Kuşadası'nda Bildiri Krizi
Kuşadası'na turist getiren dev turist gemisinde kaptan tarafından dağıtılan Türkiye aleyhtarı bildiriye tepkiler giderek büyüyor
Kuşadası Limanına yanaşan turist gemilerinden birinin kaptanının imzasıyla yolculara dağıtılan turistlere Türkiye'yi kötüleyen ve bir terör ülkesi gibi gösteren bildiri tepkiye neden oldu. İsrailli işadamı Sami Ofer'in de ortağı olduğu Royal Caribbean şirketine bağlı ''Splendour of the Seas'' gemisi yolcularına gemi kaptanı Tommy Nyseter imzasıyla dağıtılan uyarı notunda, Türkiye'de terör olaylarının arttığı savunularak, konuklara yalnız gezmemeleri ve kendilerinin düzenlediği turlara katılmaları tavsiye
edildi.
Gemi kaptanının Türkiye'yi kötüleyen bildiri dağıtmasına Kuşadası esnafından sert tepki geldi. Kuşadası Ticaret Odası gemi kaptanıyla ilgili işlem yapılması için Kuşadası Kaymakamlığına başvururken, Kuşadası Kaymakamlığı da gemi ve kaptanı hakkında yasal işlem başlattı.
Türkiye'yi kötüleyen bildiride şöyle deniyor: "Ziyaretçilerimize Türkiye'de meydana gelen bazı olaylar hakkında bilgi vermenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Son zamanlarda, özellikle ABD vatandaşlarına yönelik olmak üzere terör ve şiddet olaylarında artış gözlemlenmektedir. ABD Hükümeti, Türkiye'ye seyahat edecek olan vatandaşlarını şehir merkezinde ve turistik alanlarda olabilecek bu tür olaylara karşı dikkatli olması konusunda uyarmaktadır. Ziyaretçilerin çevre halkına karşı önlem alması, olası spontane
gösterilerin farkında olması ve kalabalık topluluklardan kaçınmalarının önemli olduğunu belirtmektedir. Bu gösteriler, barışçıl amaçlı düzenlense bile aniden şiddet olayına dönüşebilmektedir."
YASAL İŞLEM BAŞLATILDI
Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, söz konusu notun ardında ticari kaygılar bulunduğunu belirterek "Gemiyle gelen turistleri bir yere yönlendirmek için her türlü karalama yapılıyor. Olmayan şeyler, hayali senaryolar üretiliyor" dedi. Gemi yetkililerinin amacının grupları kaçırmamak, anlaşmalı mağazalara, anlaşmalı otobüslerle götürmek olduğunu belirten Akdoğan, şöyle konuştu: "Tepkimizi resmi yollarla ifade ettik. Kaymakamımız Sayın Mustafa Esen de bu konuda tur acentesine gerekli uyarılarda
bulundu ve gerekli yasal işlemler başlatıldı."
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar da bu tür bildirilerin Kuşadası ve Türkiye imajına büyük zarar verdiğini açıkladı. Geçmişte Kuşadası çarşılarında olumsuzluklar yaşandığını ancak artık Kuşadası esnafının turisti kazıklayan, ülkeye zarar veren bir durumu bulunmadığını vurgulayan Bülent İlbahar, şunları söyledi: "Kuşadası tam bir huzur kenti. Bu tür yanlış uygulamaların mutlaka önüne geçilmesi gerekiyor. Turistleri istedikleri mağazalardan
alışveriş yapmaları için yönlendirmek amacıyla dağıtılan bu tür bildiriler Türk turizmine büyük darbe vuruyor."
Uzun yıllar Kuşadası çarşılarındaki değişik iş yerlerinde satış elemanı olarak çalıştığını açıklayan Kuyumcu Murat Seyhan da bildiriye çok sert tepki göstererek, gemilerde beyin yıkamak isteyen acentaların "Sürüden ayrılanı kurt kapar" mantığını turistlere aşılamaya çalıştığını söyledi.
Kuşadası'nda Ticaret Odası ile Esnaf Odası'na kayıtlı 5 bin 500 civarında kayıtlı işyeri bulunduğunu açıklayan Goldberg Kuyumculuk'un sahibi Ali Rıza Keklik de, olayın ülke imajına zarar vermesinin çok ötesinde ekonomik bir savaşla ilgisi olduğunu söyledi. Üç acentanın 5 bin 500 ailenin ekmeğiyle oynadığına dikkati çeken Ali Rıza Keklik, sözlerine şöyle devam etti: "Büyük balık, binlerce küçük balığı yutmaya çalışıyor. Küçük balıklar olarak ortak hareket etmeli ve bu 3 acentaya karşı birlikte mücadele
etmeliyiz. Herkes elini taşın altına sokmalı. Gerekiyorsa ortak bir acenta kurup gemileri biz getirelim."
KUŞADASI EN GÜVENLİ TURİZM MERKEZİ
Öte yandan turizm sezonu başında gemi acentalarıyla ve ilgili kurumlarla çeşitli kereler bir araya gelerek sorunlarını dinleyen Kuşadası Belediye Başkanı Esat Altungün, esnaf kökenli bir belediye başkanı olarak Kuşadası'nın en güvenilir turizm kenti olduğunu ifade etti. Türkiye'nin birçok yeri gibi Kuşadası'nın güvenlik açısından son derece huzurlu bir turizm kenti olduğunu vurgulayan Altungün, şunları söyledi: "Her yıl bu konudaki yatırımları destekleyen bir yerel yönetim olarak, Splendour of the Seas
isimli gemide kaptan imzasıyla dağıtılan bildiriyi talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyorum. Önceden yapılan görüşmelere ve ilişkilere sadık kalarak başlattığımız çalışmaların devam etmesi lazım. Yükselen değer olarak hem Kuşadası hem Türkiye önemli turizm merkezleridir. Bunun korunması lazım."
Royal Carribbean şirketine ait Splendour of the Seas isimli geminin Türkiye'deki yetkili acentası olan Tura Turizm'in sahibi Erkunt Öner ise komisyon almak amacıyla turistleri anlaşmalı oldukları mağazalara yönlendirmek için söz konusu bildiriyi dağıttıkları şeklindeki iddiaları reddetti. Bildirinin dağıtıldığını doğrulayan Erkunt Öner, bildirinin Amerikan Büyükelçiliği'nin internet sayfasında yayınlandığını ve bütün seyahat acentalarına gönderilen bir bildiri olduğunu söyledi.
Bildiride, Türkiye'de terör olaylarının arttığına ve Amerikalılar için tehdit oluşturduğuna dikkat çekildiğini anlatan Öner, sözlerine şöyle devam etti: "Yayınlanan bildiride Adana'da bir Amerikalının öldürüldüğü de belirtiliyor. Royal Carribbean Şirketi güvenlik açısından dünyanın en önde gelen gemi şirketlerinden biri. Kaptanın imzasıyla bu bildiri gemide dağıtıldı. Ancak aynı kaptan gece tüm yolcularla toplantı yaptı. 'Ben bunu dağıttım ama Türkiye'de böyle bir şey yok. Bilgilendirilmeniz için yaptık.
Turlara katılmanızda sakınca yok' şeklinde açıklama yaptı. Şükür ki tur satışlarımız düşmedi. Biz de çok korktuk. Biz de müdahil olup TÜRSAB ve Turizm Bakanlığına bilgi verdik. Ayrıca Kuşadası Kaymakamına da bilgi verdik. İddia edildiği gibi turistler Türkiye'den korkarsa gemiden inip alışveriş yapmaz. Böyle bir mantığı kabul etmiyorum. Çok ters bir mantık. İnsanlar buna nasıl inanıyor şaşıyorum."
Gemi şirketinin mağazaların güvenirliğini ve kalitesini ölçtüğünü kaydeden Tura Turizm'in sahibi Erkunt Öner, şirketin müşterileri belli kalite standartlarının üzerindeki mağazalara götürülmesini istediğini, kendilerinin de sahtekarlık gibi olumsuzluklara meydan vermemek amacıyla ister istemez garantili mağazalara yönlendirdiklerini sözlerine ekledi.
(ZH-HO-Y)