Devlet Bakanı Mehmet Aydın;
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, 12 Eylül sürecinden rahatsız olan bazı kesimlerin, sermayenin geniş tabana yayılmasından rahatsızlık duyan kesim olduğunu savundu.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi tarafından Crown Plaza'da verilen iftar programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Aydın, "Bu millet, vatan, coğrafya birlik ve beraber olmak durumundadır, olacaktır. Bu fikrin alternatifi yoktur. Bu kadar bin yıllık bir medeniyetiniz varsa, bin 500 yıllık daha fazla bir değerler kaynağınızın geçmişi varsa, bu yerkürede bu kadar önemli belirleyici olmuşsanız, asırlarca dünyanın önemli kısmına rehberlik
etmişseniz, bu geçmiş sizi rahat bırakmaz, huzur vermez. Bu geçmişin hakkını vermediğiniz sürece siyasetin de yerine oturacağına inanmıyorum. Bunun hakkını vermeyen ve bu topraklarda bunun yeniden filizlenmesi için çaba harcamayan gelecek de bizim geleceğimiz olmaz. Bugün Türkiye, sadece siyasette değil, pek çok alanda tarihinin hakkını vermek için ciddi anlamda bir mücadele veriyor" dedi.
Referanduma de değinen Bakan Aydın, "Türkiye'de 12 Eylül'e kadar devam eden süreç konusunda rahatsız olanların bir kısmı, sermayenin geniş tabana yayılmasından da rahatsız olan kesimdir. Çünkü sermaye geniş tabana yayıldığı an siyaset de geniş tabana yayılır. İster ekonomi, ister hayat, ister sanat diyelim. Sadece bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde çalışan bin 200'den fazla klasik Türk İslam sanatlarına gönül vermiş insanımız var. Kültür alanında çok büyük bir tabana yayılma var.
Sermaye, iş gücünün yayılması var. Eğer bunlar olmasaydı, bugün modern siyasetimiz bu boyutta tabana inen bir siyaset olmazdı. Demek ki bunlar birbirine bağlı. Bir yerden çok yıkıcı bir eleştiri geliyorsa bunun arkasında sermayeyle, ticaretle ilgili, dünyayla olan ilişkilerle ilgili durumu dikkate almamız lazım. Türkiye'nin eksiği çoktur, ticarette de siyasette de alacağı uzun bir yol vardır. Bu yol da hiçbir zaman mutlak bir destinasyona ulaşmaz" diye konuştu.
"Bu topraklarda bizim canımız sıkılmaz, her zaman yapılacak işimiz, gidilecek yolumuz vardır. Bu millet, vatan, coğrafya birlik ve beraberlik içinde olmak durumundadır, olacaktır olmalıdır" diye devam eden Aydın, "Bu fikrin, düşüncenin alternatifi yoktur. Alternatifi olanlar olabilir ama onların başarı şansı yoktur. Sayın Başbakan çeşitli defalar söyledi, 'Ne bayrağın yanında başka bir bayrak ne de bu topraklarda suni sınırlar'. Bu milletin geleceği birlik ve beraberlik içindedir. Peki bu ortaklığı
geleceğe nasıl taşıyacağız. Mevcudu demokratik bir yönetim, siyaset ve anayasayla taçlandırmak gerekir. Sadece bu saydığımız ortaklıklar yetmez. Bunu ileriye taşıyacak olan, her bireye hakkını tanıyan demokratik değerler üzerine bina edilmiş bir siyasettir. Demokrasimizi belli bir noktaya getiremezsek ortak değerlerle ilgili güvenimiz bize yetmeyebilir" ifadelerini kullandı.
İftar yemeğinde İzmir Valisi Cahit Kıraç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ile çok sayıda işadamı hazır bulundu. Gecede MÜSİAD'a katılan iş adamlarına rozetleri takıldı ayrıca ISO'nun ''En Büyük 500'' listesine giren MÜSİAD üyelerine, Bakan Aydın tarafından başarı plaketi verildi.
etmişseniz, bu geçmiş sizi rahat bırakmaz, huzur vermez. Bu geçmişin hakkını vermediğiniz sürece siyasetin de yerine oturacağına inanmıyorum. Bunun hakkını vermeyen ve bu topraklarda bunun yeniden filizlenmesi için çaba harcamayan gelecek de bizim geleceğimiz olmaz. Bugün Türkiye, sadece siyasette değil, pek çok alanda tarihinin hakkını vermek için ciddi anlamda bir mücadele veriyor" dedi.
Referanduma de değinen Bakan Aydın, "Türkiye'de 12 Eylül'e kadar devam eden süreç konusunda rahatsız olanların bir kısmı, sermayenin geniş tabana yayılmasından da rahatsız olan kesimdir. Çünkü sermaye geniş tabana yayıldığı an siyaset de geniş tabana yayılır. İster ekonomi, ister hayat, ister sanat diyelim. Sadece bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği içinde çalışan bin 200'den fazla klasik Türk İslam sanatlarına gönül vermiş insanımız var. Kültür alanında çok büyük bir tabana yayılma var.
Sermaye, iş gücünün yayılması var. Eğer bunlar olmasaydı, bugün modern siyasetimiz bu boyutta tabana inen bir siyaset olmazdı. Demek ki bunlar birbirine bağlı. Bir yerden çok yıkıcı bir eleştiri geliyorsa bunun arkasında sermayeyle, ticaretle ilgili, dünyayla olan ilişkilerle ilgili durumu dikkate almamız lazım. Türkiye'nin eksiği çoktur, ticarette de siyasette de alacağı uzun bir yol vardır. Bu yol da hiçbir zaman mutlak bir destinasyona ulaşmaz" diye konuştu.
"Bu topraklarda bizim canımız sıkılmaz, her zaman yapılacak işimiz, gidilecek yolumuz vardır. Bu millet, vatan, coğrafya birlik ve beraberlik içinde olmak durumundadır, olacaktır olmalıdır" diye devam eden Aydın, "Bu fikrin, düşüncenin alternatifi yoktur. Alternatifi olanlar olabilir ama onların başarı şansı yoktur. Sayın Başbakan çeşitli defalar söyledi, 'Ne bayrağın yanında başka bir bayrak ne de bu topraklarda suni sınırlar'. Bu milletin geleceği birlik ve beraberlik içindedir. Peki bu ortaklığı
geleceğe nasıl taşıyacağız. Mevcudu demokratik bir yönetim, siyaset ve anayasayla taçlandırmak gerekir. Sadece bu saydığımız ortaklıklar yetmez. Bunu ileriye taşıyacak olan, her bireye hakkını tanıyan demokratik değerler üzerine bina edilmiş bir siyasettir. Demokrasimizi belli bir noktaya getiremezsek ortak değerlerle ilgili güvenimiz bize yetmeyebilir" ifadelerini kullandı.
İftar yemeğinde İzmir Valisi Cahit Kıraç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ile çok sayıda işadamı hazır bulundu. Gecede MÜSİAD'a katılan iş adamlarına rozetleri takıldı ayrıca ISO'nun ''En Büyük 500'' listesine giren MÜSİAD üyelerine, Bakan Aydın tarafından başarı plaketi verildi.