Malazgirt Zaferi Törenlerle Kutlandı
Malazgirt Zaferi'nin 939'uncu yıldönümü Muş'un Malazgirt ilçesinde düzenlenen törenlerle kutlandı.
Malazgirt Zafer Anıtı önünde başlayan törenlere Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Muş Valisi Erdoğan Bektaş, Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, Ak Parti Muş Milletvekilleri Medeni Yılmaz ve Seracettin Karayağız, AK Parti Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Garnizon Komutanı Kurmay Albay Yavuz Selim Kahveci, Belediye Başkanı Necmettin Dede, kamu kurum amirleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kutlama törenlerinde açılış konuşmasını yapan Malazgirt Belediye Başkanı Nuri Balcı, Malazgirt Savaşı'nda Selçuklu Ordusu'nun yoğun Kürt desteği aldığını savundu. Türkler ve Kürtlerin tanıştıkları günden bu yana iki kardeş halk olarak tarihteki görevini yerine getirdiğini söyleyen Nuri Balcı; "Sultan Alparslan yerli halkın desteğini alması, bu zaferi kaçınılmaz kılmıştır. Her milletin tarihinde bir dönüm noktası olduğu gibi, Türklerin de tarih sahnesindeki dönüm noktası olmuştur. Selçuklu ordusunun yoğun bir Kürt desteğini aldığını, tarihçi Rene Grousset, Sıbt'ul - Cewzi ve Michele Psellus da doğrulamaktadır. Sultan Alparslan'ın 'Eğer 20 bin Kürt süvarisi olmasaydı, ben bu savaşı kazanamazdım' sözü bu topraklarda kardeşliğe, sadakate verilen önemi en iyi şekilde açıklamaktadır. Ayrıca kardeşlik ve sadakat kurtuluş Savaşı'nda da gösterilmiştir. Mustafa Kemal'in omuz omuza çarpışan bu iki kardeş halka müteşekkir olduğu birçok konuşmasıyla tarihe meclis tutanakları ile kaydedilmiştir. Verdiğimiz bu iki örnekten şu sonuca varabiliriz. Türkler ve Kürtlerin tanıştıkları günden bugüne iki dost değil, iki kardeş halk olarak tarihteki görevlerini yerine getirmiştir" dedi.
Terör yüzünden insanların topraklarını terk etmek zorunda olduğunu söyleyen Vali Erdoğan Bektaş ise; "Bu kutlu mekanlarda Malazgirt bin yıllık yurdumuz. Tarihimizin büyük hükümdarlarından Alparslan, Malazgirt'ten bir bütünlük meydana getirmiştir. Avrupa tarihi ve dünya tarihi, İslam tarihi açısından Malazgirt bir dönüm noktasıdır. Malazgirt bu toprakları yurt tutmak isteyenler ile bizleri bu topraklardan atmak isteyenler arasında geçen bir savaştır. Yüzyıl bile olmamış yakın bir tarihte milletimiz bir var olma mücadelesi vermiştir. Başardıklarımız ve başaramadıklarımız var. Son yıllarda mustarip olduğumuz teröre bu topraklarda karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlarımız topraklarını terk etmek zorunda bırakılmıştır. Bu topraklarda yeni bir gelecek inşa etmek mümkündür. Bin yıl önce yapılan, başarılan zafer bugün de başarılabilir. Malazgirt, Söğüt ve Çanakkale olmalıdır. İnsanlarımızın çocuklarımızın umut yeri olmalıdır" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise, vatanın coğrafya ile millet ruhunun birleştiği kutsallık olduğunu ifade etti. Ağustos ayının farklı bir ay olduğunu belirten Bakan Çağlayan, Türklere Anadolu'nun kapılarının açan ilk unsurun da Malazgirt Zaferi olduğunu kaydetti. Konuşmasında teröre de değinen Çağlayan; "30 yıldır bu ülkede analar ağlıyor, çocuklar ölüyor, 450 milyar dolar zarar oluşmuştur. 40 bin insanımız yaşamını yitirdi. Terör beraberinde işsizlik, acı ve yürek sızıntısı getirdi. Terör rant sağladı. Gençlerin kanından istismar elde edenler oldu. İnsanlarımızı karanlığa sevk edenler rant sağladı. Ama unutulan bir şey var ki; bin yıllık Malazgirt ruhuna sahibiz. Türkiye bugün güçlü, ekonomik durumu, coğrafi konumu ve yabancı sermayenin gıpta ile bakıldığı bir ülkedir. Bu gıpta edilmenin sebebi kardeşlik ruhunun yansımasıdır. Bize bizden başka engel olacak kimse yoktur. Kalkınmayı hızlandıracak adımlar atıyoruz. Türkiye'nin doğusundan batısına kalkınma olabilmesi kardeşlik ruhu ile alakalıdır. Türkiye bütün şehirleri ile kardeşlik ve dayanışma içerisinde olmuştur. Yıllardır ihmal edilen doğu bölgelerinin huzur içerisinde bir yaşam sürdürmesi için çabalıyoruz. Muş'umuzu kalkındırmak için insanca yaşam sürdürülmesi için var gücümüzle çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Kutlama törenleri temsili Alparslan'ın askerleriyle beraber tören alanına gelmesi ve şehrin temsili anahtarını Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'a vermesiyle devam etti. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı tarafından gösteri sunuldu. Kutlama törenleri resmi geçit ile sona erdi.
Bakan Çağlayan ve beraberindekiler daha sonra 250 kişilik kız yurdunun temeli atmak üzere karayoluyla Bulanık ilçesine geçti.
Terör yüzünden insanların topraklarını terk etmek zorunda olduğunu söyleyen Vali Erdoğan Bektaş ise; "Bu kutlu mekanlarda Malazgirt bin yıllık yurdumuz. Tarihimizin büyük hükümdarlarından Alparslan, Malazgirt'ten bir bütünlük meydana getirmiştir. Avrupa tarihi ve dünya tarihi, İslam tarihi açısından Malazgirt bir dönüm noktasıdır. Malazgirt bu toprakları yurt tutmak isteyenler ile bizleri bu topraklardan atmak isteyenler arasında geçen bir savaştır. Yüzyıl bile olmamış yakın bir tarihte milletimiz bir var olma mücadelesi vermiştir. Başardıklarımız ve başaramadıklarımız var. Son yıllarda mustarip olduğumuz teröre bu topraklarda karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlarımız topraklarını terk etmek zorunda bırakılmıştır. Bu topraklarda yeni bir gelecek inşa etmek mümkündür. Bin yıl önce yapılan, başarılan zafer bugün de başarılabilir. Malazgirt, Söğüt ve Çanakkale olmalıdır. İnsanlarımızın çocuklarımızın umut yeri olmalıdır" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise, vatanın coğrafya ile millet ruhunun birleştiği kutsallık olduğunu ifade etti. Ağustos ayının farklı bir ay olduğunu belirten Bakan Çağlayan, Türklere Anadolu'nun kapılarının açan ilk unsurun da Malazgirt Zaferi olduğunu kaydetti. Konuşmasında teröre de değinen Çağlayan; "30 yıldır bu ülkede analar ağlıyor, çocuklar ölüyor, 450 milyar dolar zarar oluşmuştur. 40 bin insanımız yaşamını yitirdi. Terör beraberinde işsizlik, acı ve yürek sızıntısı getirdi. Terör rant sağladı. Gençlerin kanından istismar elde edenler oldu. İnsanlarımızı karanlığa sevk edenler rant sağladı. Ama unutulan bir şey var ki; bin yıllık Malazgirt ruhuna sahibiz. Türkiye bugün güçlü, ekonomik durumu, coğrafi konumu ve yabancı sermayenin gıpta ile bakıldığı bir ülkedir. Bu gıpta edilmenin sebebi kardeşlik ruhunun yansımasıdır. Bize bizden başka engel olacak kimse yoktur. Kalkınmayı hızlandıracak adımlar atıyoruz. Türkiye'nin doğusundan batısına kalkınma olabilmesi kardeşlik ruhu ile alakalıdır. Türkiye bütün şehirleri ile kardeşlik ve dayanışma içerisinde olmuştur. Yıllardır ihmal edilen doğu bölgelerinin huzur içerisinde bir yaşam sürdürmesi için çabalıyoruz. Muş'umuzu kalkındırmak için insanca yaşam sürdürülmesi için var gücümüzle çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Kutlama törenleri temsili Alparslan'ın askerleriyle beraber tören alanına gelmesi ve şehrin temsili anahtarını Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'a vermesiyle devam etti. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı tarafından gösteri sunuldu. Kutlama törenleri resmi geçit ile sona erdi.
Bakan Çağlayan ve beraberindekiler daha sonra 250 kişilik kız yurdunun temeli atmak üzere karayoluyla Bulanık ilçesine geçti.