AK Parti Giresun İl Başkanı Geldi: Referandumda dezavantajları avantaja çevirmeliyiz

AK Parti Giresun İl Başkanı Mehmet Geldi, anayasa değişiklik paketindeki düzenlemelerin, tarafı oldukları tüm uluslararası anlaşmaların gereği olduğu

AK Parti Giresun İl Başkanı Mehmet Geldi, anayasa değişiklik paketindeki düzenlemelerin, tarafı oldukları tüm uluslararası anlaşmaların gereği olduğu gibi aynı zamanda insani ve vicdani bir yükümlülük taşıdığını söyledi.

Geldi, Türkiye'de bugüne kadar ilki 1961'de, sonuncusu 2007'de olmak üzere toplam 5 kez referandum yapıldığını hatırlattı. Millet iradesine baskı yapılmadığı ve halkın hür iradesiyle referandum sandığına gidildiği zaman, her defasında sağduyu ile karar verdiğini aktaran Geldi, "1961 ve 1982 anayasalarının referanduma sunulması maalesef silahların gölgesinde yapılmış, hem milletin aydınlatılmasına müsaade edildiği için, hem de askeri rejimden bir ay önce sivil yönetime geçilmesi için halk istemeyerek de olsa darbecilerin hazırlattıkları Anayasalara 'evet' demiştir. Hem 1961'de, hem de 1982'de yapılan referandumlarda halkı 'evet' demeye teşvik etmek ve bunun propagandasını yapmak serbest, ancak 'hayır' demek ve 'hayır' denmesi için propaganda yapmak yasaktı." diye belirtti.

'Değişiklik paketi ile ülkedeki dezavantajlı kesimlere ne tür avantajlar sağlanmaktadır?' diyen Geldi, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Anayasa'da devletimizin özellikleri sayılırken 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir' denilmektedir. Cumhuriyetimizin olmazsa olmazlarından biri olan 'sosyal devlet' olma özelliklerinin gereği olarak, toplumumuzdaki dezavantajlı ve özel olarak desteklenip korunması gereken bazı kesimlerle ilgili özel tedbirlerin alınması gerektiği ortadadır. Bu değişikliklerle kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malül ve gaziler için alınacak ilave tedbirler, yapılacak iyileştirmeler ve onların durumlarını düzeltmeye yönelik pozitif ayrımcılık içeren uygulamalar Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacaktır. Hassas, kırılgan ve toplumumuzun çoğunluğunu oluşturan dezavanlajlı insanlara verilecek ilave desteklerle ancak onları bu toplumda eşit ve onurlu bir şekilde hayatını sürdüren bireyler haline getirebiliriz. Bu değişiklikler bu anlayışın anayasal alt yapısını oluşturmaktadır. Bu düzenleme, tarafı olduğumuz tüm uluslararası anlaşmaların gereği olduğu gibi, aynı zamanda insani ve vicdani bir yükümlülüktür."

Anayasa değişikliğine evet denmesi çağrısını yineleyen Geldi, 12 Eylül'de yapılacak referandumda 'evet' demeyi gerektiren bir çok neden olduğunu söyledi. Geldi, şöyle dedi:

"Dezavantajlı kesimler olan kadınlarımız, çocuklarımız, özürlülerimiz, yaşlılarımız, şehitlerimizin dul ve yetimleri ve gazilerimizin, her alanda avantajlı olmalarına 'evet' demektir. Çocuk istismarlarının önüne geçilmesine, kişisel verilerin ancak kanunlarla öngörülen hallerde veya kişilerin açık rızası ile işlenebilmesine 'evet' demektir. Fişlemenin tarihe karışmasına, insanların kendileriyle ilgili kaydedilen bilgilere rahatlıkla ulaşmasına, yanlışsa düzeltilmesine, rahatsız ediciyse, ortadan kaldırılmasına imkan sağlamaya 'evet' demektir."