Taleplerimizi elde edeceğiz...
BDP Genel Başkanı Selahaattin Demirtaş, bölücü terör örgütü PKK bayrağı altında düzenlenen Şırnak mitinginde 25 bin kişiye konuştu. Demirtaş, "Ne kadar talebimiz varsa boykot yapa yapa hepsini elde edeceğiz" dedi.
Alanda, ‘İnadına boykot inadına demokrasi', ‘Ne kadar boykot o kadar demokrasi', ‘Anaların gözyaşı dinmedi Erdoğan, kadınlar seni boykot edecek' ve ‘Çocuklarımız hâlâ cezaevinde sandığa gitmiyoruz' pankartları açan kalabalık, sık sık ‘Öcalan', ‘PKK halktır, halk burada', ‘Be serok jiyan nabe' (Başkansız yaşam olmaz), ‘Biji Serok Apo', ‘Baskılar bizi yıldıramaz' ve sloganları attı. Çok sayıda havai fişek atılan mitingde 10 metre uzunluğundaki PKK'yı simgeleyen bezler ve bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın resimleri açılarak dolaştırıldı.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Cizre'nin özgürlüğünü yeni kazanmadığını söyledi. Kaplar, Cizre'nin 200 yıl önce özgür olduğunu kendilerinin bunu şimdi sadece kutladıklarını söyledi. Kaplan, “Özgürlüğümüzü görmek istemeyenler, İsmail Ebulize, Ahmede Hane, Kırmızı Medrese’ye, Mem-u Zin'e ve Melaye Ciziri'ye baksın. O zaman özgür olduğumuzu görecekler. Cizre serhildanların (başkaldırı) merkezidir. Bundan sonra da serhildanlarıyla, diliyle, kültürüyle, kimliğiyle ve onuruyla Cizre özgür olacak. Gelişen bir fikrin zamanı geldiyse kimse bunun önünde duramayacaktır. Şimdi demokratik özerklik fikri gelişiyor ve kimse bunun önünde artık duramaz. Bizler artık sistemin üç kafadarı olan Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin zihniyetlerine ‘güle güle' diyeceğiz. 80 model araçların artık Habur'dan geçişleri yasaklandı biliyorsunuz. Niye? Modeli ömrü doldu. Şimdi yeni gıcır gıcır sıfır kilometre sivil bir anayasa lazımdır. Bu da sizin gücünüzle olacak.”
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, kadınların zılgıtları ve havai fişek gösterileri arasında kursüye çıktı. “Cizre’nin duruşu bizim onurumuzdur” diyerek sözlerine başlayan Demirtaş, zılgıt ve alkışlar nedeniyle konuşabilmek için bir süre beklemek zorunda kaldı. Cizre halkının önceden kararını verdiğini belirten Demirtaş, “Bizler buraya sadece ilan etmeye geldik. Yıllardır özgürlük mücadelesi yürüten bir halk olarak, 12 Eylül'de tarih yazacağız. Bizi yok sayan, inkar edenleri, bizi yok sayanları, bizler de 12 Eylül'de onları yok sayarak referandumu boykot edeceğiz” dedi.
NE KADAR BOYKOT O KADAR ÖZGÜRLÜK
Demirtaş, yeni anayasa yapılmadan, Terörle Mücadele Yasası değişmeden, operasyonlar durmadan, cezaevindeki arkadaşları bırakılmadan ve seçim barajları düşürülmeren boykot kararından vazgeçmeyeceklerini söyledi. Demirtaş, “Erdoğan, diyor ki; BDPn tabanı onlar gibi düşünmüyor. Biz de Erdoğan'a diyoruz ki, bu alandaki ses sana cevaptır.’ Bizim bir şey söylememize gerek yoktur. Meydanlar ne istediğini bilen ve iradesinin arkasında olanların meydanıdır. Erdoğan, bunu görüyor ve bunun için artık paniklemeye başladı. Ne kadar talebimiz varsa, boykot sayesinde elde edeceğiz. Bunun için boykot Kürt halkı için direniştir. Ne kadar boykot, o kadar özgürlük” dedi.
Demirtaş’ın konuşması sırasında miting alanındaki ışıkların sönmesi üzerine alanda bulunan yaklaşık 25 bin kişi çakmaklarını yakarak ve cep telefonlarının ışıklarını açarak alanı aydınlatmaya çalıştı. Bunun üzerine Demirtaş, Cizre halkının tüm karanlıkları aydınlatabileceğini söyledi.
HÜKÜMET BU EYLEMSİZLİĞİ TANIYOR MU TANIMIYOR MU?
PKK'nın eylemsizlik kararı aldığını hatırlatan Demirtaş, Biz ilk gün iki tarafa da çağrı yaparak, “Ellerinizi tetikten çekin” dediklerini, operasyonların durmasını istediklerini belirterek, “Maalesef dün Erciş’te bir pusu kuruldu, operasyon gerçekleştirildi ve 2 PKK gerillası infaz edildi. Eylemsizlik kararında, ateşkes kararında yapılan bu operasyonlar açıkça provokasyondur. Hükümet bu konuda açıklama yapmalıdır. Bu ateşkesi tanıyor mu, tanımıyor mu? Bu eylemsizliğe karşı saygısı var mı, yok mu? Buna rağmen eylem hazırlığı içerisinde olmayan, eylem yapmayacağını ilan etmiş bir örgüte karşı, harekete karşı ve onun üyelerine karşı operasyon yapmak açıkça provokasyondur” dedi.
Demirtaş, Diyarbakır başta olmak üzere çeşitli kentlerdeki 649 sivil toplum örgütünün ortak açıklama yaparak taraflara ateşkes çağrısında bulunduğunu anlatırken şöyle konuştu:“Şimdi bu 649 sivil toplum örgütünü göreve çağırıyoruz. Bakın operasyonlar yapılıyor. Bunu durdurmamız gerekiyor. Bu şekilde eylemsizlik kararını sabote ediyorlar. Tekrar, ‘Çatışma ve savaş başlatın’ diyen birileri altan altan bu oyunu örmeye çalışıyor. Eğer bu oyuna karşı ortak duruş sergileyemezsek, kalıcı barışı sağlamak zor olacaktır. Erciş'teki infaza tepki göstermeleri gerekiyor. Bu ateşkes isteyen herkesin sorumluluğundadır. Böyle bir ateşkes ve bu şekilde eylemsizlik olmaz. Biz bu mübarek Ramazan ayında ve sonrasında da artık ölümlerin durmasını isterken ve meydanlarda halkımız bunu haykırırken, AKP operasyon yapamaz. Eğer bir taraftan operasyon yapılıyorsa ve diğer taraftan bu sorunu çözüyormuş gibi yapıyorsa, AKP Hükümeti ancak kendini kandırır. Biz bu dönemde elini tetiğe götüren kim olursa olsun provokatör olarak değerlendiririz. PKK gerilalarının sağ yakalandıktan sonra infaz edildiğini gören tanıklar var. AKP’nin yaptığı provokasyondur, bunu asla kabul etmiyoruz ve Başbakan’dan açıklama bekliyoruz.”