları söyledi: "O zaman bu anayasa komisyonunu çalıştırabilseydik. Belki referanduma ihtiyaç kalmayan ve önemli değişiklikler içeren anayasa tadilatını yapmış ve yürürlüğe koymuş olacaktık. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal bu paketi görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada '20 maddeyi biz de kabul ediyoruz. Diğer 3 maddeyi çekin bu 20 maddeyi getirin referanduma gerek kalmadan bu
değişiklikleri yapalım' diyordu. Keşke bunu benim 2008 yılı Eylül ayında yaptığım çağrı üzerine yapsaydı. O zaman ne olurdu yine bu 20 maddeye mutabık kalarak uzlaşma ile bir on madde ya da 15 madde daha eklenebilirdi. Belki şimdi tartışma konusu yapılan HSYK ile ilgili düzenleme ve Anayasa Mahkemesi'nin görev yapısı ile ilgili düzenleme ortak bir nokta bulma imkanı bulunabilirdi. Çünkü biz konuşularak, tartışarak her sorunun çözümü mümkündür diye düşünüyoruz."
Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu anlatan Toptan, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün siyaset sahnesinde rol alan siyasi partilerimizin hemen hemen tamamı Türkiye'de yeni bir anayasa yapılması gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu Türkiye'ye yakışan bir durumdur. Çünkü, Türkiye için içinde bulunduğu dünyanın koşullarını da dikkate alarak yepyeni bir anayasa yapmak ve yürürlüğe koymak bizlerin temel görevi olmalıdır. Böyle bir anayasayı yapabilirsek, sivil inisiyatifle ilk anayasayı Türkiye
yapmak özverisini gösterebilirse biz bu anayasayı 3 senede, 5 sene de, 15 senede değiştirme bu kadar şekilde yoğun değiştirme ihtiyacı ile karşı karşıya kalmayız. Diliyorum ki, 2011 genel seçimlerine giderken siyasi partilerimiz yeni bir anayasa yapılması noktasında görüşlerini sürdürürler ve milletten o şekilde oy isterler."
ÖNÜMÜZE ÖNEMLİ BİR KAPI ARALAMAKTADIR
Yeni Anayasa Paketi ile 1982 Anayasası'nın tamamen ortadan kaldırılmayacağını ve 1982 Anayasası'nın varlığını sürdürmeye devam edeceğini belirten Toptan, şöyle konuştu: "Bu Anayasa Paketi 1982 Anayasası'nı ortadan kaldırmıyor. 1982 Anayasası'nın o kadar çok yanlışı ve eksiği var ki, bunun neresini değiştirirseniz değiştirin, neresini yeniden yazarsanız yazın, 1982 Anayasası varlığını yine sürdürmeye devam edecektir. Ama bu paket çağımızın Türkiye'sine yakışabileceği değişiklikleri içermesi bakımından
önem taşımaktadır. Yani önümüze önemli bir kapı aralamaktadır. Bu kapı uygarlık kapısı, bu kapı bizi batı uygarlığına, Avrupa Birliği ülkelerinin standartlarına düzenlemelerine yapıldığı konularına yaklaştıran ulaştıran bir kısmında ileriyi geçen meselelerdir. Neresi yanlış, neresi eksik neresi fazla bunlar konuşulsaydı. Ama olmadı."
Türkiye'nin yoğun bir şekilde referandum vesilesiyle sanki seçim varmış gibi bir havaya girdiğini anlatan Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2011 yılında seçim var. Adaylar çıkacak, partiler çıkacak, liderler meydanlara inecekler ve iktidar olmak için oy isteyecekler. Ama bu seçim, daha doğrusu bu oylama değil, burada biraz evvel özünü ifade etmeye çalıştığım değişiklikler yürürlüğüme girsin girmesin mi oylaması yapışacaktır. Buradan memleketin ve milletin aleyhine herhangi bir şeyin olması mümkün
değildir. Tartışılan konu Türkiye'nin demokratikleşme konusundaki bir iki adımının ifadesidir. HSYK'nın yapısı değişiyor. Oraya biliyorsunuz Adalet Bakanının başkanlığında Adalet Bakanlığı müsteşarı artı Sayıştay'daki ve Yargıtay'da üç üye kendi aralarında seçtikleri 3 üye görev yapmaktadır. Şimdi buna Yargıtay ve Danıştay'ın dışındaki hakim ve savcılarında oy vermek suretiyle kurulun yapısı daha geniş bir tabana yayılan bir seçimle gerçekleşecektir. İnanıyorum ki kurul daha çok ve herkesi tatmin edecek
kararlara imza atacaktır."
BİZ BİRBİRİMİZE GÜVENMEK ZORUNDAYIZ
Birçok Avrupa ülkesinin Anayasa Mahkemesi'nin üyelerinin tamamını parlamentoların seçtiğini anlatan Toptan, "Biz birbirimize güvenmek zorundayız. Hepimiz ülkemizi seviyoruz. Hepimiz siyasi partiler, olarak sivil toplum örgütleri olarak, bu ülkenin kalkınması ve refaha ulaşması için acaba neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Elbette yol ve yöntemlerimiz farklı olacaktır. Milletin kalkınması ve refahı için gidilecek yollar elbette farklı olacaktır. Ama giderken ayak uzatıp birbirimize çelme takmamalıyız"
dedi.
Şu an komşularımızla iyi ilişkiler içinde olduğumuzu anlatan Toptan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama öyle bir coğrafya da yaşıyoruz ki; ne zaman bir olay çıkacağı, ne zaman silahların çekileceği belli değil, onun için birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Ben milletimizin referandumda en iyi kararı vereceğine ve kendisini ifade eden böylesine kararlar içeren maddeleri en iyi şekilde yorumlayacağını diliyor. Referandumun ülkeye hayırlara vesile olmasını diliyorum."
AK Parti Alaplı İlçe Başkanı Faruk Çaturoğlu da, muhalefet partilerinin bu referandumu sanki AK Parti'nin güven oyu oylaması olarak nitelendirdiklerini belirterek, "Bu referandum hukukun üstünlüğünü içeriyor. Bu anayasa sadece mevcut iktidar partisinin değil tüm Türk milletinin anayasasıdır" dedi.
(HH-ET-HO-Y)