Ayvalık Ve Altınova'da Susuz Köyler 'Hayır' Diyor
Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesi sınırları içinde bulunan; Çakmak, Üçkabaağaç, Odaburnu, Kırcalar köylerinin suları, köye su pompalayan motorları, elektrikleri borçları yüzünden Tedaş tarafından elektriklerin kesilmesi nedeniyle 10 gündür çalışmıyor
Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Altınova beldesi sınırları içinde bulunan; Çakmak, Üçkabaağaç, Odaburnu, Kırcalar köylerinin suları, köye su pompalayan motorları, elektrikleri borçları yüzünden Tedaş tarafından elektriklerin kesilmesi nedeniyle 10 gündür çalışmıyor. Susuzluk yaşayan köylüler ise bu duruma kelimenin tam anlamıyla isyan ediyorlar.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesi ve ilçeye bağlı Altınova beldesi sınırları içinde kalan köylerde yaşayan köylü vatandaşlar, 12 Eylül'de yapılacak olan Anayasa değişikliğine ilişkin referandumu dört gözle beklediklerini belirtiyorlar.
12 Eylül'de AK Parti'ye ders vermek için sabırsızlandıklarını kaydeden yaşlı köylüler, Ramazan ayında susuz yaşamak zorunda bırakıldıklarını belirterek, bunun tek sorumlusu olarak da AK Parti Hükümeti olduğunu öne sürüyorlar.
Köylüler, "Dedelerimiz, babalarımız kurtuluş savaşı öncesinde Yunan zulmünü yaşamışlar. Fakat bizim yaşadığımız bundan da beter. Çoğumuz oruç tutuyoruz. Oruçlu halimizle bütün gün yakıcı güneşin altında bamya tarlasında çalışmak zorunda kalıyoruz. Tarladan aç-susuz döndüğümüzde evimizde su yok. 10 gündür susuz yaşıyoruz. Tedaş şu mübarek Ramazan gününde elektriğimizi kesti. Kuyu ve Çeşme başında saatlerce sıra bekliyor ve çoğu zaman evlerimize iftardan çok sona dönebiliyoruz. Kuyudan ve dağdaki çeşmelerden evlere su taşımak zorunda bırakıldık. Bu suyla çamaşır, bulaşık yıkıyor, yemek yapıyor, hayvanlarımızın ve kendimizin içme suyu ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Kuyulardan içmek zoruna kaldığımız hijyen ve sağlıklı olmayan bu sular nedeniyle yakında köylerde salgın hastalıklar başlarsa bunun vebali kimin üzerinde olacak? 10 gündür yıkanamıyoruz. Su olmadığı için bu mübarek günlerde çoğumuz cenabet gezmek zorunda bırakıldık. Bize insan muamelesi yapmayan hükümet bizden 'Evet' oyu beklemesin. Oyumuz 'Hayır' olacak" diye konuşuyorlar.
TEDAŞ BİRİKEN BORÇ NEDENİYLE ELEKTRİKLERİ KESTI
15 Yıl öncesine dayanan su meselesinde Altınova köyleri aralarında kurdukları grupta yer alan ve Altınova'dan gelen suyu ortak kullanarak su basan motorların elektrik borcunu da ortak ödedikleri ve Tedaş faturalarının düzenli ödenmemesi nedeniyle zaman içinde biriken borç 150 bin TL'ye kadar ulaşınca Tedaş'ta elektrikleri kesti.
Üçkabaağaç köyü Muhtarı Ali Küçük, "Köyümüz 1997 yılında yapılan kontrat ile gruptan çıktı. Suyu, Kırcalar köyüne devretti. Kırcalar köyü de Çakmak köyüne devretti. Biz kendimize ait elektrik borcumuzu ödüyoruz. Borcumuz olmamasına rağmen diğer köylerle birlikte bizimde enerjimiz kesildi. Bu borç vardı da neden bu güne kadar beklendi. Şu Ramazan ayının 10 gününü köylüye haram ettiler" diye konuştu.
REFERANDUMU SABIRSIZLIKLA BEKLİYORLAR
12 Eylül'de yapılacak olan Referandumu sabırsızlıkla beklediklerini belirten köylüler Tedaş'a ve dolayısıyla AK Parti Hükümeti'ne öfkeli. "Hükümet, bizim suyumuzu keserse bizden ne yüzle 'Evet' oyu isteyecek? Hepimiz inadına 'Hayır' diyeceğiz. Bize insan muamelesi yapmayanlara 12 Eylül'de sanıkta ders vereceğiz" derken, Yaşlısı, genci, kadını ve erkeği kuyu suyunu köyün hayvanlarıyla ortak kullanmak zorunda kaldıkları için, olası salgın hastalık karşısında bunun sorumlusunun kim olacağını da merak ettiklerini belirtiyorlar.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesi ve ilçeye bağlı Altınova beldesi sınırları içinde kalan köylerde yaşayan köylü vatandaşlar, 12 Eylül'de yapılacak olan Anayasa değişikliğine ilişkin referandumu dört gözle beklediklerini belirtiyorlar.
12 Eylül'de AK Parti'ye ders vermek için sabırsızlandıklarını kaydeden yaşlı köylüler, Ramazan ayında susuz yaşamak zorunda bırakıldıklarını belirterek, bunun tek sorumlusu olarak da AK Parti Hükümeti olduğunu öne sürüyorlar.
Köylüler, "Dedelerimiz, babalarımız kurtuluş savaşı öncesinde Yunan zulmünü yaşamışlar. Fakat bizim yaşadığımız bundan da beter. Çoğumuz oruç tutuyoruz. Oruçlu halimizle bütün gün yakıcı güneşin altında bamya tarlasında çalışmak zorunda kalıyoruz. Tarladan aç-susuz döndüğümüzde evimizde su yok. 10 gündür susuz yaşıyoruz. Tedaş şu mübarek Ramazan gününde elektriğimizi kesti. Kuyu ve Çeşme başında saatlerce sıra bekliyor ve çoğu zaman evlerimize iftardan çok sona dönebiliyoruz. Kuyudan ve dağdaki çeşmelerden evlere su taşımak zorunda bırakıldık. Bu suyla çamaşır, bulaşık yıkıyor, yemek yapıyor, hayvanlarımızın ve kendimizin içme suyu ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Kuyulardan içmek zoruna kaldığımız hijyen ve sağlıklı olmayan bu sular nedeniyle yakında köylerde salgın hastalıklar başlarsa bunun vebali kimin üzerinde olacak? 10 gündür yıkanamıyoruz. Su olmadığı için bu mübarek günlerde çoğumuz cenabet gezmek zorunda bırakıldık. Bize insan muamelesi yapmayan hükümet bizden 'Evet' oyu beklemesin. Oyumuz 'Hayır' olacak" diye konuşuyorlar.
TEDAŞ BİRİKEN BORÇ NEDENİYLE ELEKTRİKLERİ KESTI
15 Yıl öncesine dayanan su meselesinde Altınova köyleri aralarında kurdukları grupta yer alan ve Altınova'dan gelen suyu ortak kullanarak su basan motorların elektrik borcunu da ortak ödedikleri ve Tedaş faturalarının düzenli ödenmemesi nedeniyle zaman içinde biriken borç 150 bin TL'ye kadar ulaşınca Tedaş'ta elektrikleri kesti.
Üçkabaağaç köyü Muhtarı Ali Küçük, "Köyümüz 1997 yılında yapılan kontrat ile gruptan çıktı. Suyu, Kırcalar köyüne devretti. Kırcalar köyü de Çakmak köyüne devretti. Biz kendimize ait elektrik borcumuzu ödüyoruz. Borcumuz olmamasına rağmen diğer köylerle birlikte bizimde enerjimiz kesildi. Bu borç vardı da neden bu güne kadar beklendi. Şu Ramazan ayının 10 gününü köylüye haram ettiler" diye konuştu.
REFERANDUMU SABIRSIZLIKLA BEKLİYORLAR
12 Eylül'de yapılacak olan Referandumu sabırsızlıkla beklediklerini belirten köylüler Tedaş'a ve dolayısıyla AK Parti Hükümeti'ne öfkeli. "Hükümet, bizim suyumuzu keserse bizden ne yüzle 'Evet' oyu isteyecek? Hepimiz inadına 'Hayır' diyeceğiz. Bize insan muamelesi yapmayanlara 12 Eylül'de sanıkta ders vereceğiz" derken, Yaşlısı, genci, kadını ve erkeği kuyu suyunu köyün hayvanlarıyla ortak kullanmak zorunda kaldıkları için, olası salgın hastalık karşısında bunun sorumlusunun kim olacağını da merak ettiklerini belirtiyorlar.