Raportör Osman Can:

Anayasa Mahkemesi raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Osman Can, "Bugün Türkiye'de hala 82 anayasası ile yaşıyoruz

Raportör Osman Can:
Anayasa Mahkemesi raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Osman Can, "Bugün Türkiye'de hala 82 anayasası ile yaşıyoruz. Çöpe atılması gereken bu anayasada en ufak değişiklik dahi alkışlanması gereken bir değişikliktir. Yetmezse de 'evet' demek, alkışlamak zorundayız; çünkü mevzi kazanıyoruz. Mevzi kazandıkça güçleniyoruz, güçlendikçe de yeni mevziler kazanıyoruz" dedi.
Akşam saatlerinde Beyoğlu'ndaki Muammer Karaca Tiyatrosu'nda düzenlenen, bir grup sanatçı, aktivist ve sivil toplum örgütü mensubunun da katıldığı "Yetmez Ama Evet" forumuna katılan Anayasa Mahkemesi raportörü Can, burada yaptığı konuşmada, İtalyan ve Almanya anayasalarını örnek gösterdi. "Bizim bir Alman anayasası gibi bir anayasamız olmuş olsaydı, İtalyan anayasası gibi bir anayasamız olmuş olsaydı, biz yeni bir anayasa değişikliklerine karşı çıkardık" diyen Osman Can, "Ancak biz bugün 82 anayasası ile
yaşıyoruz. Ve çöpe atılması gereken bu anayasaya en ufak değişiklik dahi alkışlanması gereken bir değişikliktir. Yetmezse de alkışlamak zorundayız, çünkü mevzi kazanıyoruz. Mevzi kazandıkça güçleniyoruz, güçlendikçe de yeni mevziler kazanıyoruz. Yeni mevziler kazanırken, yeni bir anayasayı da, toplumsal barışı da, gerçekleştirebilme imkan ve fırsatlar yakalamış oluyoruz" şeklinde konuştu.

"BU ÜLKEDE BARIŞ İSTEMEK ÇOK TEHLİKELİ?"
Forumda konuşan sanatçı Lale Mansur da 12 Eylül'de halk oylamasına sunulacak yeni anayasa paketinin yeterli olmadığını ancak 13 Eylül günü başka bir Türkiye'nin kapısının aralanması için 'evet' denmesi gerektiğini söyledi. Mansur, "12 Eylül'de sandıktan 'hayır' çıkarsa başbakanını asmış bir ülkenin yargısının ve ordusunun devamı olacak. Böyle düşünenler de çıkabilir. 25 yıldır süren savaş devam edebilir, askerden hesap soramayalım, yargıdan asla hesap sormayalım. Peki ne seçimi yapıyoruz? O mayınlarda
ölen çocukların annesi babası acaba aşını-işini mi düşünüyor yoksa çocuğunu mu düşünüyor? Ya da çocuğunun katilinin hesabını soramamanın acısını mı yaşıyor? İşte bu söylem, tamamıyla CHP ve MHP'nin söylemi. Barış istemeyenlerin, savaşın devam etmesini isteyenlerin söylemi" dedi. Türkiye'de barış istemenin tehlikelerine dikkat çeken ünlü sanatçı, "Bu ülkede barış isteme gerçekten çok tehlikeli. Ağzından köpükler saçarak savaş isteyenlere hiçbir şey olmadı bu ülkede. Ne zaman bir insan 'barış' dediyse; Hırant
gibi birçok örneği gibi yok oldu. Şimdi bu düzenin devam edip etmemesini tartışıyoruz. Askerle yargıdan hiçbir hesap sormamaya devam edecek miyiz etmeyecek miyiz?. Barışı istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Yoksa darbeleri istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Hepsi bu. O nedenle her şeye rağmen bu anayasaya 'Yetmez ama evet' diyoruz" şeklinde konuştu.