Bu kez sinema moda sahnesinde

Geçtiğimiz yıl 'Fashion in Circus' defilesiyle sirki, tasarımlarına ilham kaynağı yapan Erol Albayrak, yine farklı bir konseptle karşımızda; sinema. 'Cinema by Erol Albayrak' projesini 10 Ekim'deki Altın Portakal Film Festivali'nin gala gecesinde izleyeceğiz.



Geçtiğimiz yıl 'Fashion in Circus' defilesiyle sirki, tasarımlarına ilham kaynağı yapan Erol Albayrak, yine farklı bir konseptle karşımızda; sinema. 'Cinema by Erol Albayrak' projesini 10 Ekim'deki Altın Portakal Film Festivali'nin gala gecesinde izleyeceğiz.

Eskiden beri sinema, trendlerin kitlelere aktarılmasında en büyük iletişim araçlarından biri olmuştur. Yoksa Audrey Hepburn'ün 'Tiffany'de Kahvaltı' filminde giydiği siyah elbisesi ya da Marilyn Monroe'nun 'Yaz Bekarı'nda güzelliğini sergilediği beyaz kostümü nasıl efsaneler arasına girecek ve yıllar sonra bile kadın gardıroplarının vazgeçilmezlerinden biri olmayı başarırdı? Sinemanın modayı yaygınlaştırmaktaki gücünü anlatmak için daha pek çok örnek sıralanabilir.
Tasarımcı Erol Albayrak da işte tam bu noktadan, sinemanın akım yaratan etkisinden yola çıkarak 'Cinema by Erol Albayrak' adında sinema kokan bir koleksiyonu hazırladı. Ancak bu kez moda, sinema sahnesinde değil; sinema, moda sahnesine çıkıyor. 

ALTIN PORTAKAL'DA İLK KEZ  BİR DEFİLE GERÇEKLEŞİYOR
'Anadolu Medeniyetleri' ve 'Fashion in Circus' defilesinde olduğu gibi sinema koleksiyonunu da proje bazlı olarak düşünen Albayrak, geçtiğimiz aylarda yaptığımız bir sohbet sırasında sinema projesinden bahsetmiş ve bir sponsor aradığını ifade etmişti. Koleksiyonunu hazırlayan ve Tuğçe Kazaz'la da çarpıcı çekimlere imza atan Albayrak, sonunda  Antalya Kültür Sanat Vakfı AKSAV'dan davet alarak koleksiyonunu göstermek için çok iyi bir fırsat yakaladı. Sinema koleksiyonunun bundan iyi sergileneceği bir platform olamazdı sanırım. Altın Portakal Film Festivali'nin gala gecesinde bir defileyle sunacak olan Albayrak, heyecanlı ancak daha zaman olmasına rağmen hazırlıklarını tamamlamış olmanın rahatlığını yaşıyor.
Sinemadaki efsane filmler ya da karakterlerden yola çıkmak yerine sanatçılara motivasyon yaratan global etkileri tasarımlarına aktarmak isteyen Albayrak, sinema tarihinin Charlie Chaplin gibi bir efsanesini de anmadan geçememiş. Türk sinema tarihinde tek altını çizmek istediği isim ise Cahide Sonku. Türk sineması deyince benim aklıma gelen bir diğer isim ise Türkan Şoray. 'O niye yok' diye sorduğumda ise 'Şoray'la birlikte onun döneminden, çok değerli oyuncularımız var. Onları kırmamak adına, bu projede sadece ilklere yer verdik' diyor. Tasarımcı, 20'lerdeki Charleston döneminden 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan sıkıntılara, animasyon sinemasından suç filmlerinin konu edildiği 'film noir' tarzına kadar sinemanın pek çok detayını koleksiyona taşımış. En çok da yönetmen Pedro Almodovar'ın renk kombinasyonları onu etkilemiş: 'Almodovar'ın her karesi bir tablo gibidir, giysileri onun bakış açısıyla yansıtmak keyifli olur diye düşündüm. Renklilik anlamında fantastik sinemanın etkisini de yadsımamız imkansız, ondan da çok etkilendim.'

SİNEMA VE MODA ÜZERİNDE AYLARCA ÇALIŞILAN ZORLU İŞLER
Koleksiyona vurgu yaparken sinema ve modanın bir sanat olduğuna dikkat çekmek isteyen Albayrak, iki tasarım öğesinin de bu kadar kolay tüketilmesinden şikayet ediyor. 'Moda ve sinemanın tüketilebilir değil, katma değer yaratan sanatsal bir etkileşim ve paylaşım aracı olduğunu düşünüyorum. Kültürel birikimimizde bir miras olduğunun altını çizmek istiyorum. Bir koleksiyon hazırlanması, kumaş tasarımından tutun giysi tasarımına kadar aylar sürüyor. Bir sinema filmi aynı şekilde onlarca kişi tarafından, haftalarca süren çekimler neticesinde büyük bir emekle ortaya çıkarılıyor ancak her ikisi de kısa zamanda tüketiliyor. Ancak bu kadar çabuk tüketmemek gerek.'

AYSUN ÖZ KAŞİ
aysun.oz@aksam.com.tr