Mehmet Altan: Referandum, AK Parti karşıtlığına kurban edilmek isteniyor

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi ve köşe yazarı Prof Dr. Mehmet Altan, 30 yıldan beri ülkede 12 Eylül rejimi ve anayasasının yürü

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi ve köşe yazarı Prof Dr. Mehmet Altan, 30 yıldan beri ülkede 12 Eylül rejimi ve anayasasının yürürlükte olmasına rağmen buna halkın isyan etmemiş olmamasının dikkat çekici olduğunu söyledi. Altan referandum paketinin AK Parti karşıtlığına kurban edildiğini de savunarak "AK Parti'den nefret ediyorum! E o zaman 12 Eylül rejiminden yana olayım! Böyle bir mantık var." dedi.

Mehmet Altan, Gelişim Platformu Derneği'nin düzenlediği iftar programına konuşmacı olarak katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altan,

referandum süreci ve siyasi tartışmalar ile ilgili katılımcıların sorularını da cevapladı. Altan'ın dikkat çeken açıklamalarından biri sosyal çevrelerin yaşadığı sorunların ülke genelinde nasıl algılandığı konusu oldu.

Televizyon dizilerinde yaşanan bazı olayların toplumun bir kesiminde de benzer şekilde ortaya çıktığını anlatan Altan, "Herkes çok iyi yaşamak istiyor ama becerisi yok. İşte o Kurtlar Vadisi falan da buralardan çıkıyor. Emek harcamadan, üretmeden, birikim yapmadan herkesin ortak derdi çok iyi yaşamak. Herkes kafasına göre iyi yaşamaya çalışıyor. Bu hayat yanlışlıkları kriz dönemlerinde müthiş ortaya çıkıyor. O kriz alıyor senin evde kütüphane olmamasından lisenin uyduruk olmasına, üniversiteyi torpille geçmene, kitap okumamana kadar bütün bu algılar kriz dönemlerinde müthiş bir fatura olarak geri dönüyor ve insanları perişan ediyor." dedi.

12 Eylül dönemi anayasasının değiştirilmesi için yapılan çalışmalarda kararsızlık içinde kalınmasını "ayıp" olarak değerlendiren Altan konunun siyasileştirilmesinden yakındı. Altan, "12 Eylül paketi, işte kaldırılsın mı? Buna evet mi diyeceğiz hayır mı diyeceğiz? Ayıp bir şey. Bu rejim daha kalkmamış, bunu değiştirmek lazım. Bunu değiştirmek konusunda karpuz gibi ikiye ayrılmış bir toplum var. Çünkü onun derdi anayasa değil, siyasi iktidar kavgası. Rejim kavgası yapsa antidemokratik bir 12 Eylül rejiminin burada fiilen devam ettiğini görürsün ve ona ait sınırlı, çok gecikmiş ve yetersiz bir düzenlemeyi zaten tartışmazsın. Ama anketlerde 50 -50 çıkıyor ya. Yani sağlıklı baktığınız vakit, mesela Ak Parti'den nefret ediyorum! Ee o zaman 12 Eylül rejiminden yana olayım! Böyle bir mantık var." dedi.

Mehmet Altan, 12 Eylül ürünü anayasanın bu zamana kadar değiştirilememiş olmasını da eleştirdi. Siyasi partilere, üzerine düşen görevi yapmadıkları eleştirisinde bulunan Altan, "Türkiye 30 yıldır darbe anayasası ile yönetiliyor ve bu halk buna hiçbir şekilde isyan etmemiş. Biz hala yaşamayı değil, din dil, ırk üzerinden var olmayı konuşuyoruz. Türkiye referandumu konuşuyor. İktidar partisinin getirdiği özgürlükleri genişleten nisbi bir paket var. Ama bunun lehinde ve aleyhinde çalışan bütün partiler siyasi partiler yasasına göre kurulmuş partilerdir ve bu yasa 1982 rejiminin siyasi partiler yasasıdır. Mesela buraya ben siyasi parti temsilcisi olarak gelseydim ve "bizim parti diyaneti kaldıracak" deseydim o partiyi hemen kapatırlardı."dedi.

İnsanların geleceklerinin siyasilerin ikbal çabalarına kaldığını ileri süren Altan "biz bunu talep eden, içini dolduran bir toplum olmadığımız için siyasetçinin kendi çıkarları doğrultusunda ikbal arayışı doğrultusunda yavaş yavaş adım atan bir ülkeyiz. Normalde toplumun burjuvazinin, vergi veren, adam çalıştıran ve üretimi sırtında taşıyan adamların öncülüğünde bu otuz yıldır süren 12 Eylül rejiminin de tek parti iktidarının da toptan berhava edilmesi gerekiyordu. Ama kimsenin böyle bir talebi yok. Çünkü herkes aşağı yukarı devletten geçiniyor. Herkes bir şeyler söylemeye korkuyor. Ekonomik olarak hala devlet patronluğu egemen olduğu için." değerlendirmesinde bulundu.