Genelkurmay Başkanlığı'nda Devir Teslim Töreni...(3)

Genelkurmay Başkanlığı görevini Orgeneral İlker Başbuğ'dan devralan Orgeneral Işık Koşaner, hukuka saygılı olması gereken kurumun sadece Türk Silahlı Kuvvetleri olmadığını belirterek, "Herkesin, her kurum ve kuruluşun ve bilhassa yargı erkini kullananların da kendilerini bağlayan hukuk kurallarına itina ile uymasını beklemek ve istemek hakkımızdır

Genelkurmay Başkanlığı görevini Orgeneral İlker Başbuğ'dan devralan Orgeneral Işık Koşaner, hukuka saygılı olması gereken kurumun sadece Türk Silahlı Kuvvetleri olmadığını belirterek, "Herkesin, her kurum ve kuruluşun ve bilhassa yargı erkini kullananların da kendilerini bağlayan hukuk kurallarına itina ile uymasını beklemek ve istemek hakkımızdır" dedi.
Orgeneral Koşaner, Genelkurmay Başkanlığı görevini, Genelkurmay karargahında düzenlenen törenle Orgeneral Başbuğ'dan devraldı. Orgeneral Koşaner, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bütünlüğünü, güvenliğini ve huzurunu tehdit eden bölücü terör ve ayrılıkçı hareketlerin, son dönemde kendilerince yeni bir aşamayı gerçekleştirme çabasına girdiklerine işaret etti. Temelinde etnik milliyetçilik bulunan bu hareketlerle demokrasi ve hukuk devletinin sağladığı hak ve özgürlüklerin arkasına
gizlenerek bireysel seviyede kalması gereken taleplerin, siyasal alana taşınmaya çalışıldığını ve her geçen gün adeta devletle pazarlık yaparcasına bu taleplerin bir adım daha ileriye götürüldüğünü ifade eden Orgeneral Koşaner, "Hedeflerinin devletimizin ulus devlet ve üniter devlet yapısını kendi amaçları doğrultusunda ortadan kaldırmak olduğu açıkça görülmektedir. Öncelikli hedefleri ise ulus devlettir" diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü uğruna kendisine yöneltilen her türlü haksız eleştiri, suçlama ve iftiralara rağmen sarsılmaz bir görev anlayışı ve disiplin içinde mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini vurgulayan Orgeneral Koşaner, yurt içinde ikinci bir idari yapılanma tesis etme girişimlerine karşı etkili yasal önlemlerin süratle alınması, Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetimin Irak'ın kuzeyinde yuvalanmış terör örgütüne karşı etkin tedbirler almasının
biran önce sağlanması ve TSK'nın Irak'ın kuzeyine operasyon yapma yetkisinin devam ettirilmesinin önem taşıdığını dile getirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değişime ve gelişime her zaman açık olduğunu ve çoğu kez bu konularda öncülük ettiğini anlatan Orgeneral Koşaner, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ihtiyaçlara göre değişim ve gelişim süreklidir. Ancak bu değişim, bazı çevrelerin sürekli gündeme getirdikleri ve arzu ettikleri 'değiştirilme' şeklinde olmayacaktır. Vatan savunması hafife alınacak bir konu değildir. Değişimin hatırı için değişim de yapılmaz" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'DE BİR TANE ORDU VARDIR, O DA TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİDİR"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Mehmetçiğin yerini alabilecek hiçbir alternatif bulunmadığını vurgulayan Orgeneral Koşaner, TSK'nın bazı unsurlarında tecrübe gerektiren görevler için sınırlı sayıda profesyonel personel görevlendirilmesinin, hiçbir şekilde 'profesyonel orduya geçiş' olmadığını belirtti. Orgeneral Koşaner, özel ordu tabirinin ise son derece yanlış olduğunu söyledi. Orgeneral Koşaner, "Türkiye'de bir tane ordu vardır o da Türk Silahlı Kuvvetleridir. Alternatifi yoktur ve olamaz. Vatan hizmeti
herkes için hak ve ödev olduğuna göre hiç kimseye, hiçbir meslek grubuna ayrıcalık tanınmamalı, bu hizmet hakça ve eşit şartlarda yapılmalıdır. Ülkemizde vatan hizmetine alternatif başka bir hizmet de yoktur ve olmamalıdır. Türk Silahlı Kuvvetlerinin temel taşı kahraman Mehmetçiktir ve böyle olmaya devam edecektir" dedi.
Genelkurmay Başkanı'nın, görevi gereği her konuda bilgi sahibi olmaya, her kesimden bilgi almaya ve TSK'yı temsilen devlet ve hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşmelere doğru bilgilerle gitmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Orgeneral Koşaner, bu faaliyetlerin bir siyaset üretme değil, siyaset üreten makamlara doğru görüş verebilme ihtiyacı olduğunu kaydetti. Bu nedenle TSK'da bilgilerin toplanmasına, değerlendirilmesine ve gerektiğinde kullanılmasına ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, her
karargahın kendi seviyesine ve görev ihtiyaçlarına göre bilgi topladığını ve çalışmalar yaptığını söyledi. Bu çalışmaları farklı şekilde değerlendirmenin doğru olmadığını vurgulayan Orgeneral Koşaner şunları söyledi:
"TSK daima hukuka saygılı olmuştur ve böyle olmaya devam edecektir. Demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davranışlarda bulunan personelini dayanaksız iddialara göre değil ancak eylemleri doğrulandığı takdirde içinde barındırmayacaktır."

"TSK İFTİRA VE HUKUK DIŞI UYGULAMALARA HEDEF OLDU"
Son yıllarda TSK'nın açık ve planlı bir asimetrik psikolojik harekat ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Orgeneral Koşaner, bu faaliyetlerin asıl hedefinin, TSK üzerinden devleti yıpratmak olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. Türk Silahlı Kuvvetleri ve bazı personeline yöneltilen, birçoğu doğruluğu henüz ispatlanamamış ve yargı sürecinde olan iddiaların, belli merkezlerce kamuoyuna birer gerçekmiş gibi sunulduğunu ve bunda da başarılı olunduğunu dile getiren Orgeneral Koşaner şunları kaydetti:
"Onur, şeref, haysiyet, vatan, millet ve bayrak sevgisi gibi duygularla yoğrulmuş insanlara karşı, bu duyguların değerini düşünmeyen kişi ve çevrelerin hukuk dışı ve maksatlı söz, yazı ve davranışları Türk Silahlı Kuvvetlerini ziyadesiyle üzüntüye sevk etmektedir. Bu saldırılar karşısında, itidalle, hukuk çerçevesinde kalmaya çalışan Türk Silahlı Kuvvetleri, yargıya müdahale olarak değerlendirilmemek için sınırlı şekilde ve daha dikkatle hareket etmek mecburiyetinde kalmış ancak maalesef iftira ve hukuk
dışı uygulamalara hedef olmuştur. Bazı soruşturmalarda gizlilik kuralına riayet edilmeyerek ve soruşturma sonuçları basına sızdırılarak kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine fırsat yaratılmıştır. Askerlik hizmetinin kendine has bazı kaideleri ve yasal mevzuatı vardır. Ayrı bir ihtisas gerektirdiğine inandığımız bu konularda, adli yargının değerlendirme ve yargılarında bazı sıkıntılar olduğu görülmektedir. Adli yargının, askeri adli makamlarla işbirliği içerisinde olma uygulaması geliştirildiği takdirde, daha
adil ve kamu vicdanını tatmin eden sonuçlara ulaşılacağından şüphe yoktur. Hukuka saygılı olması gereken kurum sadece Türk Silahlı Kuvvetleri değildir. Herkesin, her kurum ve kuruluşun ve bilhassa yargı erkini kullananların da kendilerini bağlayan hukuk kurallarına itina ile uymasını beklemek ve istemek hakkımızdır. Yasaların verdiği yetkiler kurumları ve şahısları rencide etmek, araştırma, inceleme yapmadan suçlamak ve kamuoyunu belli bir istikamette yönlendirmek için kullanılmamalıdır. Bir yüksek mahkeme
başkanımızın ifade ettiği gibi, yargı erkini kullananların adil yargılama yaptığını, tarafsız kaldığını ve herkesin güvencesi olduğunu topluma hissettirme borcu vardır."
Türk Silahlı Kuvvetlerini veya personelini suçlamak için elinde bilgi ve belge olduğunu iddia edenlerin, bunları basına verip sansasyon yaratmak yerine, yetkili ve ilgili makamlara vermeleri gerektiğini söyleyen Orgeneral Koşaner, TSK personeli içinde de suç işleyen ve hatalı davranışları içinde bulunanların olabileceğini söyledi. Orgeneral Koşaner, "Suç işleyene hak ettiği cezayı vermek ve suçluyu yetkili yargı merciinin karşısına çıkarmak, öncelikle TSK komuta kademisinin görev ve sorumluluğudur" diye
konuştu.
TSK'nın hiçbir zaman Türk ulusunun yararına olmayan hiçbir faaliyette bulunmadığını ve bulunmayacağını dile getiren Orgeneral Koşaner, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yasalarla belirlenmiş sınırları dışında hareket edenlerin, suçları sabit görüldüğünde TSK'da barındırılmayacaklarını söyledi. TSK'nın her türlü siyasi tesir ve düşüncenin dışında ve üstünde olmaya özen göstereceğini vurgulayan Orgeneral Koşaner, "Kışlaya herhangi bir siyasi tesir, düşünce ve simgenin girmesine müsaade
edilmeyecektir" diye konuştu.
Orgeneral Koşaner, amacı ne olursa olsun TSK ve personeline yönelik karalama ve suçlama kampanyalarının hiçbir zaman ve hiçbir şekilde TSK'nın moralini, disiplinini ve görev etkinliğini etkilemediğini ve etkilemeyeceğini vurguladı. Orgeneral Koşaner, "Emekli ve muvazzaf TSK personeline yöneltilmiş olan ve henüz iddiadan ileri geçemeyen suçlamalarla açılmış olan soruşturma ve kovuşturmaların bir an önce sonuçlandırılması ve gerçeklerin biran önce ortaya çıkarılması en büyük dileğimiz ve beklentimizdir"
dedi.