Elektrik Dağıtım Özelleştirmeleri
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, dün gerçekleştirilen elektrik dağıtım ihalelerinin 5
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, dün gerçekleştirilen elektrik dağıtım ihalelerinin 5.7 milyar dolarlık bir rakamla sonuçlanmasının, Türkiye'nin yatırım ikliminin ve cazibesinin ne kadar yüksek olduğunun çok net bir göstergesi olduğunu belirterek, "Dünyanın gözü Türkiye'nin üzerinde. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de 120 milyar dolardan fazla enerji yatırımı yapılacak" dedi.
Bakan Çağlayan, Ankara'nın Çamlıdere ilçesine Anayasa referandumu kampanyası çerçevesinde gerçekleştirdiği ziyarette gazetecilerin sorularını cevapladı. Çağlayan, dün gerçekleştirilen elektrik dağıtım ihalelerinde gelen yüksek tekliflerle ilgili soru üzerine, ihalelerde toplam 5.7 milyar dolarlık teklif verilmesinin Türkiye'nin yatırım ve üretim ikliminin, cazibesinin çok yüksek olduğunun net bir göstergesi olduğunu vurguladı. Dünyanın krizden geçtiği bir ortamda elektrik dağıtım özelleştirmelerinde 5.7
milyar dolarlık teklif gelmesinin Türkiye'nin itibarı olduğunu ifade eden Çağlayan, bunun aynı zamanda Türkiye'nin ticaretinin, ekonomisinin gücünün de somut bir göstergesi olduğunu söyledi. AK Parti hükümetinin göreve gelmesinden bu yana önemli oranda özelleştirme yapıldığını ifade eden Çağlayan, geçmiş yıllarda bu konuda geç kalındığını ve bunun bedelini Türk milletinin ödediğini söyledi.
2002 yılında kamu iç ve dış borçlanmasının, Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 75'leri düzeyinde olduğunu hatırlatan Çağlayan, bugün küresel krize rağmen Türkiye'de iç ve dış kamu borçlarının GSMH'nin yüzde 45'leri düzeyinde ve AB Maastricht kriterleri seviyesinde olduğunu vurguladı. Çağlayan, "Bu, kaynaklarımızın çok etkin kullanıldığının bir göstergesidir. Yapılan bu ihalelerin de devletin ve milletin lehine olacak şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Böyle bir süreç takip ediliyor. Bu süreçte de ümit
ediyoruz ki bunlar uygun şekilde tamamlandıktan sonra, özel sektör tarafından işlemler devralınarak gerek yapılacak olan yatırımlar, gerekse bu konudaki kayıp ve kaçak miktarının azaltılması önemli oranda mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
Enerjinin Türkiye için son derece önemli bir konu olduğunu ifade eden Çağlayan, bu konuda dünyanın gözünün Türkiye'nin üzerinde olduğunu, önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de 120 milyar dolardan fazla enerji yatırımı yapılacağını kaydetti. Türkiye'nin enerjinin her çeşidini kullanma imkanına sahip olduğunu söyleyen Çağlayan, Türkiye'de yapılan özelleştirmelere de dışarıdan ciddi anlamda fon destekleri geldiğini belirtti. Yapılan özelleştirmelerde bu özelleştirmeleri finanse edecek finansman kaynaklarının ve
fon sahiplerinin tavrının da önemli olduğunu dile getiren Bakan Çağlayan, "Bu paralara güvenilerek, inanılarak ve Türkiye'de bugün uluslararası alanda gelmiş olduğu nokta dikkate alınarak bunlar hedefleniyor" dedi.
Çağlayan, yüksek tekliflerin sanayiciye ve vatandaşlara pahalıya mal olabileceğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine ise, "İşin ihale şartnamesi var. Bu ihale şartnamesinde sistemin nasıl yapılacağı, özelleştirildikten sonra bu sistemin nasıl olacağı ve bu konuyla ilgili bir regülatör kuruluş var. EPDK var. Piyasayı düzenleyen, tanzim eden, bu konuda tüketici ve üretici arasındaki dengeyi sağlayan mevzuatı yerine getiren EPDK var. EPDK görev başında olduğu müddetçe böyle bir sıkıntı olacağı
kanaatinde değilim" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, Ankara'nın Çamlıdere ilçesine Anayasa referandumu kampanyası çerçevesinde gerçekleştirdiği ziyarette gazetecilerin sorularını cevapladı. Çağlayan, dün gerçekleştirilen elektrik dağıtım ihalelerinde gelen yüksek tekliflerle ilgili soru üzerine, ihalelerde toplam 5.7 milyar dolarlık teklif verilmesinin Türkiye'nin yatırım ve üretim ikliminin, cazibesinin çok yüksek olduğunun net bir göstergesi olduğunu vurguladı. Dünyanın krizden geçtiği bir ortamda elektrik dağıtım özelleştirmelerinde 5.7
milyar dolarlık teklif gelmesinin Türkiye'nin itibarı olduğunu ifade eden Çağlayan, bunun aynı zamanda Türkiye'nin ticaretinin, ekonomisinin gücünün de somut bir göstergesi olduğunu söyledi. AK Parti hükümetinin göreve gelmesinden bu yana önemli oranda özelleştirme yapıldığını ifade eden Çağlayan, geçmiş yıllarda bu konuda geç kalındığını ve bunun bedelini Türk milletinin ödediğini söyledi.
2002 yılında kamu iç ve dış borçlanmasının, Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 75'leri düzeyinde olduğunu hatırlatan Çağlayan, bugün küresel krize rağmen Türkiye'de iç ve dış kamu borçlarının GSMH'nin yüzde 45'leri düzeyinde ve AB Maastricht kriterleri seviyesinde olduğunu vurguladı. Çağlayan, "Bu, kaynaklarımızın çok etkin kullanıldığının bir göstergesidir. Yapılan bu ihalelerin de devletin ve milletin lehine olacak şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Böyle bir süreç takip ediliyor. Bu süreçte de ümit
ediyoruz ki bunlar uygun şekilde tamamlandıktan sonra, özel sektör tarafından işlemler devralınarak gerek yapılacak olan yatırımlar, gerekse bu konudaki kayıp ve kaçak miktarının azaltılması önemli oranda mümkün olacaktır" şeklinde konuştu.
Enerjinin Türkiye için son derece önemli bir konu olduğunu ifade eden Çağlayan, bu konuda dünyanın gözünün Türkiye'nin üzerinde olduğunu, önümüzdeki 10 yılda Türkiye'de 120 milyar dolardan fazla enerji yatırımı yapılacağını kaydetti. Türkiye'nin enerjinin her çeşidini kullanma imkanına sahip olduğunu söyleyen Çağlayan, Türkiye'de yapılan özelleştirmelere de dışarıdan ciddi anlamda fon destekleri geldiğini belirtti. Yapılan özelleştirmelerde bu özelleştirmeleri finanse edecek finansman kaynaklarının ve
fon sahiplerinin tavrının da önemli olduğunu dile getiren Bakan Çağlayan, "Bu paralara güvenilerek, inanılarak ve Türkiye'de bugün uluslararası alanda gelmiş olduğu nokta dikkate alınarak bunlar hedefleniyor" dedi.
Çağlayan, yüksek tekliflerin sanayiciye ve vatandaşlara pahalıya mal olabileceğine ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine ise, "İşin ihale şartnamesi var. Bu ihale şartnamesinde sistemin nasıl yapılacağı, özelleştirildikten sonra bu sistemin nasıl olacağı ve bu konuyla ilgili bir regülatör kuruluş var. EPDK var. Piyasayı düzenleyen, tanzim eden, bu konuda tüketici ve üretici arasındaki dengeyi sağlayan mevzuatı yerine getiren EPDK var. EPDK görev başında olduğu müddetçe böyle bir sıkıntı olacağı
kanaatinde değilim" şeklinde konuştu.