İşte BDP'nin 5 şartı!

1) Etnik vatandaşlık tanımı olmayan yeni anayasa 2) PKK operasyonlarının durması 3) 'KCK'dan tutuklularının serbest kalması 4) Düşük seçim barajı 5) Siyasi çözüm için müzakere

1) Etnik vatandaşlık tanımı olmayan yeni anayasa 2) PKK operasyonlarının durması 3) 'KCK'dan tutuklularının serbest kalması 4) Düşük seçim barajı 5) Siyasi çözüm için müzakere


Yurdagül ŞİMŞEK
ANKARA - BDP, referendumu boykot etme kararını, ‘hükümetin kendi ortaya koydukları koşulları kabul etmesi durumu’nda yeniden değerlendirebileceklerini açıkladı.

AKP, BDP’nin boykot kararının etkin olmaması için özellikle bölgedeki çalışmalarına ağırlık verirken; PKK’nın ‘eylemsizlik’ kararının Kürt sorunun çözümü için değerlendirilmesi gerektiğini savunan BDP de ‘evet’ pazarlığı için koşullar öne sürmeye başladı.

BDP’nin istekleri ‘PKK’ya yönelik operasyonların durdurulması’, ‘KCK operasyonları çerçevesinde tutuklu bulunan BDP kadrolarının serbest bırakılması’, ‘vatandaşlık tanımının da yeniden yapılacağı yeni bir anayasa’, ‘seçim barajının düşürülmesi’, ‘Kürt sorunun çözümü için müzakerelerin başlatılması’ olarak sıralandı.

Beklentilerini Radikal’e anlatan BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata, Meclis’teki Anayasa görüşmelerinde üç aşamalı bir paket hazırlayıp AKP’ye sunduklarını anımsatarak, AKP’nin bunu görmezden gelerek hiçbir partinin kendilerine katkı sunmadığını öne sürdüğünü belirtti. Bu nedenle bu süreçte ‘evet’ demediklerini söyleyen Ata, “Toplumun neredeyse yüzde 90’ının yeni bir anayasa talebi var. Bu anayasa talebinin ertelenmesine, ya da makyaj yapılmasına ya da 12 Eylül darbe anayasasının ömrünün uzatılmasının meşrulaştırılmasına taraf olmayacağız” dedi. Yeni bir anayasa için kurucu meclis, temsil gücünü artırmak için seçim barajının düşürülmesi gerektiğini belirten Ata, ancak bu taleplerin hepsine kulağını tıkayan bir AKP gerçeği olduğunu söyledi.

‘Şeytanla bile görüşürüm’
Öncelikle ve mutlaka operasyonların durdurulması gerektiğini söyleyen Ata, şöyle konuştu:
“Bunun içinde sadece askeri operasyonlar yok, siyasi operasyonlar var. Bu sürecin çözüm gücü olabilecek seçil-mişlerin de içinde olmuş olduğu kadroların bir an önce bırakılması gerekiyor. Tabii ki en önemlisi artık bu sorunun nasıl çözülür diye bir müzakere sürecinin başlaması lazım. Türkiye’de henüz iktidar iradesi ortaya çıkmış değil. Yani ben bu sorunu çözmek için şeytan ile de görüşürüm diyen bir irade yok ortada. Elimizi sıkmayan, bizi dikkate almayan, eşbaşkanlarımızla görüşmeyi terörle müzakere ediyormuş gibi algılayan, topluma da böyle yansıtan bir irade var.”

Yeni anayasa konusunda iktidarın çıkıp ‘biz bunu yapacağız, yapma irademiz vardır ve takvim de veriyoruz, şu tarihde yapacağız’ demesinin toplumu rahatlatacağını söyleyen Ata, “Yeni bir anayasa için koşullar oluştuğuna inanırsak, tabanımız buna ikna olursa, ama bu tek başına da olmaz, AKP’nin ikna edebilmesi için de öncelikle bu siyasi operasyonları durdurmalı, bizi ikna etmesi gerekiyor her şeyden önce. Bu sorunun çözümü için müzakereler başlamalı. Şu terör örgütünün tarafıdır şu teröristtir, şu uzantısıdır denmemelidir” dedi.

Ata, “Müzakereler kiminle, BDP ile mi PKK ile mi Öcalan’la mı?” sorusu üzerine de “Başbakan, ‘devlet tabii ki herkesle görüşür’ diye bir açıklamada bulunuyor. Sadece siyasi iktidar açısından değil bu bir devlet politikası olacaksa devlet bunu nasıl gerçekleştireceğini bilir. Ama şu an ben BDP yöneticisi olarak BDP ile bu sorunun çözümünün, siyasal temaslarının, Meclis çatısı altında nasıl gündeme gelip ne tür yasaların çıkarılacağını biz tartışmaya hazırız” dedi. Ata, “Bu talepleriniz olmazsa boykot devam mı edecek” sorusuna, “Tabii. BDP, anayasa değişiklik paketi Meclis gündemine geldiğinde sunmuş olduğu öneriler neyse bugün de onun arkasındadır” yanıtını verdi.