Mersin'deki 'Seyyar Satıcı' Sorunu

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (MESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, kent sokaklarının adeta 'seyyar satıcılar'ın işgali altında olduğunu öne sürerek, bugün sayıları bin 500'e ulaşan seyyar satıcıların, kent ekonomisine de çok ciddi bir darbe vurduğunu söyledi

Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (MESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, kent sokaklarının adeta 'seyyar satıcılar'ın işgali altında olduğunu öne sürerek, bugün sayıları bin 500'e ulaşan seyyar satıcıların, kent ekonomisine de çok ciddi bir darbe vurduğunu söyledi. Dinçer, ortada seyyar satıcıların yasaklanmasına yönelik bir karar olmasına rağmen buna uyulmadığını belirterek, gerekli adımların atılmaması halinde de ilgili belediye başkanlarını hakkında 'görevi ihmal' suçundan dava açacaklarını kaydetti.
İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Dinçer, seyyar satıcılar sorununun Mersin'in adeta kangren haline gelen bir sorunu olduğunun altını çizerek, bu konuda yıllardır mücadele ettiklerini ve belirli bir aşamaya gelmelerine rağmen yine de sonuç alamadıklarını vurguladı. Çözüm noktasında somut adımlar atması beklenen kurum ve kuruluşların üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini öne süren Dinçer, dönemin valisi Akif Tığ döneminde alınan ve bugün hala yürürlükte olan karara göre kentte seyyar satıcılığın yasaklandığını hatırlattı. Seyyar satıcıların aynı zamanda da kayıt dışı çalıştığına dikkat çeken Dinçer, resmi olmayan rakamlara göre bugün kent genelinde yaklaşık bin 500 seyyar satıcı olduğunu ve bunların da ekonomiye çok ciddi bir darbe vurduğunu savundu.

"SEYYAR SATICILARI CİROSU SABİT ESNAFIN CİROSUNUN 2-3 KATI"
Dinçer, "Ortada alınmış olan bir karar olmasına rağmen ne yazık ki uygulanmıyor. Bu durum, işletmesinde elektrik, su ve kira gibi giderlerin yanı sıra personel maaşı ve sosyal güvenlik pirimi gibi yükümlülüğünü yerine getiren esnafa yapılan bir haksızlıktır. Yaşananlar bizi rahatsız ediyor" dedi. Yine bir bayram arifesinde seyyar satıcıların kente alınmaması ve sokak aralarında satış yapılmasına izin verilmemesi adına yerel yönetimlerle görüşmelerde bulunduklarını anlatan Talat Dinçer, sorunları dile getirirken aynı zamanda da çözüm yolunu da gösterdiklerini kaydetti. Seyyar satıcıların sabit bir noktada bir araya getirilerek, burada kayıt altına alınıp satış yapmaları için gerekli ortamın sağlanabileceğini dile getiren Dinçer, bazı seyyar satıcıların günlük cirosunun sabit esnafın cirosunun 2-3 katına ulaştığını kaydetti.
Kent merkezine ve merkezde yer alan mahallelerin ara sokaklarında bakıldığında seyyar satıcıların yoğunluk kazandığının çok net bir şekilde görülebileceğine işaret eden Dinçer, alınan kararlar uygulanmazsa bu durumun önüne asla geçilebileceğini vurguladı. "Manavın önünde, seyyar manav var. Olacak şey değil bu" diyen Dinçer, açıklamasını da şöyle sürdürdü; "3 TL'ye almış olduğumuz bir malı; başta vergi olmak üzere elektrik, su, kira, telefon, personel maaşı ve sosyal güvenlik pirimi gibi giderleri de işin içine koyduğumuzda 5 TL'den satışa sunmak zorunda kalıyoruz. Ama seyyar satıcı, 3 TL'ye almış olduğu bir malı 3.5 TL'ye satabiliyor. Çünkü onun sabit esnaf gibi yerine getirmekte yükümlü olduğu bir sorumluluğu yok. Dolayısıyla kentte bir haksız rekabet ortamı oluşturuluyor."

"GEREKLİ ADIMLAR ATILMAZSA BELEDİYE BAŞKANLARINI DAVA EDECEĞİZ"
'Ramazan Bayramı'nın ardından Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu başkanlığında konuyu geniş katılımlı bir toplantıyla ele alınacağını belirten Dinçer, oturuma yerel yönetimlerin yanı sıra ilgili kurum ve kuruluşların da katılımının sağlanacağını ifade etti. Sorunun mutlaka masaya yatırılarak, gerekli adımların atılmasının bir zorunluluk olduğunu savunan Dinçer, "Bugün gelinen noktada Mersin adeta seyyar satıcıların işgali altında. Baktığımızda hala at arabasıyla seyyar satıcılık yapanlar var. Dünya kenti olmaktan, modern ve çağdaş bir kent olmaktan bahsediyoruz ama hala at arabalarıyla seyyar satıcılık yapılmasına izin veriyoruz. Artık buna bir son vermemiz ve alınmış olan kararları zaman kaybetmeden uygulamamız lazım" diye konuştu.
Söz konusu kararı başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer ilçe belediyelerinin de uygulamasının bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Talat Dinçer, bu kararın kentin güvenliği ve ekonomisinin daha üst seviyeye çıkartılmasının yanında Mersin'in daha çağdaş bir kent konumuna getirilebilmesi amacıyla alındığını hatırlattı. Dinçer, "Madem gereksizdi de bu karar neden alındı? Eğer karar alındıysa o zaman uygulanmalı. Bu nedenle de kolluk kuvvetleri ve özellikle de zabıtanın bu konuya el atması gerekiyor. Bunları yapmıyorlarsa o zaman alınan karara muhalefet ettikleri gibi suç işliyorlar. Bir an öne yanlıştan dönüm, kenti kontrol altına almamız lazım. Eğer gerekli adımlar atılmazsa ilgili belediye başkanları hakkında 'görevi ihmal' suçlamasıyla dava açacağız. Eğer bizi bu noktaya getiriyorsa, demek ki sorun Mersin için oldukça önemli" ifadesini kullandı.